Dünyanın en pahalı 5 saati

[CptOz]

Kim ne derse desin PP bir numaradır. Rolex hastalığı var ülkemizde ama gerçek saat tutkunları bir numaranın PP olduğunu her daim bilirler.

Eee boşuna dememiş atalarımız ; dünya kadar Rolex'in olacağına fındık kadar PP'in olsun... [emoji12]

Sent from my SM-C7000 using Tapatalk

[afl]

Kim ne derse desin PP bir numaradır. Rolex hastalığı var ülkemizde ama gerçek saat tutkunları bir numaranın PP olduğunu her daim bilirler.

Çok göreceli bir yorum. Neye göre bir numara? O kadar çok kriter var ki. En azından bana göre kesinlikle bir numara değil ve "gerçek saat tutkunları"nın bir kısmı için de öyle. Yurt içinde de yurt dışında da Patek Philippe'i ilk sıraya koymayan çok ciddi koleksiyonerler var.

[sieger]

Patek tabi yine bir cok baglamda inanilmaz olsa da, niyeyse gozum hep Philippe Dufour ya gidiyor, ozellikle simplicity. Siparisi veriyorsunuz, 6senede geliyor saat. Tabi bu modeli icin de oyle mi bilmiyorum, zaten yaslandigini, ve istedigi gibi ogrenci yetistiremedigi icin artik siparis de almadigini soyluyor. Su anda saatleri 200bin dolarken, bi 10-20 seneye ne hale gelecek bilmiyorum. Mumkun olsa kesinlikle iyi bir yatirim bile olabilir. Sonucta watchmakerlar icin saat yapan watchmaker diyorlar kendisine.

[Ankthas]

ENNN İYİ ENNN BÜYÜK aramak bana çok saçma geliyor, kimse birinciyi seçemiyor ki holy trinity diye bir şey çıkarmışlar en tepeye ancak 3 tane saat markası koyabiliyorlar, ki bazıları 5 tane koyuyor(herkes biliyor isimlerini). Bir de anaakım olmayan bağımsız markalar var. Yani en geniş otoriteler bile teke indiremiyorken bence bize bu sanat eserlerini takdir etmek düşer ancak.

[afl]

Patek tabi yine bir cok baglamda inanilmaz olsa da, niyeyse gozum hep Philippe Dufour ya gidiyor, ozellikle simplicity. Siparisi veriyorsunuz, 6senede geliyor saat. Tabi bu modeli icin de oyle mi bilmiyorum, zaten yaslandigini, ve istedigi gibi ogrenci yetistiremedigi icin artik siparis de almadigini soyluyor. Su anda saatleri 200bin dolarken, bi 10-20 seneye ne hale gelecek bilmiyorum. Mumkun olsa kesinlikle iyi bir yatirim bile olabilir. Sonucta watchmakerlar icin saat yapan watchmaker diyorlar kendisine.

Vaktim var, konu da sevdiğim konu. Müsaadenizle biraz dahil olayım.
Philippe Dufour ve bir kaç ustayı (aslında herhalde 30 kişi civarındalar) ana akım saatçilikten ayırmak daha doğru olabilir. Ana akımda bana göre en üst sıraları veya ilk dördü diyelim, sırasıyla (ve yine bana göre tabi) A. lange & Sohne, Patek Philippe, Breguet, Vacheron Constantin alır.

Fakat iş Philippe Dufour gibi bağımsız geleneksel üreticilere gelince, lig hemen değişir. Bu ustaların saatleri ana akımın en nadide parçalarından bile üstün oluyor. Açıkçası hiç bir ana akım üreticinin bu ustaların el işine, sanatına yaklaşabileceğini düşünmüyorum. Zaten öyle olduğunu iddia eden bir üretici de duymadım.

Yukarıda bahsettiğiniz Philippe Dufour özelindeki bilgiler sanırım hala geçerli. Son duyduğum simplicity için bir 11 adet yapma planı varmış fakat bunlar ağırlıklı uzakdoğudaki dostları ve bir kaç koleksiyoner için. Yani yapılsa bile sahibine özel olacak.

Bu arada bu özel ustalara ve geleneksel butik saatçiliğe ilgi duyanlar için, Kari Voutilainen, Philippe Dufour, Roger W. Smith, Romain Gouthier ve Lang & Heyne (Marco Lang)'ı incelemelerini tavsiye ederim. Not: sıralama yine tamamen benim şahsi beğenime göredir

[khef]

Gugıl’ın bu tarz bilgiler içeren konularda muvaffak olamadığı, daha geçen gün bir başka başlık altında konuşulmuştu. Günceli takip etmek için biraz daha nereye bakacağını bilerek araştırma yapmak gerektiğini düşünüyorum.

Bağımsız Saatçilik ve ana akım markaların birbirleri ile karşılaştırılmaması gerektiğini anlamak için ise, büyük bir ustanın tek bir saatini canlı incelemenin yeterli olacağı kanaatindeyim. Örneğini ise aşağıda paylaşıyorum.




Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[sieger]

Vaktim var, konu da sevdiğim konu. Müsaadenizle biraz dahil olayım.
Philippe Dufour ve bir kaç ustayı (aslında herhalde 30 kişi civarındalar) ana akım saatçilikten ayırmak daha doğru olabilir. Ana akımda bana göre en üst sıraları veya ilk dördü diyelim, sırasıyla (ve yine bana göre tabi) A. lange & Sohne, Patek Philippe, Breguet, Vacheron Constantin alır.

Fakat iş Philippe Dufour gibi bağımsız geleneksel üreticilere gelince, lig hemen değişir. Bu ustaların saatleri ana akımın en nadide parçalarından bile üstün oluyor. Açıkçası hiç bir ana akım üreticinin bu ustaların el işine, sanatına yaklaşabileceğini düşünmüyorum. Zaten öyle olduğunu iddia eden bir üretici de duymadım.

Yukarıda bahsettiğiniz Philippe Dufour özelindeki bilgiler sanırım hala geçerli. Son duyduğum simplicity için bir 11 adet yapma planı varmış fakat bunlar ağırlıklı uzakdoğudaki dostları ve bir kaç koleksiyoner için. Yani yapılsa bile sahibine özel olacak.

Bu arada bu özel ustalara ve geleneksel butik saatçiliğe ilgi duyanlar için, Kari Voutilainen, Philippe Dufour, Roger W. Smith, Romain Gouthier ve Lang & Heyne (Marco Lang)'ı incelemelerini tavsiye ederim. Not: sıralama yine tamamen benim şahsi beğenime göredir

Aynen abicim cok guzel demissin, kesinlikle zaten digerleri ile ayni ligde olarak siralamak istemedim, onlara hakaret olacaktir, ama Philippe de oyle bir kisi ki, fransizca olan belgeselini alt yazisiz, hic bir sey anlamadan saatlerce izleyebiliyorsunuz. Bir de zaten sanirim siparis almadan saat yapmiyor, ondan her saati siparisli, ve artik yaslandigindan siparis almiyor diye biliyorum.

Boyle kisileri saymazsam patek tabii ki mukemmel bir seviyede, ama tabi yine biraz kisisel olacak, ben patek tercih etmezdim, sebebi de benim icin biraz mona lisa onlar, o kadar zarif o kadar guzeller ki, kullanmaya kiyamam ben onu. Kendim sporu gezmeyi tozmayi dogayi da cok severim, o yuzden daha boyle hor kullanabilecegim saat lazim bana, bi bozukluk oldugunda 2 ay bekleyecegim saat hakkaten beni uzecektir, hem ona layik davranamadigimdan, hem de o kadar uzun sure uzak kalacagimdan.

Ben de yine uzaktan bildigim kadari ile listeye bir seyler eklemek isterim: Montresor et cie, Rousseau freres, Glaublich, laurent ferrier. Yok normallere bakarsak da, patek, rolex-tudor(daha da hor kullanabildigim icin:) derim sanirim.

Bir de bir sorum var, mesela belgelelinde Philippe diyor ki, en guzel sey bilgisayarda guzelce parcalari cizebilmek diyordu, parcalari tekrar yapabilmek cok kolaylasti falan diyordu, acaba bu parcalari sonra CNCde mi kesiyor, yoksa yine elle mi yapiyor? Zaten anlamakta cidden zorlaniyorum zira, adam eliyle 1mmlik parcanin kenarini zimparaliyor, yahu gunde kacyuzbinkez tikleyen birseyi yapiyor, ve bir saatinin bakim raporunu gormustum, gunde -4 +6 gibi bir araliktaydi, yahu elle nasil yapabilirsin boyle bir hassasiyet, gercekten inanilmaz bir sey bu, cidden diger markalar, marka olduklarina utanmalilar.

[mturann]

Yabancı dilden dolayı hiçbir şey anlamadım ama tamamını izledim
Tekrar da izlemeyi düşünüyorum.
Ben de yeri gelmişken paylaşmak istedim

Philippe Dufour Belgeseli
https://www.youtube.com/watch?v=O9nm1HfU2Y8