eraydinc yazdı:Peki eğer saatlere sadece tarihçe ve ikonlaşma gözüyle yaklaşırsak, yeni saatçiliğe ve çağdaş horolojiye nasıl destek vermiş olacağız?
Yeni çıkan bir ürünün belki de geleceğin ikonik parçası olmaya aday olan tılsımı, aslında yine modadan ve sürdürülebilirlikten geçmiyor mu? Franck Muller gibi yeni sayılabilecek bir marka olmasına rağmen sizce zamansız parçalar üretmiyor mu? Yoksa aslında her şey kolundaki saatle özdeşleşip özdeşleşmemekle mi alakalı?
Yeni saatçiliğe destek vermek gibi bir misyonumuz ve gerekliliğimiz yok. Çağdaş horoloji diye de bir kavram bilmiyorum. Bence FM zamansız parçalar üretmiyor. Aynı Hublot gibi anlık parçalar üretiyor. Ama bunu en sağlıklı şekilde 20-30 yıl sonra müzayedelerden anlayabiliriz. Her şey değil ama işin büyük kısmı, evet, koldaki saatle sizin kurduğunuz bağ. Bu bağı ikonik modeller, tarihçe, marka, kalite ile kurabildiğiniz gibi, teknik, komplikasyon, mekanizma ile de kurabilirsiniz veya sadece beğeni ve dizayn bile tek başına faktör olabilir. Tamamen size kalmış bir seçim. Verdiğiniz iki örnek özelinde düşünürsek; Reverso marka, kalite, tarihçe, stil ve zamansızlık olarak tartışma götürmez biçimde önde. FM ise yaratıcısının horolojik dehası tartışılmaz olmakla beraber daha bir "günün trendi" tarzına sahip.
Bence en iyi yol, imkanınız varsa her ikisini de bileğinizde deneyip karar vermeniz. Çünkü günün sonunda bu seçim son derece kişisel bir mesele. Benim tercihim zaten Reverso'dan yana oldu ve severek kullanıyorum