Bu bahsin açılması iyi oldu.
Bence Seiko ve diğer uzakdoğu kökenli saat üreticileri estetik ve ruh olarak çok kötü saatler üretiyor. Seiko'nun sadece 5 serisini çok beğeniyorum, diğer üreticilerin saatlerinden söz bile etmem gereksiz, karmaşık ruh hallerinin ve olduğundan farklı, olduğundan başka görünmenin türlü türlü tezahürleri olan saatler üretiyorlar.
Geleneklere bağlılık konusunda aklımıza hep doğu kültürü gelir, oysa durum tam tersidir, geleneklerine daha çok bağlı olan batı'dır! En eski şirketler sıralamasında bunu daha açık görebiliriz. İngiltere'de 500 yıllık şirketler vardır! Doğuda yoktur. Batıda bir eve gidin 20 yıl sonra aynı evi ve o insanları aynı şekilde (tabii biraz yaşlanmış olarak) evdeki eşyaların çoğunu da aynı yerde görürsünüz, doğuda aradan biraz zaman geçsin ne insanları ne evi bulabilirsiniz! Hatta uzun yıllar değil bir iki yıl geçsin aynı telefon numarasından bile arkadaşınıza ulaşamazsınız, değiştirmiştir.
İkinci konu estetik zevk meselesi. Bilindiği gibi karmaşık ve çok fazla
gereksiz ayrıntı barındıran kadran tipine sahip saatler ve büyük kasalar son yıllarda moda oldu. Bunun öncülüğünü de doğu yapıyor (talep ediyor). Estetik beğeni de bu yönde gelişiyor, öğretiliyor. Uzakdoğunun zenginleri beğenelim beğenmeyelim saat piyasasına yön veriyorlar ve onların kültür kodları bu tarz saatleri istiyor.
Sahte saatler neden arttı? 70'li yıllarda sahte saat yok denecek kadar azdı. 80'li yıllarda biraz arttı, 90'larda haddini aştı ama en büyük patlamayı 2000'lerde gösterdi. En büyük neden gelişen ekonomilerde gizli. Doğunun yıldızı parlarken batı'nın yıldızı matlaştı.
Çok fazla takıp takıştırmak batıda bir zevksizlik göstergesidir aslında, ancak doğuda tam tersi bir etki yaratır. Bakıyorum da en eski İsviçre saatleri de giderek kokoş bir beğeninin (hep doğudan geliyor) esiri olmuş durumda. Oysa 50 sene önceyi bırakın 20 sene önce bile böyle değildi.
Gelelim Seiko'ya. Seiko benim için önemli,
daha doğrusu Seiko 5 serisini üreten zeka ve mantık benim için çok önemli.Fakat diğer modellerine bakıyorum da hepsi çok zevksiz. Bu zevksizlik yazık ki Seiko 5 serisine de sıçradı, son yıllarda bu seriyi neredeyse tanınmayacak bir hale getirdi.
Seiko yükselmek için çok uğraşıyor ve yanlış yapıyor çünkü zaten yüksekteydi, fakat yeni üretim-tasarım ve satış stratejisi onu bulunduğu konumdan aşağılara çekiyor. Zenith ise aynı modeli denedi ve kısa sürede başarısız oldu, Seiko henüz başarısız olmadı ama yükselmedi de. Çok pahalı ve Seiko adına hiç yakışmayacak karmaşık saatler üretti (Credor). Zaten kendi adını bu saatin üzerine yazamadı ama utandığından değil satamayacağı korkusundan.
Zevksizlik yükselen değer olduğu sürece batı huzursuz olacak ve kötü saatler üretecek. Ancak doğunun bundan bir kazancı olmayacak. Çünkü gelenekler ve kaliteli zevk algısı gelip geçici modalardan daha kalıcıdır, özellikle zeka ile donatılmış ise.
(
http://mekaniksaat.blogspot.com/2010/01 ... e-bat.html)