Sordugun soruya cevaben ben sana kendimden örnek vereyim. Ben makine mühendisiyim. Genel Makine olarak gecen konstrüksyon agirlikli dersler gördük. Mak-El dedigimiz makine elemanlari derslerinde tabiri caiz ise anamizi aglattilar, Dinamik / Statik derken köprüler kurduk, sorulan bir soru verilen sartlarda belli bir konstrüksyona sahip köprünün kac seritli oldugu idi. Cikan cevaplar icerisinde -3, 1997 gibi abuk sabuk rakamlarda vardi. Motor dersinin ilk vizesine 256 sayfadan sorumlu olarak girdik ki bu derste kullanilan formullerden sadece bir tanesini kopya kagidina yazayim desen avrupa haritasi kadar bir kopya kagidin olur... Fizik 2 sinavinin finalini 800 kisi yaptik (düsün kac kisi alttan aliyor) v.s. v.s.
O dönemde dersler ile formüller ile savastik, kazandik, meksika mafyasinin destegi ile de diplomayi aldik

Okul bittiginde ilk aklima gelen sey su oldu. Iyi de ben okuduklarimizin, gördüklerimizin hicbirini hatirlamiyorum

Olmasi gereken de bu zaten. Sana üniversitede verilen egitim var olan methodlari kullanma yetini, becerini gelistirmek üzerine kurulmustur.
Sonuc mu!! Yukari da en az 10 kez yazilmis oldugu gibi ne okursan oku olay sende bitiyor.
TÜRK'üm!!! Ülkem TÜRKIYE CUMHURIYETI, bayragim TÜRK BAYRAGI ve milli icecegim RAKI'dir...