watchhunt06 yazdı:asymptote yazdı:Yine çok güzel bir saat ve güzel bir paylaşım..

Bu "Edward Prior" ların çok fazla sahtesi dolanıyor piyasada o yüzden bulaşmaya korkuyor insan..
Priorların sahte si ancak dış bağa ve iç kapakları bir de metal tipi kadranları sonradan makineye eklenerek yapılabilir makinesinin asla taklidi olamaz sadece bir istisna hariç ..
Sevgili Watchhunt06, ustaya Allah rahmet eylesin. Sizede katkınız için çok teşekkürler.
Sanırım siz tıpkı yapımdan ya da parça yapımından bahsetmişsiniz. Bu işi Almanya'da ve Fransa'da halen daha yapan ustalar mevcut.
Ama bizim bahsettiğimiz konu biraz daha farklı..ve tamamen sahtekârlık.
Maalesef insan kalitemiz son yirmi yılda oldukça zayıfladı ve nelere mal olursa olsun "köşeyi dönme" olgusunu kendine hedef edinmiş makyawelist bireyler üreten bir toplum haline geldik. Bu durumda her sektördeki insanlarımızın arasına dağılmış fırsatçılar doğurdu.
Markham/Ralph Gout/George/Edward Prior marka bir saatin bağasını ya da kasasını yenilemek, hatta markasız arapça rakamlı sağlam bir kadranla dökülmüş kadranı değiştirmek veyahut aynı marka bozuk iki saatten sağlam parçalarla bir tane çalışır saat meydana getirmek, belki bir çeşit restorasyon olarak kabul edilebilir. (Bu restorasyon işine torna yapımı metal ve sevimsiz kadranları dahil etmiyorum)
1770- 1850 yılları arasında ingiliz saatçiler tarafından üretilmiş olan ikinci dönem Egyptian Pillars tipi -yani antik Mısır tarzlı sütün ayaklara sahip makinalar- verge zincir sargılı makinalar genelde birbirine benzer. Tek bacaklı balans baskı başlığına sahip olanlar. Ve bu saatlerin kadran altı ve arka platinleri oldukça kalındır. Bazılarının ise sadece kadranları ve verge iç toz kapakları üzerinde marka-imalatçı baskısı vardır.
"Fırsatçı" diye bahsettiğim insan nüsvetteleri bu makinaları bir şekilde elde edip ya platinini taşlayıp ya da marka baskısı olmayanlara hassas tornada isim yazıp birde kadran uydurduktan sonra piyasaya gerçek prior diye sürebiliyor. Veyahut Avrupa pazarı için yapılmış bir prior makinayı kadranını ve balans yayı gergi göstergesini değiştirerek orjinal Osmanlı prioruymuş gibi satmaya çalışıyorlar.
Ve maalesef bu konuda yeterli bilgi sahibi olmayan ama saat merakı olan insanlarımızı dolandırıyorlar. Hem de hatırı sayılır paralara...
(Unutmayın ki George/Edward Prior marka saatler Avrupa pazarı içinde üretilmiştir. Ama kolleksiyon değeri taşıyanlar büyük çoğunlukla Osmanlı Pazarı için üretilmiş olanlardır. Bir de çalarlı mekanizmaya sahip olanlar.)
Bu işi yurt dışında yapan sahtekârlar da mevcut. Özellikle Ebay üzerinden satış yapan Damisb diye bir Bulgar satıcı var. Bu vatandaşın sattığı saatlerin yüzde 60'ı sahte ya da toplama. Bunu neye dayanarak söylediğimi merak eden olursa onu da seve seve izah ederim...
Gelelim kendi tecrübelerimizden bir kaç örneği sizlere aktarmaya..
Yaklaşık iki yıl önce bir arkadaşım aramıştı; İnternette çok güzel bir "Osmanlı saat satılıyor" diye. İlana şöyle bir göz attım. 1400 liraya yakın bir teklif almıştı. Üç kasa bir Julien Le roy, dış kasa bağa kaplamalı, orta kasa ve iç kasada gümüş. Kadran markasız arapça baskılı ve temiz. İlk bakışta gerçekten güzel görünüyordu.
Tamam, kadran markasız olabilir, insanlar da yaşlandıklarında mimiklerini kaybetme pahasına estetik operasyon geçirebiliyorlar; kırışıklıklarından kurtulmak için, buna da eyvallah. Ama makinaya bakınca bu konuda ne kadar cahil olduğumu bir kez daha anladım. Meğerse meşhur Fransız saat üreticisi Jn. Le Roy İngiliz ekolü verge saatlerde yapmış ama bizim bundan haberimiz yokmuş.. Aslında sadece ben değil sanırım bu durumdan tüm dünya habersizdi... ve hala habersiz.
Şaka bir yana yapılan şuydu; İngiliz pillar tipi bir verge makinaya bir kadran uydurulmuş, makinanın sırt platinindeki asıl marka taşlanarak silinmiş ve uyduruk bir şekilde Le Roy yazılmıştı. Ve bu saat yanılmıyorsam 1800 lira civarında bir rakama satıldı.
Bir diğeri yine internet satış sitesinde yaşanmış bir olay...
Manipülasyon ve antika cep saatleri satmakla ünlenmiş ve manipülasyon yaptığı için bilmem kaçıncı kez üyeliği iptal edilmiş bir vatandaş yeni bir listeleme yapmış ve şöyle bir başlık atmış:
"Alman generali bilmem kimin, Osmanlı paşası bilmem kime özel olarak yaptırıp hediye ettiği saat Dünyada Tek!"
Açılış fiyatı: 1500 TL.
Durumun aslı ise şu:
1. Dünya Savaşı sırasında propaganda amacı ile yapılmış arka kapağında pazarlanacağı ülkeye göre o dönemdeki generallerin gravürlerinin toplu yada tek olarak resmedildiği gümüş kasalı saatler vardır. Markalar farklılık gösterebilir ama makina imalatçısı genelde Depose'dir. Bu saatlerden bir tane edinilmiş, (çok çok temizinin ederi en fazla 200-250 Usd arasındadır) orjinal kadran çıkarılmış yerine yeni yapılmış arapça rakamlı tabak gibi polyester bir kadran takılmış ve kolleksiyonerlerin beğenisine sunulmuş..madein-düşkün garantisi ile...
Sizleri fazla sıkmamak için sadece iki örnek verdim.
Bu yaşanmışlıklardan sonra şimdi gelelim sözün özüne...
Ne yapalım siz söyleyin.
Bu saatleri satın alan meraklıların işin aslını öğrendiklerinde ki hayal kırıklıklarına mı yanalım?
Yoksa bu haram paraları, işin aslından habersiz olan çoluk çocuğuna yedirip içiren belki de ilaç parası yapan kişilerin, aile fertleri için mi yanalım?
Kararı siz verin.
Biraz uzun oldu.. özür diliyor ve sabrınız için hepinize teşekkürler ediyorum.
Duman rüzgâra yük olmaz; ama taşıdığı haber felakettir...