Elbette tekrar saatçi gördü, tam 4 kez üst üste, en son, "bu böyle olmayacak balansı değiştirelim" dedikten sonra tekrar teslim etti. 1 hafta içinde arıza nüksetti. Yine götürdüğümde, elbette çoktandır gözlerinde gördüğüm şüphe dile geldi ve ben de: "-Hayır; saati hor kullanmıyorum, kesinlikle yere düşmedi, herhangi bir yere çarpmadım, saat kullanma alışkanlığım şu şekildedir; yazın ekseri plastik/silikon kordonlu, bazen çelik bilezikli, soğuk havalarda deri kayışlı saat takmayı tercih ederim. Saatlerimi bıraktığım konsolun bulunduğu odada bile mıknatıs yok, TV, hoparlör, bilgisayar kasasının yanına bile yaklaşmadı, mesleğim gereği manyetizma ve statik elektriğin nelere kadir olduğunu bilir ve saatlerime gerekli ihtimamı gösteririm. Gece saat takmam, genellikle eve geldiğimde ter vb, bulaşmışsa, temizler yerine bırakırım, sabah uyanınca takar giderim." deyince "biraz ben takabilir miyim" dedi ve saat 4-5 gün onda kaldı.
5. kez saati teslim aldıktan 2 gün sonra bugün itibariyle yine saat egemenliğini ilan etmiş durumda. Pek tabii savaş çıktı saatle aramızda. Şunu sorabilirsiniz, "neden aynı saatçiye defalarca ?"; bir kaç yıldır tanıdığım, başarılı da bulduğum bir abimiz. Kolaylıkla üstesinden geleceğini düşündüm, 3.'den daha sonrakilerde ise saatçi gurur meselesi yapsın diye. Ama artık saat de saatçi de yordu.
Bir karar vermem gerekiyor, ya saatçiye metal saat yutturup MR cihazına sokacağım, veya gözüme batıp duran 5 kg'lık çekici saatin göbeğine yapıştıracağım. Ya da aydın saat'e falan göndersek ilgilenirler mi? Ne dersiniz ? Veya bu namussuzun hakkından kim gelir? 3 ayda 5 kez işlem gördü el-insaf. Görüş ve önerileriniz için şimdiden teşekkür ederim.
Aegean76'nın açtığı http://forum.saatforumu.com/viewtopic.php?f=76&t=3408 konu başlığını da okudum.
Suçlu bu;
