

mevsuf yazdı:Teşekkürler cevaplar için. Özellikle akşam çaylarında her defasında mutfağa gidip gelmemek için çayı oturduğumuz odaya getiriyoruz. Dolayısıyla soğuyor. Benim sorum biraz da çaydanlığın yapıldığı malzemenin - çinko, çelik, porselen vb. - hangisinin ısı kaybının daha az olduğuydu.
En iyisi çayın altını kapatmamak herhalde, artık kalkıp mutfağa gidip gelmeye de katlanacağız. [emoji1]
G7-L01 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
İstanbul Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Klinik Şefi Opr. Dr. Mehmet Emin Güneş, gırtlak kanserinin son yıllarda arttığını belirterek "Erzurum, Van, Kars ve Ağrı'da yemek borusu kanserine çok rastlanıyor. Nedeni ise çok fazla tüketilen sıcak çay" dedi.
Dr.Güneş sözlerine şöyle devam etti: "Özellikle Erzurumlular 'kıtlama' denilen yöntemle ağızda şekeri tutarak çayı aşırı sıcak tüketir. Bu da ağız tabanında ve yemek borusunda bir kronik hasara, kanser gelişmesine sebep olur. Çaya şeker konulup karıştırıldığında, sıcaklığı bir miktar düşer. Bu sıcaklık farkı kanser oluşumunda en önemli etken.
Kanser hücrelerinin en sevdiği beslenme maddesi şeker. Doğu ve Güneydoğu'da kış uzun sürüyor. Bu nedenle sıcak ve demli çayı çok fazla tüketiyorlar.
Yutma güçlüğü, yutarken takılma hissi, en önemli belirtidir. Hemen uzman hekime başvurmak gerekir. Bu tür hastalara derhal gastroskopi yapılmalı. Kansere ait bir lezyon varsa, derhal temizlenmeli ve tedaviye başlanmalı.
Operasyonda yemek borusunun tamamı ya da midenin yarısı alınıyor. Bu riskli bir ameliyattır. Türkiye'de de kısıtlı merkezlerde yapılır. Bu operasyon İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği'nden Doç. Dr. Hasan Bektaş ve ekibi tarafından başarıyla gerçekleştiriliyor."
Dön TSF Yaşam Stili - Lifestyle & Entertainment
Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 78 misafir
|