Mücevher ve Saat mağazasında çalıştığımı söylemiştim daha önce tanısma kısmında bu konu hakkında güzel paylaşımlar olmus.
İçinde bulunduğum firma Cartier'i ülkemize ilk getiren firma.Sıklıkla benimle tecrübelerini paylaşan firma sahibim bana bu durumu şu şekilde ifade edmişti.
Lüks Tüketim, belli bir azınlığın ve o azınlığa adım atmak isteyen çoğunluğun varlığıyla artar.Bu grupta olanlar bilirler ki istenen saate sahip olan isimler sadece zamanı takip etmezler aynı zamanda markanın sağladığı prestijede sahip olurlar ve herkese bulundukları sınıfı ilan etme şansını yakalarlar.Bu prestijle kazandıkları ise sosyal statülerinde olsun iş yaşamlarında olsun verdiklerini sorgulatmayacak derecededir.Güzel bir yazıyla anlatılan Stanley üstadın sözleri bu olayı yeterince açık ifade etmiş aslında.
Mücevher sektörü için bakarsak 0.3 carats büyüklüğünde ve D rengi tasa sahip sertifikalı bir yüzük kuyumcuda 1000lira olsun aynı özelliklere sahip Damiani marka italyada yapılan yüzük 10000lira olabilir.Bunu yaratan
markanın İtalya'nın en lüks caddesinde (Monte Napoleone) butiğe sahip olması , reklamlarında Brad Pitt,Sharon Stone,Sophia Loren vb. kişilerin oynaması ve insanlarda yarattığı kalite algısıyla ilgilidir.Her sektörde olduğu gibi kalite ve prestij algısını yaratabilen marka olabilmeyi basarmıs şirketler lüks kavramıyla müsterisini özel ve ayrıcalıklı hissettirir.Yukarıda Archeiza'nın söylediği gibi ne kadar yüksek olursa fiyatlar bu sınıfa sahip kişiler için iyidir çünkü o kadar az insan sahip olabilecektir bu da ürüne sahip olanların ayrıcalıklı olma durumunu güçlendirir.İşin temeli zaten bahsettiğim gibi özel ve ayrıcalıklı hissetmek bildiğimiz gibi..
Kısaca MMMacit olayın ekonomik boyutu sosyal ve psikolojik boyutunun yanında ufak kalır.Biraz uzun oldu sanırım vaktinizi almıs oldum,üzgünüm

Daçkalı..