Archimed yazdı:Ben de eski beyaz yakalı, birkaç yıllık akademisyen ve azıcık kobi danışmanı olarak birkaç şey yazayım: 20 yıldan fazla tecrübem var, mali olarak da Allah'a şükür çocukluktan günümüze ülkemiz standartlarının üzerinde doğup bugüne kadar geldim. Güzel ve örnek gösterilen yerlerde çalıştım, en iyilerden olmasa da gayet kaliteli okullarda eğitim gördüm. Kendime göre bazı zevklerim var. Sonuçta dünyaya bir defa ve kısıtlı bir zaman aralığında geliyoruz. O yüzden bazı şeyleri imkan varken yaşamak gerektiğini düşünüyorum.
Gelelim ülkemiz koşullarına: düzgün bir otomobil almaya kalktığımızda 200.000 TL ve üstünü düşünmek gerekiyor. Fiyakalı bir şey için de 1.000.000 TL ve üzerini düşünün. ÖTV mevzuatı kapsamında düzgün bir aracı kendinize alırken 2 tanesinin parasını da fazlasıyla devlet babaya veriyorsunuz. İstanbul'da yaşıyorsanız gayrimenkul fiyatları ne kadar düşse de düzgün semtler için ciddi paralar vermek durumundasınız. İstanbul merkezde müstakil evde oturmak hayal; ya milyonlarca USD tutarında bütçe ayıracaksınız, ya da şehir merkezinden uzakta yaşayacaksınız.
Şehir planlaması da, ekonomi ve vergi planlaması da düzgün olmayınca ya hayalleriniz için inanılmaz bütçeler ayıracaksınız, veya hayallerinize filtre koyacaksınız.
Hal böyleyken düzgün saatlere ödenen bedeller gayet makul kalıyor. Arkadaşlarımızın yazdıkları gibi mütevazi bir araç kullanıp çok da çelik kasalı bir Rolex sahibi olmak mantıklı olabilir.
Benim kişisel durumum; ülkedeki ekonomik durumlar ve geleceğe yönelik tahminler malum. Ben nakitte durmayı tercih ediyorum. Allah'a şükür düzgün bir semtte düzgün bir evim ve orta sınıf bir otomobilim var. 7 yıl önce aldığım Omega saatim beni mutlu ediyor.
Pilotların yüksek gelir durumuna gelince; pilotluk dünyanın her yerinde yapılabilecek bir iş. O nedenle genelde pilotlar her yerde aşağı yukarı benzer maaşlar alır. Arada uçurum boyutunda maaş farkı yoktur. Bu bağlamda pilotların aylık gelirleri de ülkemiz standartlarının üzerinde kalıyor. Tabi pilot maaşlarına önemli etkenlerden biri de yıpratıcı meslek koşullarının olması. Bunun yanı sıra bazı pilotlar da belirli kişilere kuryelik yapmak suretiyle inanılmaz bir gelir ve servet sahibi olabiliyor.
Sonuç: İstanbul'da düzgün bir evin 150.000 USD'den, kompakt bir otomobilin 18-20.000 USD'den başlaması düşünüldüğünde çelik kasalı bir Rolex'in de 5.500-6.000 USD'den başlaması şaşırılacak bir şey değil. İşini özenli yapan, mesleki ve genel kültür açısından kendini sürekli geliştiren, sağlığına ve çevresine dikkat eden bir mimar da zaman içerisinde gelirini kötü yönetmediği sürece bir Omega, Rolex sahibi olabilecek duruma gelecektir.
Cok guzel yazmıssın. Ben de soyle bir ekleme yapayım:
Bugün US$50K'ya bir araba alsan motorlu taşıtlar vergisi, kasko, trafik sigortası, benzin, yıllık bakım, vb gibi masraflar sonucunda bu arabaya binmenin nerden baksan yıllık US$3-4K masrafı var. 3 sene sonra satsan US$35Kya, o zaman aslında bu arabaya binme zevkini almanın 3 yıllık nakit çıkışı olarak maliyeti US$24K - US$27K arasında.
US$50K'ya bir saat alsan bakımı yok, vergisi yok...düzgün bir marka aldığını varsayarsan 3 yıl sonra çok rahat US$40-45K'ya satılabilir, hatta sans yaver giderse (i.e. Nautilus), aldığından fazlaya da satabilirsin.
O yüzden "bana gore" her ne kadar 50bin dolarlık saat almak için 50 bin dolarlık araba almaya göre daha büyük bir birkimin olması gerekiyor gibi gorunsene de, hobiye toplamda harcanan nakit ve "total cost of ownership" olarak bakıldığında aslında çok daha az masraflı bir hobi. En azından ben kendimi boyle ikna ediyorum
