Öğrenciyken keşfedip saat hobimi derinleştirmemi sağlayan, birçok da dost edinmeme önayak olan TSF'ye uzun süredir saatlerle ilgili bir şeyler yazmadığımı farkettim. Ara ara girip bi bilek fotoğrafı paylaştığımız, saat alıp sattığımız foruma hazır elime sıfır ve safkan bir japon geçmişken kutu açılımsı, incelememsi bir şeyler yazmama da fırsat doğdu ve bir konu açayım dedim. Biraz sohbet, biraz inceleme tadında yazıp forum arşivine birkaç fikrimi eklemiş olayım.
Öncelikle uzun süre ilgim daha çok Swiss saatlere oldu. Son 1.5 senedir gözüme Citizen marka nb6010 kodlu düz kasa siyah kadran saati kestirmiştim. İncelemeye konu saatle beraber birkaç fotoğrafını da paylaşırım birazdan. Yurtdışı gezisi yapacak bir arkadaşımdan da rica etme imkanım doğunca ilk Series 8 saatimi edinmiş oldum. Bu saatle birlikte farkettim ki Swiss made saatler her ne kadar çok başarılı olasalar da, bunlara rakip japonlar artık sahnede çok daha ayakları yere basarak rekabet edebiliyorlar. Hatta eş bütçelerde çok daha önüne de geçebiliyorlar. Özellikle son dönem Seiko ve Swiss made birçok modelin, saatin atım hızlarını azaltması da Series 8 saat ve Miyota 9 model mekanizmalara ilgimi artırdı. Birçok saat severin de 21600 yerine 28800 ve mümkünse daha üstü atımlı saatlerden daha keyif alacağını düşünüyorum. Ben de ilk Series 8'den sonra o zehri alınca, ve yine bir dostum aracılığıyla yurtdışından temin etme imkanım doğunca Citizen Series 8 880 GMT NB6031-56E kodlu, literatürde artık "batman" diye geçen bezele sahip modeli edindim.
KUTU
Kutuyla başlayalım, bu modellerin 2 kutusu var belki bilirsiniz. Biri daha büyük koleksiyonluk kutu ki ilk Series 8 saatim bu kutuya sahip.Bir de fotoğrafta göreceğiniz daha ufak, günlük saat koymak için de kullanılabilecek saatin görülebildiği pencereye sahip bu kutuyla geliyor. Daha portatif ve kargolaması kolay olduğundan bu kutu bana daha makul geliyor.

KADRAN
Saate göz atacak olursak dediğim gibi literatürde "Batman" diye geçen mavi siyah bezele sahip ve bezel hissiyatı da muntazam. Hareketli bir kadranı var. 3 boyutlu bir kadran oluşturulmuş ve çok da iyi olmayan fotoğraf becerilerim neticesinde çok belli edemesem de fotoğraftakinden çok daha şık da bir kadran. Tarih çarkının kadran ile aynı şekilde siyah olması bütünlüğü korumuş. Turuncu GMT yazısı ve GMT kolu da genel hareketli yapıyı destekler nitelikte bir tasarım olmuş. Ben şahsen çok bakmaya doyamıyorum bu ara.

KASA
Kasa kalın. Onu başta belirtmek gerek. Gmt modülünden olsa gerek diyelim. Fakat kasa kalın olmakla birlikte "Tank" gibi diyebileceğimiz kadar da sağlam hissettiriyor. Gerek kolda hissiyatı, gerek ağırlığı, gerekse 2 farklı kasanın birleşimiyle (fotoğraflardaki yüzeylere bakarsanız 2 farklı kasadan oluştuğunu farkedeceksiniz) oluşturduğu agresif görüntüsü ile saatten anlayan ve anlamayan insanların direk dikkatini çekebildi kolda. Kalın ama çok şık. Kalın ama bilekte çok dengeli. Kasayı kesinlikle çok sevdim.

BİLEZİK
Saat günümüzde de çok revaçta, benim de koleksiyonumda suyunu çıkarma noktasına getirdiğim entegre bir bilezikle geliyor. Bileziğin genel yapısı fırçalı olmakla birlikte diğer Series 8 saatimdeki gibi bakla aralarında fırçalı alanlar mevcut. İşçiliği ve tasarımı bir level yukarı taşımış bu detay. İki bakla arasındaki ince metale bakan her iki kesimli yüzeyin parlatılmış olduğunu fotoğraftan görebilirsiniz. Kalite anlamında da birçok Swiss Made saat kullanmış biri olarak bir İsviçrelinin altında kalmayacağını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Özellikle Seiko ile kabullenmeye meyilli olduğumuz "Japonlar kordon yapmayı çok beceremiyor." algısını tek celsede boşayabilecek bir bilezik yapmışlar. Arkanıza bakmadan alıp kolunuza takabilirsiniz bulduğunuz herhangi bir Series 8'i. Bileziğini seveceğinize eminim. Vidalı yerine yüzüklü lanet bir bakla çıkarma sistemine sahip olmasını da kınamakla beraber geçenlerde kendi kendine vidası çıkıp saati elime veren bakla düzeninin pratik ama arada bir sıkmazsanız riskli olabildiğini gördüğümden, yüzüklü ve lanet bu yapıya güvendiğimi de belirteyim. Japon kafası işte, sağlam olsun gerekirse uğraştırsın demişler.

TOKA
Saat tokasına çok önem verdiğim için bileziğe ek olarak ayrıca başlık açmak istedim. Saatin tokası her iki yönden basmayla açılabilen çok şık, çok kaliteli bir toka ile geliyor. Bu tokanın ince ayar mekanizmasının olmaması bu saatin tek falsosu diyebilirim. Böyle genel bir kalite algısına sahip, bütçe olarak da fena olmayan modellerin ince ayarsız toka ile gelmesi beni ayar ediyor. Keşke bu güzel tokada birkaç tane ince ayar deliği de bıraksaydınız da yazlı kışlı elimize bir iğne alıp ufak bir ayar geçebilseydik. Neyse ki saat koluma tam olacak şekilde ayar yapabildim de bu eksi beni teğet geçti. Toka çok kaliteli olsa da büyük bir eksi bu saat için.

KALİBRE (Miyota 9054)
Saatin genel malzeme kalitesini yazı boyunca övdüm. Kalibre ise tam japon kafası. Mekanik olarak muntazam. Bilhassa bu saatte kullanılan TrueGMT modüllü Miyota 9054, başka markalarda kullanılmama kararı alındığından "inhouse" olarak değerlendirilebilecek bir kalibre olmuş. Yukarıda da bahsettiğim gibi 28800 vuruştan vazgeçmemelerine rağmen 50 saatlik bir güç rezervi sunuyor. Arka kapak da saatin sportif yapısına uygun şekilde mekanizmayı görebileceğimiz bir tasarıma sahip (diğer series 8 daha klasik olduğundan arka kapağı kapalı idi). Mekanizma anlamında özellikle yeni nesil Miyota 9 kalibreleri mutlaka deneyimlemenizi öneririm. Her iki saatimin zaman tutmaları da çok iyi. Mekanizma tam puan alır benden. Bıktık 38 saatlik sw200 ve über bilmemkaç saat rezervli ama 21600 vuruşlu mekanizmalardan.

Genel Değerlendirme
Özetleyecek olursak bu saati ve diğer Series 8 model saatleri, tokalarının ince ayar zulmünü hariç tutmak üzere "Japon harikası" veya "Japon yapıyor abi alete baksana" şeklinde nitelemek mümkün. Paramın karşılığını son damlasına kadar verip beni orta segment Swiss buhranının orta yerinden söküp aldığı için çok memnun oldum. Her forumdaşıma bu modelleri en azından bir saatçide denk getirip şöyle bir kolda denemelerini tavsiye ederim. Buraya kadar okuyup sabredebildiyseniz de ayrıca teşekkür ederim. Yazıda bahsini geçirdiğim diğer saat ve birkaç tane "wristshot" ile konumu noktalıyorum.
Sağlıcakla.





