ercangun yazdı:Hangi şartlarda ilerlediğimiz (veya ilerleyip ilerlemediğimiz mi demek gerekir) haricinde kısmen katılıyorum, Seagull Watch Factory'nin CEO'su 300 dolar maaşla çalışıyormuş mesela. Ama çetin şartlarda çalışmakla ilerlenilseydi Avrupa hiçbir ilerleme kaydedemezdi, zira orada emeklilerin durumu bile Türkiye'deki çalışan insandan bin kat iyi.
Ayrıca Devrim otomobilinin hikayesini çoğumuz biliriz. Bizim problemimiz esasen birbirimize veya çalışanlarımıza nasıl davrandığımızla ilgili değil. Tamamen bizi yönetenlerin dar kafalılığıyla ilgili bir durum.
Konuyu Made in China konusunda sabit tutmak istemiyorum yalniz sunu da kabul etmek gerekir ki Avrupa da Cin'in simdi gectigi yollardan gecti. Avrupalilar da yanlis hatirlamiyorsam ikinci dunya savasina dek (calisma ekonomisi dersi alali baya oldu

Ben de ulkemiz konusunda sizin kadar olmasa da karamsarim ama bu demek degildir ki ilerlemiyoruz.
Saat konusunda da, en pahali saatler verilen emekten dolayi pahalidir. Hep birlikte goruyoruz, bazi saatlerin yalnizca bir tanesini uretmek 1 yil alabiliyor, asama asama verilen emekleri siz hesap edin. Simdi bunu gormezden gelip de Cin mali saat fakirlere hitap ediyor demek ne kadar dogru? Ben Cin saat uretimi piyasaya zarar veriyor demiyorum, aksine onlar saat urettikce kaliteli saatlerin degeri ortaya cikiyor.
Burada dikkat cekilmek istenen nokta ise saat pazarinda insanlari kandirmaya yonelik cirkin hareketlerle ilerlemek. Yukaridaki markalarin neredeyse hepsi surekli yuzde 70-80 indirimle saat satiyor. Disaridan bakilinca guvenilir, kaliteli saatler gibi gorunuyor, fiyat da uygun geliyor ama oyle birsey kesinlikle soz konusu degil.
Insanlari saatten sogutan her turlu harekete karsiyiz
