Kısa bir süre önce aldığım Panerai Pam 389 için ufak bir inceleme yapayım dedim. Öncelikle alım hikayesinden başlayabilirim diye düşünüyorum. Ocak ayında eğer bir Panerai alırsam Pam 389 olabileceğinden bahsetmişim. Öylede oldu
Saatin liste fiyatının çok yüksek olmasından dolayı 2. el olarakta araştırmalarım sürüyordu. Ara ara denk geliyordu ama 2. elleri bile ciddi pahalıydı. Bir gün boş boş Chrono24'te gezerken İstanbul'da bir satıcının sıfır olarak saati listelediğini gördüm ve fiyat 2. ellerine göre bile uygundu bende dayanamadım tabi. Saati almaya giderken Panerai konusunda da acemiliğim olduğu için sevgili Cct'ye yardıma ihtiyacım olduğunu söyledim, o da sağolsun saati almaya benimle beraber geldi. Türk insanıyız ne de olsa uygunsa vardır belki bir bit yeniği diye yardım istedim. Satıcıyla görüştüm, saat İstanbul'da olduğu için uçak biletimi aldım düştüm yollara. (Aldığım dönem üniversitenin tatiline denk geldiği için Antalya'daydım.)
İstanbul'a indikten sonra bir yerde oturup kahve içmeye başladım. Bir şekilde zaman öldürmem gerekiyordu. Sabırsızlık basmıştı bir kere. Neyse zamanı geldi Cct ile buluştuk ve saati incelemeye gittik. Tabi hazır gitmişken Bronzo ve Carbon Submersible'da incelemeyi ihmal etmedik. Fotoğraf çekmeyi unuttuk malesef sadece söyle bir kare var elimde.
Tabi saati alır almaz yemeğe gittik. İlk wristshot orda çekilmiş oldu
Bunları anlattıktan sonra işin en zor kısmına geldik. Saatin incelemesine
Yalnız bu konuda benden bir afl,Cct tarzı bir inceleme beklemezseniz iyi olur. Ben baştan uyarayım onlar inceleme beklentilerini çok yukarıya çektiler bende o kadar kabiliyet malesef yok 
Bölüm bölüm incelemek daha faydalı olacaktır diye düşündüğüm için öyle yazacağım. KUTU VE İÇERİKLER
Saat sade ve güzel bir kutunun içerisinde geliyor. İçinden saat, ekstra Asso kayış, hızlı kayış değiştirme aparatı ve toka değiştirme tornavidası çıkıyor. Kutu içeriği daha önce aldığım saatlerin hepsinden daha zengin ve gayet yararlı ekipmanlar ile geliyor. Kasa ve içinden çıkanlar gayet kaliteli bir hissiyat veriyor. Yalnız ilginç bir şekilde plastik olan kordon değiştirme aparatı üzerindeki "Officine Panerai" Yazısının beyaz rengi ilk kollanımda elimle temasından sonra sadece siyah bir kabartma olarak kaldı beyaz boyası silindi.
KASA
Titaniumdan yapılma 47mm çapa sahip bir kasaya sahip 389. Tabi crown guard ve üzerinde gelen kauçuk kordon kombinasyonuyla gözünüze 55mm gibi bile gelebilir. Kasanın ağırlığı heleki bu boyutta bir saate göre bence ideal. Yalnız kasa titanium denince daha hafif bir kasa beklerdim açıkçası. Adının titanium olmasından dolayı yoksa ağırlık bence gerçekten çok iyi ayarlanmış. Bu kasaya göre ne eksik ne fazla gerçekten ideal bir ağırlığa sahip. Ağırlıkla ilgili bir bilgi bulamadım bundan dolayı net ağırlığını yazamıyorum malesef , aynı durum kalınlık içinde geçerli.
BEZEL
Titanium ve seramikten yapılma bu bezel gerçekten beni en çok etkileyen özelliklerinden biri bu saatin. Hatta özelliklerinden biri demek fazla bile. En çok etkileyen o oldu. Seramik bezel diğer markaların seramik bezeli gibi değil. Heleki kendi kullandığım Rolex GMT-Master 2 ile karşılaştırılınca Rolex seramikse Panerai'deki ne veya tam tersi Panerai seramikse Rolex'teki ne diye yanılgıya düşmek kuvvetle muhtemel. Yalnız seramik bezelin malesef çizilebilme gibi bir problemi ve potansiyeli var. Kaplama saatleri nasıl dikkatli kullanmak gerekiyorsa bence bu saatinde bezelini dikkatli kullanmakta fayda var. Şayet birazdan ilk ciziğiyle resmini buraya ekleyeceğim. Bu arada çizik annemle yan yana yürürken saatlerimizin çarpışması sonucu (biraz sert bir çarpmaydı bide annemin saatinde pırlantalar olunca) çizilen bizim saat oldu.
Çizik saat 11-12 arasında ufaktan belli oluyor.
KADRAN
Çok karmaşık bir kadran yapısı yok. Okunabilirlik gayet üst düzey. Super Luminova gayet başarılı. Akrep, yelkovan, 9 yönünde small seconds ve 3 yönünde tarih penceresi var. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim tarih çarkı kadran ile aynı renk yani Bg17 kriterlerine uygun. Hatta o kriterlere uygun tek özelliği bile olabilir
MEKANİZMA
En anlamadığım bölüm burası. Zaten mekanizmayıda kasayı açmadan görebilme şansınız malesef yok. P' 9000 otomatik kalibreye sahip saat 28,800 vuruş yapıyor ve 72 saat Power Reserve'e sahip. Zaten saatin adından da bu anlaşılıyor (LUMINOR SUBMERSIBLE 1950 AMAGNETIC 3 DAYS AUTOMATIC TITANIO PAM00389). Saatin ismini kim belirlemiş bilemiyorum ama resmi web sitede böyle geçiyor. İsmi vermek saati yapmaktan daha uzun sürmüş olabilir. Bu arada mekanizma sanırım GMT fonksiyonuna sahip bir mekanizma. Tarihi direk ayarlayamıyorsunuz fakat hızlı saat ayarına sahip olduğu için yelkovana dokunmadan hızlıca saati ilerleterek tarih ayarlanıyor. Aslında saatle ilgili her detay isminde saklı gördüğünüz gibi. Antimagnetic olayından Kasa bölümünde bahsedecektim ama buraya saklayayım dedim. PAM389 (40,000) A/m (ampere per metre) anti-magnetic resistace' a sahip bir saat. Yani her ne kadar dayanıklı olduğunu bu rakamlardan anlayamasam da radyoaktif bir yere girmediğimden dolayı bir sorun olacağını düşünmüyorum
. 
KORDON
Başka bir saat ile ilgili inceleme yazıyor olsam muhtemelen KASA bölümünün içerisinde kordonuda anlatır geçerdim fakat Panerai'ye ayıp olurdu. Öncelikle sınırsız seçeneklere sahipsiniz kordon ve kayış anlamında. Saatin üzerinde gelen kauçuk kordon saat için ideal yapıda. Akordeon tipli olmasaydı eğer bu kordon bence bu kasanın üzerinde biraz sönük kalırdı. Kordonu hızlı değiştirmek için kutudan çıkan plastik aparak kordon değişimi anlamında inanılmaz kolaylık sağlıyor. Tabi tek elle fotoğraf çekerken göstermek biraz zor oldu ama anlaşılacağını düşünüyorum. Kasanın kapağının hemen altındaki kısım kordonun kilidini açmaya yarıyor, aparatın bir parçası ile hafafçe buraya basmanız gerekiyor. Aparatın diğer parçası ile kordon pimini itmenize yardımcı oluyor. İlk defa kullanan biri bile 45sn içersinde kordon değiştirebilir. Tabi benim kadar acemiyseniz toka ters tarafa gelecek şekilde falan takabiliyorsunuz başta dikkat etmeyerek süre 2 katına çıkabiliyor
Şu an Hsnmrycl'in yaptığı kayışla gayet iyiyiz. Kendisine bu kayış için ayrıca teşekkür ederim. Çok güzel bir iş çıkarmış
SONUÇ
Genel olarak bu aralar en severek kullandığım saatim bu. Yeni kayışlarında yardımıyla hiçbir zaman sıkılmaya müsait olmayacak gibi geliyor. Kasanın ağırlığı ve kalınlığı da bana rahatsızlık vermediği için seve seve uzun bir süre kullanırım gibi geliyor. Yalnız benim kafa arada gidip gelebiliyor. Değişik bir şey için feda etmem umarım diyerek incelemeyi burada noktalıyorum. Pazar kahvenizi içerken keyifle okursunuz diye bir inceleme yazayım dedim ama arada başka işlerle de uğraşınca anca akşam yemeğine yetiştirebildim heralde
Bu yazıyı buraya kadar sabırla okuyan veya sabredemiyip pas geçen herkese çok teşekkür ederim.
Ayriyetten bu macerada bana eşlik ettiği için Can'a (Cct) tekrardan teşekkürlerimi sunuyorum. Bana verdiği Pam 532'sinden yadigar kayışıda severek kullandığımı belirtmek isterim.
ama bileğine cok yakıştı güle güle kullan kardeşim 
