Lüks Tüketim ve Gelir Dağılımı Üzerine Görüş ve Düşünceler

[castiel]

İnsanların marjinal doyumlarını sağlayabilmesi su içmesi gibi bir şeydir bence, çeşitli fedakarlıklarla oluşmuş bir bütçeyi başka insanların aç veya açıkta olduğu düşüncesi ile tüketmeye kalkışırsa kim bu dünya da bir şey sahibi olabilir ve gelecekte ki soyuna bir şey bırakabilir..Maddi bir güçle alınmış anı ve maneviyat yüklü bir şey bırakmadıktan sonra gelecek bizi görmeden nasıl tanıyabilir..
Görüşleriniz takdire şayandır ve örnek alınasıdır.. İnşallah siz ve sizin gibi ince düşünen insanların ellerine büyük maddi imkanlar geçer ve tamamen maddi kolonlarla ayakta kalan bu sosyal düzeni değiştirme yetisine sahip olabilirsiniz..

[msturan]

Merhaba Conbay,

Aslında pek çok tez ve antitezi olan bir konuya parmak bastın, gelecek yorumları bıkmadan, sıkılmadan okuyacağını düşünüyorum

Günümüzde maalesef bütün dünyada ciddi bir adaletsizlik var, buna katılıyorum. Afrika'da insanlar açlıktan ölürken, pek çok batı ülkesinde dengesiz beslenen insanlar sağlığını kaybediyor. Genç yaşta obeziteden ölen de var, açlıktan da. Geçen yıl Samsun'da yetersiz beslenmeden ötürü ölen bebek eminim pek çok insanın içini burktu.

Gelir dağılımındaki dengesizlik, maalesef ekonomideki bazı kalemlerin de dengesiz fiyatlarla sunulmasına neden oluyor. Ülkemizde devlet doğru düzgün bir vergi tarhiyat ve denetim sistemi kurmadığı için gelirden ziyade tüketim vergilendiriliyor. Devletimiz, en temel görevi olan insanların makul fiyatlarla doğru düzgün beslenmesi, adaletin ve eğitimin sağlanmasını maalesef beceremiyor. Bu nedenle 1 kilo köy biberi 10 TL'ye (Şile'de bir marketteki fiyat), 1 litre benzin 4 TL'den daha fazla fiyatla, şık bir otomobil ise yurtdışındaki satış fiyatının 2 katından fazla fiyatla satılıyor.

Girişimci sanayi ve üretimden para kazanmanın zorlukları ve uzun geri dönüş süresi yerine; parasını kolayca çevirebileceği alanlara kayıyor. Bunun sonucunda İstanbul'un içinde 3+1 doğru düzgün yeni bir daireyi 500.000 TL'nin altında bulmak çok zor.

İnsanların yıllarca çalışıp zor şartlarda emekli olduğu ve çok düşük emekli aylığıyla yaşamak zorunda olmalarının yanı sıra; neden milletvekilleri 2 yıl çalıştıktan sonra çok iyi şartlarda emekli olup devlete 7 cetlerine baktırdıklarını da hatırlatırım.

Bence önce bu durumları sorgulamak lazım.

Afrika'da insanların açlıktan öldükleri topluluklara dikkat edin, genelde altın, petrol gibi geliri olan ülkelerdir. Başlarında bir kralları vardır. Oradakiler "biz açlıktan ölürken kral ne iş yapar" diye hayatlarını sorgulamadıkları sürece sefil bir şekilde yaşamaya devam edeceklerdir. Diyelim ki dünyada Rolex almak isteyen herkes paralarını birleştirdi, Rolex almak yerine Afrika'nın bir bölümündeki insanları doyurup kalkındıracak bir yatırım yapmak istedi. Sonuç ne olur? Afrikalılar yine açlıktan ölmeye devam eder, gelen yardım paralarını da birileri cebe indirir. Bunlar da hayatın romantik olmayan gerdekleridir

Bir daireye milyon TL verebilen bir insanın sevdiği bir saate 20.000 TL veya daha fazla para vermesi bence anormal bir şey değildir.

Lüks saatlerin hobi boyutuna gelince; yaşamın zorluklarına katlanırken herkesin farklı bir deşarj olma yolu vardır. Kimi insan spor yapar, kimi insan içkiyi sever, kimi çeşitli hobilere sahiptir. Güzel ve şık giyinme de bir hobidir, insanın kendisini mutlu hissetmesini sağlar. Bu nedenle kişilerin imkanları doğrultusunda lüks tüketim yapmaları anlaşılmaz bir şey değildir.

Buradaki sınır; sadece tüketicinin kendi vicdanıdır. Bir şekilde hakkı olmayan lüks tüketimi yapanlar kendi vicdanından kaçamayacaklarını düşünüyorum. Dolayısıyla; yeni saatlerini burada bizlerle paylaşan ve bundan mutluluk duyan doktor abimizin, öğretmen kardeşimizin, iş adamı arkadaşımızın mutluluklarına da katılıyorum ve mutlu oldukları ve paylaşımda bulundukları saatleri de çoktan hak ettiklerini düşünüyorum.

Archimed, aynen katılıyorum

Çok güzel argümanlar geliyor, herkese

Conbay, mükemmel bir konu, teşekkürler

[Drago]

"Zenginin zenginliğini hissetmesi için de lüks tüketim devreye girer"

işte son derece doğru bir tespit....

[Frax]

Lüks saatlerin hobi boyutuna gelince; yaşamın zorluklarına katlanırken herkesin farklı bir deşarj olma yolu vardır. Kimi insan spor yapar, kimi insan içkiyi sever, kimi çeşitli hobilere sahiptir. Güzel ve şık giyinme de bir hobidir, insanın kendisini mutlu hissetmesini sağlar. Bu nedenle kişilerin imkanları doğrultusunda lüks tüketim yapmaları anlaşılmaz bir şey değildir.

Buradaki sınır; sadece tüketicinin kendi vicdanıdır. Bir şekilde hakkı olmayan lüks tüketimi yapanlar kendi vicdanından kaçamayacaklarını düşünüyorum. Dolayısıyla; yeni saatlerini burada bizlerle paylaşan ve bundan mutluluk duyan doktor abimizin, öğretmen kardeşimizin, iş adamı arkadaşımızın mutluluklarına da katılıyorum ve mutlu oldukları ve paylaşımda bulundukları saatleri de çoktan hak ettiklerini düşünüyorum.

Archimed'in yorumuna ben de katılmakla birlikte birkaç şey söylemek istiyorum.

Lüks tüketim belirli gelir düzeylerinde ve belirli vicdanlarda her zaman eleştirilen bir konu. Sınırlarını kendi gördüklerimiz, yaşadıklarımız, duyduklarımız ve elde ettiklerimiz tarafından oluşturabildiğimiz bir hayatta başka bakış açılarıyla yetişmiş insanların bizimle aynı şekilde düşünmesini, yemesini, gezmesini beklemek bana hiç de mantıklı gelmiyor, öncelikle bunu belirteyim.

Her birimizin "o para buna verilir mi?" dediği birçok şey olmasına rağmen nedense o paralar bir şekilde veriliyor. Kimi zaman zevksiz,görgüsüz diyecek kadar ileri gidiyoruz üstelik. Oysa kaçırdığımız nokta bakış açısı tamamen. Yani bizim ya da karşımızdakinin vicdanını oluşturan etmenlerin başında çevre-aile faktörü yer alıyor. Bu durumda mantığı aynı biçimde oluşmuş birileri için bizim de çevremiz etkisiyle oluşturduğumuz algımız eleştirel olarak baktığında kimin haklı kimin mantıklı olduğunu anlayamadığımız bir döngüye giriyoruz. Netice itibariyle karşı görüşü bilmediğimiz-bilemediğimiz ve belki de birçoklarına göre karşı görüş biz olduğumuz için de aslında düşündüklerimizin mantığının sonuna kadar sorgulanabilir olduğunu anlıyoruz.

Bu gereksiz cümlelerden sonra son 20 günde karşılaştığım bir şeyi paylaşmak istiyorum. Halkalı'da bir şantiyede stajyer olarak bulunuyorum. Bu süre içerisinde şantiyede dikkatimi çeken şey işçisinden şefine kadar herkesin elindeki cep telefonları. Tamamına yakını akıllı telefon kullanıyor, bunların birçoğu da Iphone 4. Şimdi şunu sormak istiyorum, geliri 1000-1500 lira düzeyinde olan, sıva, alçı gibi pis imalatlarla uğraşan birileri bile şekilde bu paraları telefonlara verebiliyor. Otomobil sahibi olan bir elin parmağı kadar insan, ev sahibi olan neredeyse yok ama bu insanlar 1 sene sonra yine değiştirecekleri telefona 2000 lira verebiliyor. Az kira ödemek için Halkalı'ya bile saatlerce sürecek yolculukları hergün çekerken aynı tutarlılığı başka harcamalarında göstermemeleri ne garip... Ama gerçek olan şey de şu, bu insanlar çalışıyor, emek veriyor, karşılığında bir şeyler kazanıyor. Kazandıkları başkalarının hakkı olan bir para olmadığı sürece istedikleri gibi para harcamaları onların kendi keyfi. O telefonlara sahip oldukları için mutlularsa buna benim ya da başkasının karışmaya ne hakkı var. Bana göre Iphone 4 o insanlara lüks iken, onlar için de belki benim her gün kendi otomobilimle şantiyeye gitmem lüks. Kim bilir, neticede lüksün hiçbir sınırı ve hiçbir mantığı yok

Yazılı düşündüm sadece, umarım saçmalamamışımdır ya da kimseyi kırmamışımdır...

[Bond]

Conbay kötü niyetle yazmadığını gayet iyi biliyorum ama beni iyi uğraştırdın diğer konuda Ah be kardeşim hakiki kehribar tespih kullanıyorsun, koleksiyon yapıyorsun, o konuda bir sürü paylaşımın var eleştirdiğin şeye bak Allah aşkına Geçenlerde arkadaşım birine hediye etmek için aldı, 30 dk pazarlık sonunda 3.000 TL ile ancak kurtardı. Ben konuya yabancıyım, orijinal kehribar tespih fiyatlarının nereden başlayıp nereye kadar gittiğini sen çok daha iyi biliyorsun. Şimdi adama demezler bir avuç boncuğa bu para ise 20K TL Audemars Piguet'e nedir diye

Elbette yazdığın adaletsizliklere ve gelir dağılımındaki uçuruma üzülmemek mümkün değil ama inan kolunda 100K'lık Patek ile çok mutsuz olan adamlar biliyorum. Aynı şekilde kolunda saat olmayıp asgari ücretle çalışan çok huzurlu mutlu insanlarda tanıyorum. Herkesin zevki, tercihi, harcaması kendine sonuçta, biraz objektif ve empati ile bakmak lazım

[conbay]

Öncelikle gelen cevapların hepsini satır satır okuduğumu belirtmek isterim. Çok uzun süredir böylesine güzel, içerisi buram buram felsefe ve bireysel düşünce kokan yazıları okumamıştım.

Konuyu açma amacım tamamıyla 'normalleşen aşırı zevklerin orta gelirli sınıfın mutluluk algısını değiştirmesi' şeklinde özetlenebilecek bir eleştiriyi içeriyordu. Sanırım eleştiri yerini buldu ki bu denli güzel anti tezler ve tezler ortaya çıktı.

Zfr, Orwell'ın 1984 romanında paylaştığınız bölümü geçen hafta ben de okumuştum. Ancak şimdi dikkatli bir şekilde yeniden okuyunca daha bir etkilendim, bu güzel paylaşımınız ve yorumlarınız için çok teşekkürler.

Davinci paylaştığınız küçük hikaye konuyla oldukça ilgili ve çarpıcı aklımdan çıkmayacak bir anekdot oldu.

Flagg'ın da dediği gibi "bu işin başı sonu yok"...Gerçekten de öyle bu işin başı sonu yok ama hiç değilse bu işe karşı daha bilinçli bir yapı oluşturabilme şansımız var. Ütopik veya çılgınca bakılabilir belki ama konunun başında da belirttiğim ve ortaya çıkan güzel görüşlerden de anlaşılacağı üzere çevresine duyarlı bireylerin yoğun olarak toplandığı bu forum bazı konularda değişik algılar, fikirler geliştirebilir, tıpkı şu anki tartışmada olduğu gibi.

Msturan asıl ben teşekkür ederim:)

Castiel değerli katılımın ve güzel temennilerin için çok teşekkür ederim. Dediğin gibi eğer her şey doğru ve eşit olsaydı biz yaşayamayabilirdik, %100 doğru ve adaletli bir sistem olsaydı inançlarımızdaki 'fani dünya' kavramı da değişmeye başlardı ki bu mümkün değil. Çok güzel bir bakış açısı...

Drago "Zenginin zenginliğini hissetmesi için de lüks tüketim devreye girer" sözü kesinlikle doğru bir tespit, katılmamak elde değil, teşekkürler bu güzel paylaşım için.

Frax verdiğin net rakamsal veriler, karşılaştırmalı yorumların ve günlük hayattan verdiğin çarpıcı örnekler toplumumuzdaki "zenginlik" değerlendirmesini adeta sınıfsal bölümlerde yeniden açıklıyor. Son derece dikkat çekici ve güzel bir yorum aslında. Bu güzel yorumlar için teşekkürler.

Bond Özellikle her mesajda ve konudaki ilgili yaklaşımın tüm forumu çarpıcı bir şekilde etkiliyor ve bu siteyi forumu olmaktan çıkarıp, sosyal bir ortam haline getiriyor. Bu çok güzel bir durum umarım da hep böyle gider. Seni uğraştırdığımı hissettiğim için de özür diledim ama gelen mesajlar ve konunun geldiği noktaya baktığımızda da harika bir yerdeyiz Kehribar konusuna gelirsek benim orada sergilediğim 2 kehribarın bana toplam maliyeti 130 TL, arkadaşınız muhtemelen Osmanlı Sıkma kehribar almıştır ve gerçekten üst kalitede bir işçiliği vardır ki o rakamlar ondan ortaya çıkmıştır. Bana göre o da gereksiz:)

Serbest piyasa ekonomisinin temeli olan 'bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler' görüşü mutlak surette bireysel ekonomik girişimlerde de fazlasıyla ortaya çıkıyor. Son dönemde pahalı ve lüks noktasında Türkiye'deki imtiyazlı sınıfın göze batan yaklaşımları beni son derece rahatsız etmesinden kaynaklı olarak biraz da bu konu ortaya çıktı, iyi de oldu. Değer yargılarımız ciddi bir şekilde geri plana itilirken; moda, zevk, eğlence, popüler kültür gibi kavramlar en alt ekonomik gelir grubundaki bireyin bile temel ihtiyacı ve en büyük hayali haline gelebiliyor.

Belki bunları konuşacağımız yer burası değil ama gelen cevaplar ve konuya gösterilen ilginin forumu oluşturan değerli üyelerimizin, toplumsal konular noktasındaki hassasiyetini ortaya koyuyor ki bu çok güzel bir durum.

Netice olarak ben kendi görüşlerimi kimseyi yaftalamak istemeden ortaya koymaya çalıştım. Değerli üyelerimiz de çok güzel tez ve antitezlerle iştirak ettiler ve bence bu gibi konuları da sık sık konuşmalıyız.

Vakit ayırıp okuyan, paylaşım yapan tüm değerli üyelere şükranlarımı ve saygılarımı sunarım...

[mrbars]

Vereceğim rakamlar net olmayıp, emsal oluşturmak adına endikatiftir.

En ucuz oto: 20.000 TL ; en pahalı oto: 5.000.000 TL. Fark 250 kat.
En ucuz ayakkabı: 10 TL; en pahalı ayakkabı: 5.000 TL. Fark 500 kat.
En ucuz takım elbise: 100 TL; en pahalı takım: 20.000 TL. Fark 200 kat.
En ucuz kot: 15 TL; en pahalı kot: 1.500 TL. Fark 100 kat.
En ucuz 42" LCD: 1.200 TL; en pahalı 42" LCD: 6.000 TL. Fark 5 kat.
En ucuz cep telefonu: 120 TL; en pahalı cep telefonu: 12.000 TL. Fark 100 kat.

En ucuz saat: 10 TL; en pahalı saat: 100.000 TL. Fark 10.000 kat. (2 M EUR'luk saatlere girmedim bile)

Ve hatta gayrimenkul: En ucuz ev: 50.000 TL ; en pahalı ev: 150.000.000 TL. Fark 3.000 kat.

Saatteki alt üst rakamların farkı, değeri neredeyse hiç azalmayan mesken için kullanılan gayrimenkul yelpazesinden bile büyük.

Menkul emtialar içinde, saat kadar geniş fiyat yelpazesine sahip belki de tek ürün grubu sanırım -aslında saati de içinde kapsayan- mücevherdir.

Kısaca, sadece zamanı göstermek için kullanılan; ancak bu kadar geniş fiyat aralığına sahip olan saatler ve bu saat forumu, lüksü tartışmak için ya en uygun yada en uygunsuz örneklere sahip.

[necati]

Conbay, sözleriniz ilk bakışta mantıklı gibi görünsede Ütopya olmaktan öteye gidemiyor malesef. Çünkü bunların uygulamaya girmesi insanın doğasına ters. Bondun dediği gibi dünya düzenini değiştirmeyi içeren birşey. Kaç kişi sıkıntıya girmeden bir BMW yada MERCEDES alıp kullanma imkanına sahipken Clio alıp buradan artan parasını sosyal yardımlaşma amacıyla kullanır.
"Zenginin zenginliğini hissetmesi için de lüks tüketim devreye girer"
Bu cümle ise özetliyor zaten. Bu yüzden anlamlı fakat tamamıyla faydasız bir konu bence. Yanlış anlamayın iyi niyetinize lafım yok. Siz de düşünürseniz bu konuda yapılacak bir girişimin sonuçsuz kalacağını, dahası böyle bir konuda kendinizi bile frenlemenin çok zor olduğunu göreceksiniz.