seca yazdı:sayın starex, casıo g-shock ların üretim safhasını görseniz hayret edersiniz. Teknik servis ne yazık ki uğraştığı konu üzerinde fazla amatör ve baştan savmacı ilkesiz bir davranış içinde.. Ne demekmiş ani ısı değişimlerinde buharlaşma olurmuşmuş falan feşmekan. En ucuz ilk g-shockları bile ben denizde, çamurlu tarla işlerinde ve çok soğuklarda kullandığım halde kesinlikle zerre kadar damlacık dahi oluşmazdı. Saunalarda veya diğer su ortamları içinde yine de saatlerinizin düğmelerine basmayın. Tropik bölgelerde birleştirme aşamasında kasaya nemli hava girmesi diye de bir şey yok.. Montaj odaları özel olarak iklimlendirilmekte ve hatta montajlayan kişiler dahi ellerine eldiven ağızlarına maske vs. takmaktalar kısacası ameliyathane ortamında bu işler yapılmakta. Lakin, sayın starex, siz, acaba saatinizin kapağını meraktan açıp, tekrar kapatırken contayı gevmiş olmayasınız ha ne dersiniz ? Böyle bir şey yaptınız mı ? Merak ettim de sorayım dedim..
Ben de g-shock ların zor şartlarda sorunsuzca kullanılabileceğini düşünerek bu saati almıştım ama maalesef beklentilerimi karşılamadı ki bu saati bırakın zor şartları standart günlük kullanıyordum. Saatin kapağını açmamak ve açtırmamak için güneş enerjisi ile çalılşan saat tercih etmiştim

Saatin kapağının açılması söz konusu değil, acaba kullanılmış saati mi satın aldım ondan şüphelenmeye başladım. Ankara'da bilinen bir saatçiden kutusunda almıştım oysa. Su içinde düğmelere basılmaması gerektiğini biliyorum. Bu arada saatim hala ERSA teknik serviste ve dün aradığımda Casio merkez den hala cevap beklediklerini bu modelde hiç böyle bir şeyle karşılaşmadıklarını ilettiler. O zaman adama sormazlar mı "Neden ani ısı değişimlerinde normaldir" diye rapor tutup tüketiciyi yanıltıyorsun. Raporu tarayıp gönderebilirim. Teknik servis sorumlusu ile görüştüm ve konunun burada tartışıldığını da söyledim.
Türkiye'de en bilinen ve en güvenilir markalarda dahi böylesine müşteriyi yanıltıcı ve amatör yaklaşımlar varken, nereden ne alacağımı şaşırdım. Güvenilir yerden alayım biraz daha fazla vereyim diyorum ama sonuç hiç değişmiyor. "National Geographic" İstanbul belgeseli aklıma geldi. Bırakın vatandaş, tüketici, müşteriyi kendimize saygımız kalmamış. Ama çok şükür ki hala umudumuz var.
These are the best of times.