Forum Kurallarına Uygun Farklı Konular Üzerine Sohbet ve Paylaşımlar
Forum kuralları
Sevgili Üyeler Forum Kurallarında Tartışılması Uygun Olmadığı Belirtilen Konular Hakkında Bu Bölümde Paylaşım ve Fikir Bildirimi Yapmayınız. İnançlar, Politika, Fanatizm, Irkçılık Vb. İçeriklerde Konular Açmayınız. Ayrıca Kişisel Mahremiyet ve Ailesel Durumlarınızı İçeren Konuları Burada Paylaşmayınız. Birbirinize Saygılı Olunuz Lütfen.
asymptote yazdı:Benim kahramanıma bir serseri kuyruklu yıldız gelip çarpıyordu ve insanlar bunu gözlemledi diye heyecanla sevinç çığlıkları atıyordu, bu durum gücüme gitmişti netekim..
Aslında bu çarpışma Jubiter'e olan saygımı artırmıştı. Milyonlarca hidrojen bombası gücünde, Dünya'ya çarpsa yörüngesini değiştirecek böyle bir çarpışmayı Jubiter iplememişti bile..
"Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir." - A. Einstein
Edwin Powell Hubble 1923-24 yıllarında yaptığı gözlemler ile Samanyolu dışında başka galaksilerin de olduğunu ve bu galaksilerin farklı hızlarla bizden uzaklaştıklarını fark etti. "Gözlem yaparak ışık yayan bir kümenin bizden uzaklaştığını nasıl anlayabiliriz ki?" diye sorulabilir haklı olarak. Bildiğiniz gibi görünür ışık elektromanyetik spektrumda bizim görebileceğimiz dalga boyu aralığına sahip olan elektromanyetik ışımalardır. Bu aralıkta ışık kendi içinde farklı dalga boylarına (yani renklere sahiptir). Aşağıdaki görselden de anlaşılacağı gibi kırmızı ışık en geniş dalga boyuna sahipken mor ışık en kısa dalga boyuna ve dolayısıyla en yüksek frekansa sahiptir. Lise biyoloji derslerinden hatırlarsınız mor ışıkta fotosentez hızı artar, bunun nedeni mor ışığın frekansının, dolayısıyla enerji düzeyinin yüksek olmasıdır. Neyse konuyu dağıtmayalım, salt gözlem yaparak ışık yayan bir cismin uzaklaştığını nasıl anlarız demiştik. Bunun cevabı çoğunuzun daha önce duymuş olduğunu tahmin ettiğim "redshift-kırmızıya kayma" dır. Redshift olayı ışık yayan bir cismin gözlemcisinden uzaklaşırken doğal olarak dalga boyunun artması, yani renginin kırmızıya kaymasıdır. Evren genişlemiyor da büzüşüyor olsaydı "violetshift- mora kayma" söz konusu olacaktı. Gözlem yaptığımız galaksilerin bize ulaşan ışıkları kırmızıya ne derece kayıyorsa bizden uzaklaşma hızları da o kadar fazladır. Edwin Hubble 1929'da bir dizi gözlemden sonra bugün Hubble yasası olarak bilinen amprik bağıntısını geliştirdi. Hubble yasasına göre galaksilerin uzaklaşma hızları galaskilerin bize (gözlemciye) olan mesafesiyle bir sabitin (Hubble sabitinin) çarpımı sonucu elde edilir. Hubble sabiti ilk olarak bugün olduğundan çok daha büyük tahmin edilmiş ve bunun sonucu olarak evrenin yaşı o günlerde bugün olduğundan çok daha genç olacak şekilde yanlış hesaplanmıştır, bu durum da epey kafa karışıklığına neden olmuştur. Ancak Hubble sabiti artan gözlem olanaklarıyla sürekli olarak güncellenmiş ve bugün çok hassas bir şekilde bu sabitin değerinin Ho = 69.32 km/s/Mpc olduğu tespit edilmiştir. Mpc bir astronomik mesafe birimidir ve değeri tam olarak 3 261 563 ışık yılı mesafesidir.
Hubble Sabiti'ni kullanarak evrenin yaşını birkaç çarpma ve bölme işlemiyle hesaplayabileceğimizi biliyor muydunuz? İsterseniz bir deneyin ve bulduğunuz sonucu buraya yazın. Sonuç evrenin bugün bilinen yaşından (13, 77 milyar yıldan) çok az farklı çıkacaktır. Bu farkın nedenini de dilerseniz daha sonra konuşuruz..
Bu arada evrenin genişliyor olması kimseyi endişelendirmesin:
"Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir." - A. Einstein
erdemguner35 yazdı:o değilde adamların haber programlarında ki konulara bak, bir de bizimkilere...
Ayakkabıcı kuyruklu yıldız'ın Jubiter'e çarpması o dönem bütün dünyada popüler ve medyatik bir konu haline gelmişti. TRT de haber bülteninde geniş yer vermişti bu olaya ve ben oradan izlemiştim ancak şimdi youtube'da TRT görüntülerini bulamadığım için ecnebi haber bültenine başvurdum..
Sen windows hesap makinesini çalıştır da şu evrenin yaşını hesapla hocam, Alvy gibi ödevden kaçma.. Bu kısa açıklama ve soru kendi merakımızı kaşımanın yanında bir çeşit "tribute to Hubble" gayesi de taşıyor aynı zamanda. Adamdaki karizmaya bakar mısınız, astronom değil aktör sanki mübarek. Ajan Bond halt etmiş yanında (söz meclisten dışarı.. )
"Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir." - A. Einstein
Soru kazık geldi galiba.. Hemen kuvvetli bir ipucu vereyim, birim analizi yapın.. Ben genç arkadaşlara sıkıştıklarında birimleri kontrol etmelerini, birim analizi yapmalarını sürekli öğütlüyorum.. Hubble sabitini tekrar vermiş olalım: Ho = 69.32 km/s/Mpc = some number kilometre/saniye/kilometre
"Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir." - A. Einstein