NickyNick yazdı:Zaten Rolex o klasik tasarımını Belonni'den çaldı zamanında

rolex tasarımını kimseden çalmadı hep aynı çizgide kalmaya gayret etti ama bu replica sektörünü sürekli diri tuttuğu gerçeğini de değiştimez ne yazık ki.replicası en fazla yapılan saatlerden biri olmasına rağmen rolex,replica sektöründen en az rahatsızlık duyan firmadır bence.rolex'in başındaki ceo'nun,tasarımcılara;''-arkadaşlar fazla alengirli şeylere gerek yok.çindeki arkadaşları fazla uğraştırmayalım '' diye telkinde bulunduğunu bile düşünüyorum.reklamın iyisi kötüsü olmaz mantığındalar.bu fikrimi somutlaştıracağım bir kaç örnek var.
zannedersem da vinci şifresi filminde geçiyordu.kahramanlarımız gizli bi yerden ipucunu çalıp mekandan kaçmak için posta ya da çöp kamyonunu kaçırıyolar.güvenlik noktasından geçerken,şoförün kolundaki rolex güvenlik görevlisinin dikkatini çekiyor.güvenlikçi abimiz doğal olarak şüpheleniyo ve mealen ''-hey dostum;bir şoför için pahalı bi saatin var''diyor.şoför abimiz de ''-50 dolara pazardan aldım.sana 35 e bırakırım'' minvalinde sözler söyleyerek üzerindeki şüphe bulutlarını dağıtıyor ve güvenlik noktasından geçiyorlar.yani kolundaki orjinal rolex'in sahte olduğunu söylediğinde bekçi bunu hemen kabullenebiliyor.tüm dünyada gösterime giren ve üzerine çok konuşulan bir filmdi bu.şimdi bu reklam iyi yönde mi yoksa kötü yönde mi?bunun kararını sizler veriniz.
ben rolex'le lise yıllarımda kurtlar vadisi dizisi sayesinde tanıştım.bu dizide rolex'in reklamının yapıldığı bir kaç sahneden bahsetmek isterim.dizinin en vurucu sahnelerinde yapıldı bu reklamlar.mesela süleyman çakır ilk cezaevinden çıktıgında kızkardeşinin ona aldıgı rolex'i koluna takarken ''-artık zaman durmaz be gülüm'' demişti.sonra kızkardeşi öldüğünde de,saati onun mezarına gömerken ''-zaman seninle durdu be derya'' gibi vurucu lafları olmuştu.bir diğer bölümde ''über'' kahramanımız polat alemdar mossad ajanları tarafından kaçırılmış,hakkında infaz kararını beklediği odada;cellatlarının poker masasına rolex saatini hemen orda nakite çevirerek katılmış ve oyunu da kazanmıştı.diziyi izleyenler o sahnelerin ne kadar önemli sahneler olduğunu teyid edecektir.bu verdiğim örnekler rolex'in reklam zihniyetinde nereden nereye geldiğini gösterir nitelikte.
sanırım konuyu biraz dağıttım.arkadaşımızın başlığını bu şekilde sabote etmek de istemem.arkadaşımıza son olarak tavsiyem şudur ki;eğer ben 10 bin lira civarı bi para verip saat alacaksam,yeri geldiğinde arkadaşlarımla o saatin üzerine saatlerce muhabbet etmek isterim.ve bu muhabbetlerin ''-gerçek mi ki laaa bu?'' gibi iğrenç sorularla başlamasını da istemem.