Herkese selamlar,
Visodate güzel bir seçim. Hem günlük hemde elbise altında kullanabileceğin bir stili var. Otomatik olması da 516 ya nazaran artı bir değer. Alırsan bir 20 sene herhalde saat alma ihtiyacı duymazsın. 516 biraz sportif(hatta bayağı). Sanırım, gördüğüm kadarıyla, burda, forumda ki jargonla muvmıntı 2836. Şu anda, nedense, internet üzerinde dünyada en ucuz İsviçre saatlerinin satıldığı yer Türkiye, onun için fiyatını yurt dışına göre kıyaslama, yurt içindekilere bak. Benim gördüğüm kadarıyla en ucuz yerde linkini verdiğin yerde satılıyor.
Bende kısa zaman öncesine kadar günlük kullanım için hafif bir kuartz saat bakıyordum; sonunda Bruno Söhnle'de karar kıldım, ama burda ki fiyatlar çok pahalı olduğu için Almanya'dan 3'te bir fiyatına aldım. Benim kriterlerim: sade, günlük kullanım, sağlamlık, estetik, kronograf ve en önemlisi hafiflikti. Zaten otomatik bir saatim var ve hele birde kronograf alırsam gene aynı dertten muzdarip olacaktım, onun için hep kuartz baktım. Tissot saatlerin kuartz olan modelleri eta kullanıyor ve bozulunca at tiplerinden, gerçi bozulsa ne olacak mekanizması en fazla 30 dolar oda ayrı bir konu. Birde kasa çapları ile kalınlıkları diğerlerine göre, oran olarak çok büyük, yani kalın ve çapları küçük(kuartzlardan bahsediyorum, ms:PRC200). Bir tasarımcı olarak bu bana çok battı. Swiss military'nin Arrow serisi ile de ilgilendim, onlar Tissot'a göre daha estetikti, ama hem makine olarak hemde kalite olarak biraz geride gibiydiler, hatta hem Tissot'ları hemde Swiss Military'leri Konyalı saatin ayrı ayrı şubelerinde ve Özgür Saat'çilikte takıp denedim. Sonra köşede duran Brunolar gözüme ilişti, koluma taktığım anda saate aşık oldum. Bir saat bu kadar altın oranlarıyla mı tasarlanır, bu kadar mı estetik, göze hoş görünür!? Herhalde 40-50 tane saat denedim son bir hafta boyunca ama koluma yapışıp kalan bir tek Bruno'lar oldu,"lar" diyorum; çünkü hepsi birbirinden estetik. Öbür saatlerde mutlaka bana göre hep bir tasarım arızası oluyordu, mesela Tissot 516'da adamlar o genişliği vermek için saate bezel takmışlar(Tasarımcı olarak düşünürsem, ilk önce kabuk tasarımı yapıyor ya tasarlayan, içi belli çünkü!); ben uçuyorum veya her gün yarışıyorum ya, saatin üzerinde bi de tachymetre var, ne alaka yaw, gibi!

Ben bezel olarak bir tek senelerce diver saatimdeki bezeli kullandım, onuda kaba olduğu halde ihtiyaç üzerine, 47 yaşına kadar da saatle hız ölçme ihtiyacı duymadım. Diğer Tissotlar'da ise o kalın dümdüz kenarı ince göstermek için pijama çizgisi gibi bir oluk koymuşlar(artık yiv mi desek ona), tüy dikmiş benim meslektaş!

Valla Bruno'larda fiyatını soruncaya kadar bana ters gelen hiçbir şey olmadı. Adam, 2700TL dedi, kuartz saate!, bir şeyler söyleyecektim ama kendimi tuttum.

Daha önce yazdığım gibi gidip 3'te bir fiyatına aldım. Sende ilk önce kriterlerini belirle! Belirlemezsen otomatik Visodate'den kel alaka 516'ya gidersin! Bence, alternatif olarak Bruno'lara da bak. Kolay gelsin, seçim yapmak zor iş!