Salih hocam sanki kendim alıyomuş gibi gaza geldim

Bende düşüncelerimi paylaşıyım.
5960P benim en çok beğendiğim saatlerden biri ama bu siyah kadran siyah kayışlı versiyonu limitli olma özelliğini bi kenara bırakırsak bence diğer 5960P renklerinin yanında sönük ve biraz standard kalıyor.
3 versiyonunu da inceleme fırsatım oldu - 5960Pnin gri ve mavi kadranlıları bence müthiş, hem kadranları siyahta olduğu kadar tek renk değil, nautilus kadranları gibi renk değiştiriyor, hemde bulls eye chrono'nun farklı renk olması görsel açıdan saati çok daha ilginç yapıyor bence.


Richard Mille bir türlü ısınamadığım bir marka. Öncelikle bence böyle büyük, kalın, gösterişli, "ben burdayım" diyen saatlerin modası geçti ve iyiki geçti. Sonuçta bu zevk meselesi ama Richard Mille bana biraz saat uzmanı / severi / ya da "old money" saatinden ziyade biraz daha "new money" saati gibi geliyor. Futbolcular, teknik direktörler, Acun (!), NBA yıldızları gibi insanların daha çok tercih ettiği bir saat olduğu için soğudum. Lütfen yanlış anlaşılmasın mesela kendi Offshore'umdan da bir ara bu yüzden soğumuştum çünkü tüm futbolcularda Offshore var ama neyseki genelde altın olanı falan alıyolarda avuttum kendimi
Hatta tenis dünyası da iyi bir örnek bence..mesela ben Federer'in Richard Mille taktığını düşünemiyorum bile. O hale tavra uymuyor çünkü.
Koleksiyona tourbillon eklemek iyi bir hedef..şahsen tourbillon, adeta minute repeater gibi, klasik bir komplikasyon olduğu için modern / spor saatlerde biraz garip durduğunu düşünüyorum. Mesela offshorelar, hublot, panerai gibi kalın kasalı saatlerden ziyade bence tourbillon Jules Audemars, Lange Sohne, JLC gibi klasik saatlerde olduğunda daha güzel. Patek'i saymıyorum çünkü zaten açık pencereli tourbillon yapmıyolar.
Hem spor şık olup, hem tourbillon'lu olup, hem de asaletinden hiçbirşey kaybetmeyen bir saat var ama bence. Size yakışır
