Bir türlü ısınamadığınız saatler

[burakyigit]

tissot prs 516

[TSayiR]

Birçok saat var benim de ısınamadığım ve ısınmam mümkün görünmeyen. Genel olarak markaların bir çizgisi var. Onun için arada bazı istisnaları olsa da çoğu kez bir marka bütünüyle soğuk veya sıcak listeye giriyor. Tabii ki marka Seiko gibi çok geniş ürün gamına sahipse beğenilen ve beğenilmeyen modelleri olma ihtimali yüksek.
Benim de ısınamadıklarım:
Bell and Ross (eski model cihaz göstergesi-zaten inkar da etmiyor-),
Breitling (uçan kuşu yakalasa cık),
Bvlgari (adı bile),
Cartier (sigarayı sevmem),
Chanel (giymeyeceğim),
Chopard (çomar diye okusam olur mu),
Doxa (dalıp gidemedim bir türlü),
Ebel (Çorum civarlarında lan karşılığı söylenen göbel kelimesini anımsatıyor),
Edox (öylesine),
Frank Müller (susma hakkımı kullanayım),
Hublot (her şeyiyle kötü, başta vida başları yamukluğuyla),
IWC,
Oris (hiç ama hiç yaklaşamadım, birçok farklı modeli de var ama),
Panerai (Rolex gibi aynı modeli farklıymış gibi başarıyla pazarlama yolu, tümü çok kaba, bir modeli hariç),
Rado (Longinese yakıştırılan düğün saati sıfatının gerçek anlamını bulması gereken yer, istisna modelleri var),
Swatch (plastiği metalmiş gibi boyamasalar),
U-Boat (geçiniz),
Vacheron Constantin (milliyetçi ve dini duygularla),
Orient (hiçbir zaman Seiko'nun yerine, yakınına koyamamışımdır),
=Rolex (tek model bence, başarılı tabii, çok sayıda patenti olduğu da inkar edilemez, yine de dış görünüş konusunda biraz daha çok değil biraz farklar getirseler, belki Cellini'yi hariç tutabilirim, bazıları da onu Rolex saymaz zaten),
Seiko (ortalamanın hafif üstünde belki, benim de Seiko'larım var ama ısınmış sayılmam, ılık diyelim hadi).
Daha vardır ısınamadıklarım, buz gibi olduklarım ama şimdi bunları yazabildim.
Bu arada negatif başlık pozitif sohbet zıtlığından memnuniyetimi tekrar belirtmek isterim.
Herkese günaydın, güzel bir gün dilerim.

Yahu marka kalmadi combo yaptin.

SM-J700F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[Umutt]

Birçok saat var benim de ısınamadığım ve ısınmam mümkün görünmeyen. Genel olarak markaların bir çizgisi var. Onun için arada bazı istisnaları olsa da çoğu kez bir marka bütünüyle soğuk veya sıcak listeye giriyor. Tabii ki marka Seiko gibi çok geniş ürün gamına sahipse beğenilen ve beğenilmeyen modelleri olma ihtimali yüksek.
Benim de ısınamadıklarım:
Bell and Ross (eski model cihaz göstergesi-zaten inkar da etmiyor-),
Breitling (uçan kuşu yakalasa cık),
Bvlgari (adı bile),
Cartier (sigarayı sevmem),
Chanel (giymeyeceğim),
Chopard (çomar diye okusam olur mu),
Doxa (dalıp gidemedim bir türlü),
Ebel (Çorum civarlarında lan karşılığı söylenen göbel kelimesini anımsatıyor),
Edox (öylesine),
Frank Müller (susma hakkımı kullanayım),
Hublot (her şeyiyle kötü, başta vida başları yamukluğuyla),
IWC,
Oris (hiç ama hiç yaklaşamadım, birçok farklı modeli de var ama),
Panerai (Rolex gibi aynı modeli farklıymış gibi başarıyla pazarlama yolu, tümü çok kaba, bir modeli hariç),
Rado (Longinese yakıştırılan düğün saati sıfatının gerçek anlamını bulması gereken yer, istisna modelleri var),
Swatch (plastiği metalmiş gibi boyamasalar),
U-Boat (geçiniz),
Vacheron Constantin (milliyetçi ve dini duygularla),
Orient (hiçbir zaman Seiko'nun yerine, yakınına koyamamışımdır),
=Rolex (tek model bence, başarılı tabii, çok sayıda patenti olduğu da inkar edilemez, yine de dış görünüş konusunda biraz daha çok değil biraz farklar getirseler, belki Cellini'yi hariç tutabilirim, bazıları da onu Rolex saymaz zaten),
Seiko (ortalamanın hafif üstünde belki, benim de Seiko'larım var ama ısınmış sayılmam, ılık diyelim hadi).
Daha vardır ısınamadıklarım, buz gibi olduklarım ama şimdi bunları yazabildim.
Bu arada negatif başlık pozitif sohbet zıtlığından memnuniyetimi tekrar belirtmek isterim.
Herkese günaydın, güzel bir gün dilerim.

Sedir öncelikle paylaşım için teşekkürler, keyifle okudum )) [emoji106][emoji106].

Yanlız bu paylaşım, horoloji dünyasına bazuka ile girmiş Böyle devam ederse bu başlık, saat kutularından soğutacak bizi Şu ana kadar ana ana akım markalardan dayak yemeyen hiç kalmadı sanırım, high end de ise karizmayı çizdirmeyen bir tek Patek var.

[TSayiR]

Forumla tanıştığım ilk günden bugüne kadar geçen bir kaç senede öğrendiğim en önemli şeylerden birisi, bu tutkumuz zamanla hiç ummadığımız şekilde değişmekteymiş. Okudukça, öğrendikçe, forumdaki saatseverlerin bileğinde gördükçe, yanindan geçmem dediğim çoğu markaya saygim ve ileriye dönük edinme isteğim artti. Geçmişte yazdigim bazi yazişmalardan da pişman oldum. Kabul ediyorum.

Mesela çoğu arkadaşimizin aksine Panerai, çok hoşuma gidiyor. İleride 44mm bir panerai çok isterim. Keza yine Rolex hakkinda da yazilanlara katilmiyorum. Bunlari yazan arkadaşlarin Sub ya da Deep Sea'yi bilekte denemelerini öneririm. Tek tip konusuna da katilmiyorum. Diver tarzi istemeyene datejust var cellini var, Skydweller var daytona var. Var da var... Hepsi birbirinden farkli özgün tasarimlar. Hele mavi fluted+jubile datejust ile beyaz skydweller. Muhteşemler.
Yine Omegayi elestirenleri de anlayamadim. Tasarimlari gayet net ve cok guzeller. Elestiri saatin kalinligina capina mekanizmasina olsa anlarim.(gercekten kalin modelleri var) Ama görsel olarak Omega'nin neyine isinamadiniz?
Benim özellikle ısınamadığim durum markadan ziyade hem çok yuksek çapli olup hem de kolda hoş durmayan modeller.

SM-J700F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[sedir]

Isındıklarınız diye de bir başlık açsak çok daha uzun listeler çıkar emin ol TSayiR.
Burada ısınamadıklarımızı sayıyoruz, ama daha saymadığımız çok marka ve model olduğuna göre sorun yok.
Zaten zevkler bu kadar çeşitli olduğu için firmalar da sürekli içine bir 2824 veya 7750 dışına değişik kabuklar yapıp durmuyorlar mı? Onlar öyle yapınca biz de beğenmeme/ısınamama özgürlüğümüzü kullanalım. Gerçi cemaat ne derse desin imam bildiğini okur misali firmalar kendi bildiğini yapıyor. Yine de tüketici onları bir şekilde kendi isteğine göre yönlendir-ebil-meli.

[Cruciatus]

Panerai konusunda yazılanlara katılıyorum.. Radiomir dışındaki modeller çok kaba.. ve çok monoton..


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[afl]

Sedir Hocam sözlerinize katılmamak mümkün değil Bazen bir marka bütün modelleriyle tümden itici olabiliyorken bazen de bir marka genelde iyi olup bir kaç model ile kötü işler çıkarabiliyor. Ya da bir markadan sadece bir modeli beğendiğimiz olabiliyor. Detaya girildiğinde hem marka hem model bazında karışık bir liste olması pek mümkün. Seiko - Orient örneğiniz gibi. Seiko'nun tek bir kasa çeşidi hariç hemen her modelini beğenirken, Orient'in tüm mekanizmalarını beğenip saat olarak ise sadece M force'u beğeniyorum.
Liste uzar.

Şu ana kadar ana ana akım markalardan dayak yemeyen hiç kalmadı sanırım, high end de ise karizmayı çizdirmeyen bir tek Patek var.

Fırsatı yakalamışken hemen girişeyim Umutt Herkesin bayıldığı 5270 adeta 5970 in çakması gibi bana göre. 5270 1. seri, takometresiz chronograph , ikinci seri çarpık çurpuk bir kadran, salmon dial ise spor mu dress mi belli değil yanlış seçilmiş ve karartılmış kolları ve indisleriyle tüy dikmiş. Turuncu aquanaut ve perpetual Nautilus bence sadece popüler diye beğenildi. İkisi de ne nautilus ne de aquanaut bence. 175. yıl chronograph özel seri ve limitli olmasına rağmen çıktığı günden az fiyata satılıyor.
Başka modellerde de saydıracak şey bulurum.
Breguet e bayılmama rağmen kadranın her yerinden fırlayan kollar
AP yi konuşmuyorum bile, açtığım başlık konuşsa yeter.

Hatta kesin bir önyargı ile sevdiğim ve ana akımın uzak arayla en tepesine koyduğum A. Lange & Sohne'nin bile sopalık tarafları / modelleri var da, şimdilik o kadar objektif olamıyorum, içim elvermiyor

Son söz, hepimiz farklı birer birey olarak farklı zevklere sahibiz ve bunun doğal sonucu olarak da hayalimizdeki saatler farklı. O yüzden bu ve benzeri forumlarda araştırıyoruz, fikir alıyoruz, konuşuyoruz ve beğenimize en yakın saati bulmaya çalışıyoruz. Bulduğumuzda geçici olarak mutlu oluyoruz çünkü ya zevkimiz daha da evriliyor ve değişiyor ya da aslında bulamadığımızı ama bulduğumuzu sandığımız anlayıp, aramaya devam ediyoruz. Zaten sonuca ulaşmak yanında, yaptığımız bu yolculuk da en az onun kadar zevkli değil mi?

[debra]

Son söz, hepimiz farklı birer birey olarak farklı zevklere sahibiz ve bunun doğal sonucu olarak da hayalimizdeki saatler farklı. O yüzden bu ve benzeri forumlarda araştırıyoruz, fikir alıyoruz, konuşuyoruz ve beğenimize en yakın saati bulmaya çalışıyoruz. Bulduğumuzda geçici olarak mutlu oluyoruz çünkü ya zevkimiz daha da evriliyor ve değişiyor ya da aslında bulamadığımızı ama bulduğumuzu sandığımız anlayıp, aramaya devam ediyoruz. Zaten sonuca ulaşmak yanında, yaptığımız bu yolculuk da en az onun kadar zevkli değil mi?

+1. Mesela ben dönüp hublot takan veya ap roo takan kimseye dönüp “kıro” ya da benzeri bir şey demem, zaten haddime değil [emoji1] hatta çok yakıştıranı da gördüm, değişiyor bu işler


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi