Saat Satış Temsilcileri Hakkında

[Eterna]

Değerli Dostlarım,


Konuyu büyük bir zevkle okudum. Hem keyif aldım hem de öğrendiğim şeyler oldu.


Sn. modern60,

Saat mağazaları % 45 kar marjı ile mi bu işi yapıyorlar? Asla gözüm yok Allah herkese hayırlı işler versin ama inanılmaz bir kar marjı? Nerdeyse yarı yarıya kar marjı olan kaç sektör vardır piyasada?


Bazen indirim olayı ters tepiyor. Gerçi ben Halkla İlişkiler kökenliyim. Mesleğimde bu sektörde o yüzden çok farklı bakar çok farklı düşünürüm bazen. Anlatmıştım geçen gün Nişantaşın da bir mağazaya girdim. Vitrindeki Tag heuer e bakmak istediğimi söyledim.İlgili kişi getirdi, baktım ve fiyatı sordum. 1650 TL dedi. Güzel saat teşekkür ederim dedim ve geri verdim. Döndüm çıkacağım bir saniye beyefendi dedi hesap makinasını aldı. Tıkır tıkır hızlıca hesapladı ve 1300 TL ye verebilirim peşin düşünürseniz dedi.


Belki herhangi bir müşteri oovvv güzel indirim diyerek geri dönebilirdi ama ben mesleğim gereği bu yaklaşımdan hiç memnun kalmadım. Bana indirim yapılması kötü bir şey mi? Tabii hayır. Ne kadar uygun alırsam o kadar güzel olur. Ama olay çok garip gelişti. Pazarlık etmedim, soru sormadım, saati uzun uzun incelemedim. Buna rağmen satış temsilcisi 30 saniye içerisinde kendi kendine 1650 TL den 1300 Tl ye indi. Bu hareket bende güvensizlik doğurdu. Acaba oturup cüzdanımı çıkarsam ve sağlam bir pazarlığı girişsem kaç liraya alabilirdim?


Bu saat yurt dışında kaç lira? Ben 2-3 katı mı ödüyorum? Bana verdiği ilk fiyat abartılmış bir rakam mıydı? Bu müşteriden geri gelmiş bir saat falan mı? Aklımdan bir sürü şey geçti.


Bir başka örnek vereyim. Nişantaşı Kuz saate girdim. Hanowa lara baktım. Bir saatin fiyatı uygun geldi. Kendi kendime diğer saatime kordon alacağıma bu saati almam daha mantıklı olur dedim. Orada ki bayan boş umursamaz bir suratla “alın o zaman” dedi. Amabir an önce alda çık git kafamı dinleyeyim modunda idi. Vitrinden 2-3 tane çıkarmasını rica etmiştim altı üstü.


Bu tür örnekler maalesef çok fazladır. Saat bizim için çok önemli. Kolumuzda taşıdığımız bizi tamamlayan, bizi anlatan bir parça. Onlar için % bilmem kaç kar edilecek satılması gereken zamanı gösteren bir eşya.

Bu arada yorumumu genellemiyorum. Sadece müşterilerine bu şekilde davranan temsilciler için söylüyorum. Tabii çok ilgili, çok kibar, sohbet ederken keyif aldığımız satış temsilcileri var. Mesela geçenlerde Forum İstanbul daki pırlant mağazasındaydım. Müthiş ağırlandım, çok keyifli idi. ( Ahhh ahhh Oris Diver leri ilk defa yakından inceledim ve aşık oldum. O ne güzellik efendim, mutlaka alacağım bir gün)

Saygılarımla,

[razz]

sedir'in başına gelen mevzu çok sık olmasa da benim de başıma gelmiştir.. Hatta bir tanesini paylaşayım burada..
Doğubank'ın biraz sol tarafında, vitrininin üzerinde eskimiş bir Certina tabelası yer alan dükkanı bilmem bilir misiniz.. Bu dükkandan Certina'nın vitrinde durmaktan canı çıkmış örneklerini, Mido Commander'ların gerçekten 70 ve 80li yıllarda üretilmiş ancak beklemekten kadranları çatlamış ( güneş altında durmaktan ) ve yine Citizen'in artık tedavülde olmayan pilli ama analog ve profesyonel dalgıç modellerini akrep ve yelkovanları üzerindeki luminovaları yine güneş altında durmaktan pembeleşmiş bir şekilde görmek mümkündür..
Ayrıca eğer meraklı iseniz RayBan'in Italyan optik devi Luxottica Group'a satılmadan önceki Made in U.S.A modellrini de aynı vitrinde görebilirsiniz..

Fakat "Vitrinden bakmak bana yetmiyor.. Denemem lazım.. " dediğinizde durum değişir.. İçeri girdiğinizde zaten direkt zaman tüneli efektiyle abartısız 20 yıl geriye gidersiniz.. Dekor, aynalar, kasa(!).. Hepsi Retro
Tahminim 90lı yaşlarını yaşayan mağaza sahibi ( aynı zamanda satış danışmanı ) bey eğer uyumuyorsa ondan rica edersiniz vitrinde beğendiğiniz toz kaplı Certina'yı..
Cevap hiç değişmez; " Saatin fiyatı 500 milyon(!) delikanlı.. Almayacaksan uğraştırma.. "

[nickynick]

Cevap hiç değişmez; " Saatin fiyatı 500 milyon(!) delikanlı.. Almayacaksan uğraştırma.. "

[Bond]

Retro mağaza sahibin davranışı makul görülebilir bence Oda işin eğlencesi. Ama şu gerçek var, objektif bakarsak tüketicilerin yüzde 90'ı diyelim her zaman her ürünü hesaplı almak ister. Hizmet kalitesi, müşteri memnuniyeti, satış sonrası destek vb gibi durumlar belli bir yere kadar önemli olsada durum budur. Sadece saat için değil her türlü ürün ve hizmet için geçerli. Üreticide herzaman pahalı satmak ister bu bir oyun gibi bence. Kendi lehine oranda arayı bulan kazandığını düşünür. Elbette herkesin örneklerle verdiği iki taraftan görüşede saygım var ama bence hiç biri bu gerçeği değiştirmez. Zaten böyle bir gerçek olmasa indirim kampanya vb kavramlar hiç bir zaman oluşmazdı. Global ekonomide bir ürün veya hizmet başka yerde ucuzsa herkes bundan yararlanmakta özgürdür ve kendi tercihidir. Bu duruma alıcılar nasıl ayak uydurarak kendi lehine çevirmek istiyor ve buna göre davranış biçimleri sergiliyorlarsa üretici ve satıcılarda yeni projeleri ile ayak uydurmak zorundadırlar.

[Ziyaliv]

Merhabalar arkadaşlar

Öncelikle Modern 60 arkadaşımızın bu konu hakkında yazdığı yazılar için teşekkürü bir borç bilirim. Bizim ülkemiz esnafı sağolsun müşteri çekebilmek için indirim furyalarından geçilmeyen bir pazarlama sektörü yarattılar ve bunun sonucunda da sadece saat sektörü değil tüm pazarlama sektörü artık fındık kabuğunu doldurmayacak karlarla satış yapmaya başladılar. Yukarıdaki bir yazıda Eterna arkadaşımızın bir yazısı dikkatımi çekti gerçekten %45 karla mı satıyorlar, bu ne kadar büyük bir kar marjıdır diye. Siz %45 kar marjını büyük bir kar marjı mı sanıyorsunuz o zaman size birkaç örnek vereyim sektörlerin kar marjları hakkında, gözlük sektörü %250 (250 rakamı doğrudur), mobilya sektörü %60i, Tekstil sektörü %100 gibi karlarla satıyorlar ve lütfen arkadaşlar saatçılerin kar marjlarına lüften çok büyül demeyin, zaten müşterilermiz genelde ürünü %15 indirimle alırlar, birde taksit yapılırsa banka %10 a kadar komisyon kesintisi yapıyor peki bana bu satıştan ne kaldı? cevap vereyim %25. Peki biz mağaza kiraları ödüyoruz, personel istihdam ediyoruz, sizler için güncel modelleri temin edip yeni yatırımlar altına giriyoruz, bügün asgari ücretli bir personel sigortası ile 1,000 tl ye mal oluyor bize ben mağazamda 4 personel istihdam ediyorum yani ayda 4.000 tl buradan yola cıkarak satıştan kazandığımız %25 gibi rakalmlar inanın bazen kılı kılına yetiyor giderlerimize ve Türkiye'de saat piyasasının yapısı gereği daha ülkemizde çok fazla sayıda tabir-i caizse eğer deli gibi saat satılmıyor bazı istisnai saat bayileri ve büyükşehirler dışında. Bu yüzden arkadaşlar mumkun olduğunca saat bayilerini destekleyin paranızı daha ucuz oluyor diye yurtdışına veya internete göndererek piyasa dinamiklerini etkilemeyelim, biz saatçiler siz bize destek olup bizi tercih ettikçe biz ayakta durarak sizlere daima saat dünyasının ürünlerini sunabiliriz.

hepinize selamlar.
Ziya LİV

[Eterna]

Saat mağazaları % 45 kar marjı ile mi bu işi yapıyorlar? Asla gözüm yok Allah herkese hayırlı işler versin ama inanılmaz bir kar marjı? Nerdeyse yarı yarıya kar marjı olan kaç sektör vardır piyasada?

Sn. ziyaliv,

Evet ben % 45 kar marjını duyunca şaşırdım bilmiyordum açıkcası. Ama yukarıda o paragrafın hepsini okursak daha iyi olur. Aç gözlü birisi olarak güzükmek istemem

Ben belki okumuşsunuzdur aldığım tüm saatleri mağazalardan alırım. Yani elimden geldiği kadar destek veriyorum. Ayrıca kar marjı düşsün saat sektöründe demedim


Ama en azından siz de Türkiye de % 45 kar marjı az diye şikayet ederseniz sanki biraz haksızlık olur. Her sektör örnek verdiğiniz gözlük sektörü gibi % 250 kar ederse biz tüketiciler ne yaparız?


Neyse son söz olarak anlattıklarınıza karşı görüş olarak birşey demiyorum. Saat alışverişlerimde ki seçimlerimle sizleri desteklemeye çalışıyorum. Umarım hem sizler gönlünüzce kazanırsınız hem de bizler gönlümüzce uygun alışverişler yaparız.


Saygılarımla,

[Frax]

Bir başka örnek vereyim. Nişantaşı Kuz saate girdim. Hanowa lara baktım. Bir saatin fiyatı uygun geldi. Kendi kendime diğer saatime kordon alacağıma bu saati almam daha mantıklı olur dedim. Orada ki bayan boş umursamaz bir suratla “alın o zaman” dedi. Amabir an önce alda çık git kafamı dinleyeyim modunda idi. Vitrinden 2-3 tane çıkarmasını rica etmiştim altı üstü.

Üzerinden uzun zaman geçmiş olsa da tahminimce aynı bayan(!) ile ben de tanışma şerefine eriştim. Mağazaya Hirsch kayış sormak için girdiğimde erkek olan görevli modelleri çıkardı. İncelediklerim arasında 2 tanesi fena değildi. Fiyatını sorduğumda kadın doğrudan ucuzları çıkar dedi, sanırım insanlar hiç fiyat sormadan alıp çıkıyorlar fiyat sorulunca ayıplanıyorlar. Erkek olan beyefendi Hirsch sordu diye cevap verince "Haa tamam o zaman, Hirsch'i bilerek geldiniz tebrik ederim" diye bir karşılık daha aldım.

Yeryüzündeki son kayışı da Kuz Saat satsa bile o kadın varken o mağazadan alışveriş yapacağımı düşünmüyorum, Maazallah diyorum.

[punk]

Kuz saatin Ümraniye Meydan'daki şubesinde de bir bayana saatin fiyatını sordum. Sorduğum Master koleksiyonundan bir Longines idi. Unitas kalibreli bir saat için fiyat istediğimde "4 milyar civarı, meraklıları alır onu. Otomatik bir saattir o." cevabını aldım. Beklediğimden uzun bir cevaptı mağazadan kibarca kovmak için. Öncelikle saatin manuel olduğunu, fiyatın da 4 milyar civarında olmadığını ve bir saati sadece meraklılarının almayacağını uzun uzadıya anlatmak isterdim ama anlatmadım. Derhal terk ettim.