Nature dergisinde yayınlanan makalelerden birinde kahvenin ve karadut pekmezinin insanlık tarafından kullanılan ilk ilaçlardan biri olduğunu okumuştum.
Chrone hastası olduğum içinde kendimle alakalı bir makalede de, "biraz" (makalede aynen böyle geçiyor o yüzden tırnak içine aldım) kahvenin hastalıktan kaynaklanan ağrıları dindirip, hastaları rahatlattığı görülmüş. Ama tabi pek çok şey gibi bunda da fazlası zarar.
Birde gene hastalığımdan olayı kansızlık sorunum var ki, kahve tuz biber oluyor; şöyle hastaneye gidip kaza ile kan tahlili yaptıracak olsam hemen acile yatırıyorlar... Kısaca sizde kansızlık sorununuz varsa kahve tüketmeyin diyorum arkadaşlar.. Ben hariç, ben kullanmaya devam:P
Aroma olarak kendi deneyimlerime gelince nacizane görüşlerim şu şekildedir efendim

Önceki mesajlar da gördüğüm kahvelerden biri Starbucks Sumatra ve Noel özel paketi. Gerçekten de tad ve yoğunluk olarak özel kahvelerdir, ve buna rağmen asiditesi sıfıra yakındır. Güzel içimli oldukça hoş bir kahvedir elbette. Şöyle sabahları aç içmeniz gerekirse içilecek güzel bir espresso shot olur. Ama nedense Starbucks bende şöyle bir his uyandırıyor; evet güzel bir kahve, evet ortalamanın biraz üzerinde ama iyi bir kahve değil. Sanırım pazarlama kaygısı ve pazara sunma hızı ile ilgili olarak örneğin Dark Roast'lar yumuşatmadan içilemiyor, hafif yanmış mı bu diyorsunuz. Tabi adı üzerinde dark roast ama biraz hızlı olmuş gibi sanki...
Starbucks'a göre örneğin Gloria Jeans'in kahvesi bence biraz daha başarılı, harmanlama süresi daha uzun ve ilginç bir şekilde (nasıl becerdiklerini bilmiyorum) asiditesi daha düşükmüş gibi bir his uyandırıyor. Macchiato ve özellikle de Cappucino sanki bir gömlek daha üstünmüş gibi oluyor.
Birde starbucks konusunda şöyle bir şey varki size aslında hep aynı kahveyi veriyor. Cappucino alıyorsunuz aynı shot, Macchiato alıyorsunuz aynı shot, latte alıyorsunuz aynı shot... sütte ve karamel ya da vanilya gibi aromalar ile farkı belirliyorlar... Kötü mü peki, kesinlikle değil, her türlü gider alır içerim. Ama teknik olarak aslında farklı dem süreleri var bu içeceklerin.
Birde illy konusu var tabi:) azıcık daha pahalıdır ama candır canandır, espressonun da mucididir aynı zaman da kesinlikle öneririm ama Türkiye pazarı için şöyle bir sıkıntısı var... Satıştaki paketleri genel de 1 kg lik... evde kullanımda paket ömrü olarak sıkıntı olabilir.
Bir de Lavazza'nın kahveleri var... siz ne dersiniz bilmiyorum ama bence Starbucks'tan daha iyi bir çekirdeği ve aroması var, daha başarılı ama her nedense onunda paketleri 1 kg lik... Avrupa pazarında daha küçük paketleri mevcut, alıp taze taze içiyorsunuz güzel oluyor.
Son olarak Türk Kahvesi diyorum.
Dünya da kendine has bir teknikle hazırlanan tek kahve türü bizim kahvemiz arkadaşlar... Böyle cezveye koyim çorba gibi telvesiyle beraber pişirim dediğiniz bir kahve yok... Telvesi ile demlenip tüketilen başka bir kahve yok... Hal böyle olunca, asiditesi müthiş, kafein oranı müthiş... öyle ki her türlü rahatsızlığı olan insanlar alıp tüketebiliyorlar... Kısacası nüthiş, çok çok iyi bir kahve demleme türü. Başka br ülke de olsaydı, eminim cappucinodn daha fazla tüketilecek bir kahve olurdu.
Ve soslar tabi...
Ve makineler...
Şöyle geniş bir vakitte (kendimce) deneyimlerimi paylaşmak isterim gene...
Oldukça karışık oldu özür dilerim...
Gidip kahve içeyim
