Bir Seiko SARB031 incelemesi;
İlk saatim olan Casio F-91W’ dan bu yana (6. Yaş günü hediyesi) her zaman saatlere meraklı oldum. Klasik görünümlü, vintage saatlerden hoşlanmaya başlayınca, internette 2. El saat arayışına girdim. Bu sırada Seiko Indicator ve Lord Marvel’ leri incelerken SARB031’i gördüm ve arayışım sona erdi. Seiko’nun 1950’lerde ürettiği, ilk otomatik saatleri olan Seiko Indicator’lara gönderme yapan klasik tasarım,
Kurulabilen ve hacking özelliğine sahip 6r15 mekanizma, makul fiyat (480 USD) hem kalbimi hem de mantığımı fethetti.
SARB031’i Türkiye’deki internet sitelerinde aratınca TSF ile de tanışmış oldum, yani saat yanında güzel bir bilgi kaynağı da getirmiş oldu benim için. Haliyle bir inceleme yazarak bu güzel forumda biraz tuzum olsun istedim.
SARB031 sadece Japonya marketi için üretilmiş bir saat. Saat artık üretilmemekte. Ben saatimi internet üzerinden Seiya-san’ dan aldım. Saat 8 gün içinde Tokyo’dan İzmir’e ulaştı. Saat gayet iyi bir şekilde paketlenmişti, ve Seiya-san çok hızlı ve iyi bir hizmet sunarak internette hakkında yazılmış çok iyi yorumları ispatladı. Saat 1 yıllık garanti belgesi, İngilizce kullanım kılavuzu ve mekanik saatler için ayrı bir İngilizce kılavuzla birlikte geldi.
Gelelim saatin teknik özelliklerine;
SEIKO Automatic Watch 6R15 SARB031
Kasa: Paslanmaz Çelik (SS)
Kadran: Beyaz zemin / Gümüş renk indeksler
Cam: Hardlex , Arka cam: Hardlex
Çap: 36mm kurma kolu hariç.
Mekanizma: 6R15 23 Jewels Otomatik (El ile kurulabilir ve saniye durdurulabilir)
Hassaslık: +25/ -15 saniye/gün , 21,600 vph
Güç rezervi: 50 saat
Su geçirmezlik: 5 ATM
Saatin kasasında brushed yüzey yok ve işçilik, cila gerçekten başarılı.Kalite hissi gerçekten yüksek.
Ancak saatin bence tek zayıf özelliği de burada; 36mm çapı ile gerçekten küçük bir saat. Özellikle üzerinde gelen siyah deri kayışı ile kullanıldığında bu saatin sadece Japonya için üretilmiş olduğunu anlıyorsunuz. Daha minyon yapılı olmalarının sonucu olarak, benim çok kalın olmayan bileğimde bile, deri kayışı sondan bir önceki deliğe takarak ancak kullanabiliyordum. Haliyle kayışı değiştirdim, saatİ birlikte istediğim bir adet nato ve zulu kayışla kullanıyorum şu anda.
Saatin kadranı çok sade ve hoş tasarlanmış. Saat 6 yönünde bulunan Automatic yazısı 1950’ lerde üretilen Seiko Indicator’ lardan alınmış.
Akrep ve yelkovanın tasarımıda Seiko Indicator’lar a gönderme yapıyor. Her ne kadar saatte luminova bulunmasa da kadran ile saatin kolları arasında güzel bir kontrast var, bu sayede az ışıklı ortamlarda saati okumak zor olmuyor.
Saatin güzel tasarımını tamamlayan kubbeli hardlex kristal gerçek bir vintage rüzgarı estiriyor.
Fotoğraflamak zor olsa da, hardlex kristal kadran üzerinde çok güzel ışık oyunları yaratıyor.
Ben saati gündelik olarak kullanmaktayım, giyim tarzım spor olduğu için nato ve zulu tip kayışları tercih ediyorum. Kırmızı çizgili olan zulu tipi kayış, siyah düz olan nato kayış. Nato ve zulu kayışların bir avantajı da saatin pimlerinden biri kopsa bile, saatiniz diğer pimde asılı kalıyor.
Kırmızı çizgili zulu kayış 22mm genişliğinde ancak yinede 19mm lik kulakların arasına sığdı. (Kayış fazladan 3mm genişliği biraz potluk yaparak belli ediyor )
Üstteki ve alttaki fotoğrafta SARB031’i İzmir saat kulesiyle beraber görmektesiniz. Kulenin saati Alman İmparatoru II. Wilhelm'in (hükümdarlığı:1888-1918) hediyesidir. Kulenin en büyük özelliği yapım tarihinden bugüne kadar saatinin hiç durmamış olmasıdır. Yani saatleri 1 Eylül 1901’ den bu yana çalışmaktadır. Saat kulesinin 4 saatinin mekanizması hakkında bilgiye maalesef ulaşamadım.
Mekanizma; 6r15 Seikonun 2002 yılında Alpinist modeliyle beraber piyasa çıktı. 6r15 Seiko’nun 20 yılı aşkın süredir piyasada olan 7s26 mekanizmasını baz alarak geliştirilmiş.
İnternetten bulduğum aşağıdaki 2 fotoğrafta 7s26 ve 6r15’i yan yana görebilirsiniz. (6r15’in dışındaki plastik çerçeve şok koruması için, mekanizma bir scubadan çıkarılmış). İkili fotoğraflarda 6r15 sağdaki mekanizma.
Saatin hassasiyetine gelince
1.gün : +2 sn
2.gün: +3sn
3.gün: -1 sn
4.gün: +5 sn
Saati sadece 1. gün kurma kolunu 15 defa çevirerek kurdum. Şu anda elle kurmadan kullanıyorum.
Otomatik saatlerde 60-90 gün arası bir rodaj olduğunu okumuştum, umarım bu süre sonunda da sapmalarda büyük bir değişiklik olmaz ve bende şanslı olan düşük sapmalı 6R15 sahipleri arasına katılmış olurum.
SARB031’ den çok memnunum , tasarımı, mekanizması, fiyatından beklenmeyecek ölçüdeki kalitesi ile çok güzel bir saat. Tek kusuru daha önce de belirttiğim gibi 36mm olan küçük kasası. Bu sorunda nato kayış sayesinde neredeyse hissedilemez bir boyuta iniyor. Seiko mükemmele yakın fiyat/performans oranı ile yine çok güzel bir saat üretmiş. Umarım ileride bir Grand Seiko Hi-beat incelemesi de forumumuzda görürüz diyerek TSF’ de birçok güzel koleksiyon sahibi arkadaşlara da ufak bir taş atayım buradan.
Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim, sürç-i klavye ve sürç-i lisan ettiysem affola.
Kaynaklar;
http://forums.timezone.com/index.php?t=msg&th=1105185&rid=0#msg_3865341
http://www.network54.com/Forum/621198/thread/1240780932/Inside+the+Seiko+6r15+with+a+comparison+to+the+7s26--
Saati aldığım internet sitesi; (Hizmetten çok memnun kaldım tavsiye ederim)
http://www.seiyajapan.com
Vintage saatleri beğenen ancak kondisyon ve mekanik yorgunluk nedeniyle bir türlü almaya niyet edemeyen bendeniz için Mido Commander ve Tissot Visodate'in yanında mükemmel bir alternatif daha çıktı.. 
