EnderE yazdı:Yorumların bazıları çok saldirgan ve kırıcı olmuş . Üstü kapali örümcek kafalı , calinti mala goz yumma ve kiro muhabbeti dönmüş .
Tartışma kültürü yok hocam bizde. Tartışmanın hep kötü bir şey olduğu belletildi bize bugüne kadar. Belki de bu yüzden kendimizi bir tartışmanın içinde bulduğumuzda hemen cepheleşiyoruz. Oysa tartışma hakikat arayışında çok önemli bir araçtır ve soğukkanlı bir şekilde yerine getirilmelidir. Çünkü soğukkanlı olunmazsa argümanlarınızı aktaramazsınız ve karşı argümanları da anlayamazsınız. Eğer doğru şekilde yapılırsa tartışmak güzeldir. Ufuk açar. Yeni bakış açıları kazandırır. Tefekkür, münazara ile desteklenmezse tek taraflı ve ölü bir çaba olarak kalır. Eskiler bu yüzden tefekkürle yetinmemişler, yazılı ya da sözlü sürekli tartışmışlar. Gazali tehâfüt'ü yazmış, İbn-i Rüşt tehâfüt'ün tehâfütünü yazmış. Günümüzde de tartışıyor alimler aslında. Ama bizde değil, dünyanın farklı coğrafyalarında. Örneğin aşağıda, ikisi de kendi alanlarında çok saygın isimler olan bir fizikçi ile bir ilahiyatçının tartışmasını bulabilirsiniz. Zamanınız ve konuya ilginiz varsa tamamını izleyin. Birbirlerini ne kadar zekice ve ustalıklı bir şekilde alt etmeye çalıştıklarını göreceksiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=wqKObSeim2wŞimdi videoyu izledikten ya da göz ucuyla baktıktan sonra şu soruma cevap verin lütfen: Bizde böyle bir tartışma yapılabilir mi? Yapılırsa ne gibi artçı şoklar yaşanır? ODTÜ'de teoloji sempozyumu yapıldı, kıyamet koptu. Böyle iki dev isim tartışırsa (ki bizde var mı, ondan da emin değilim) neler olacağını varın siz düşünün..
"Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir." - A. Einstein