TSF Üyelerine Özel İndirimli Lüks Saat Modellerini İncelemek İçin Tıklayınız

Cengiz Usta'nın kurtardığı bir Omega daha

Antika Saatler ve Cep Saatleri Üzerine Paylaşımlar

Cengiz Usta'nın kurtardığı bir Omega daha

Mesaj oztk » 10 Ara 2021, 02:43

Saatimiz hızlı tarih ayarlama özelliğine sahip, 1481 calibreli bir Omega geneve.

Resim

Bu ihtiyar hanımefendi ile nasıl tanıştığımızdan biraz bahsetmek istiyorum; lise yıllarında saat merakımın başlaması üzerine, sabah pantolonumun cebine konulan harçlıkları biriktirerek quartz mekanizmalı QQ marka bir saat almıştım. Bu satırları yazarken hala kolumda takılı olduğunu belirtmek isterim, sağlam saatmiş. Fakat akşam eve geldiğimde peder bey saatimi gördü ve bana takılmadan rahat edemeyeceği için, o ne? Birde para mı verdin buna dedi. Cevap olarak, gerekli imayı içerdiğini düşünerek , paramız buna yetti napalım, senin gibi Seiko takamıyoruz dedim. :lol: Yatak odasına git, içerideki komidinin ilk çekmecesinde bir saat var, onu al gel dedi. İkinci bir saatim olduğunu düşünerek sevinç ve huşu içinde hiçbir sorgulama yapmadan bana verilen görevi yerine getirdim. Gerçekten de çekmecede bir saat vardı lakin çalışmıyordu. Bir anda gönül tahtımda fırtınalar koptu tabi. Saati göstermeyen bir saat. İhtiyar hanımefendiyi elime aldım ve babama teslim ettim. Kendisi, deli misin sen bakışlarım altında saati sallamaya başladı. Demek ki o zaman saatin mekanik olarak kurulabileceğini bilmiyordu. Bana hayatı sorgulatan bu sallama işleminin sonunda ilginç bir şekilde saat çalışmaya başladı. Mekanik saatin ne olduğunu bilmeyen 14 yaşında bir delikanlı olarak şok oldum tabi. Peder beyde hava atacak ya, sanki Adromeda galaksisini bulmuş gibi bir edayla anlatmaya başladı; işte bu saat mekanik, pilsiz çalışıyor, koluna taktığında hareket ettikçe kendini kuruyor falan filan. Oysa ki şimdi olsa, sallayarak saat mi kurulur, bırak şunu elinden der hemen gasp ederdim saati. Ama o gün, dünyanın güneş etrafındaki hareketini anlamaya çalışan bir muvakkit gibi saati elime alıp incelemeye başladım.

Babamda hikayesini anlatmaya başladı; 1970 li yıllarda rahmetli dedem bir arkadaşıyla birlikte hacca gitmiş. Dönerken de bizim oğlana bir hediye alayım diye arkadaşına sormuş, sen saatçisin, saatten anlarsın, bir saat beğen de oğlana hediye alayım demiş. Bu çok sevgili, muhterem saatçi amca rahmetli dedemi direk Omega butiğine götürmüş. :D Allah onun haccını kabul etsin inşallah. :D Biraz önce fotoğrafını paylaştığım saati göstermiş ve eğer oğlana alacaksan bunu alacaksın demiş. Dedem saatin fiyatını öğrenince, yav bu çok pahalı, ben üstümde o kadar para getirmedim, bunu alırsam geri dönemem demiş. Bu çok sevgili, değerli, muhterem saatçi amca da ne kadar eksiğin varsa ben vereceğim, dönünce sen bana ödersin diyerek dedemi ikna etmiş ve Omega ile birlikte dönmüşler.

Babam eşyaya pek değer vermeyen bir insan olduğu için her zamanki gibi saati oldukça hor kullanmış. Mineral cam olduğu için çizilmesi doğal tabi, ama peder bey çalışırken bile kolundan çıkarmamış ve camı çatlatmayı başarmış. Bu arada ben Erzincanlıyım, bizimkilerde o zaman Elazığ'da oturuyorlarmış. Bakımını falan yaptırmaya çalışmış ama Elazığ'da mekanik saat ustası bulmak kolay değil. Bilinçsiz ellerde pandülü ile oynanmış, kapağını açamamışlar hep çizilmiş, yani sizin anlayacağınız saatin başına gelen Müslüm Baba ile Bergen'in başına gelmemiştir.(İkisini de rahmetle anıyorum) Sonra bizimkiler Ankara'ya taşınmışlar. Orada, saat yağlanıp bir duş alma imkanı bulmuş. Ama geçim derdi, iş, güç derken pek ilgilenememişler ihtiyarla. Zamanla saat su almış ve babam bakım yaptırmaya çalışmış ama eskisi gibi olmamış. Ata yadigarı olduğu içinde atmaya kıyamayıp, adeta bir kürek mahkumu gibi, güneş görmeyen bir çekmede, ölçmeye çalıştığı zamanın acımasız ellerine teslim edilmiş. Yaklaşık 15-17 sene sonra tekrar zamanı tutmaya çalıştığında nasıl sevinmiştir siz düşünün.

İşte bu ihtiyar hanımefendi ile ilk tanışmamız bu şekilde oldu. Güneşin yüzünü dünyanın başka bir yanına döndüğü, bunu fırsat bilip zaten orada beklemesine rağmen bir anda görünür olup, engin kozmik okyanusta gezinti yapan dolunayın olduğu bir gecede aşık oldum bu hanımefendiye. iki gün boyunca kendisi bana eşlik etti ve beraber okula gidip geldik. Saniye, akrep, yelkovan arasındaki kovalamacayı onun kadranına bakarak izledim. Babam saati sevip, taktığımı görünce yarın internetten araştır, Omega servisine götürüp bir bakım yaptırayım böyle kullanma dedi. 14 yaşın vermiş olduğu delikanlılık ve Kurtlar Vadisi izlemekten gelen racon kültürüyle birlikte saatin bakamını ben yaptırırım! Dedim. Sonuç olarak yağlamaya istenilen fiyatı duyunca, o paraya bizim mahallede 3 adam vuruyorlar dedim(tabi içimden söyledim) dışımdan ise iyi günler diledim ve telefonu kapatıp, kahrolsun burjuva, kahrolsun kapitalizm diyerek yaşama geri döndüm. Sağolsun, varolsun babam saatin bakımını yaptırmayı teklif etti ama racona ters diyerek, işe girdiğim zaman ilk maaşımla ben yaptıracağım! Dedim.(Keşke demeseydim, böyle bir şey olursa, siz demeyin.)

Gerek bu forum olsun, gerek yabancı kaynaklardan edindiğim bilgiler ışığında İhtiyar hanımefendiyi daha fazla yormayıp, güneş görmeyen hücresine geri kilitleyip, her şeye derman bana dert olan zamanın ellerine bırakmaya karar verdim. Ama İnka hazinesi bulmuş İspanyol gibiyim, altınlar hala sandığın içinde mi diye bakmadan edemiyorum. Yani arada bir çekmeceyi açıp, hanımefendi rahat uyuyor mu diye bakmadan edemiyorum. İşte gene böyle bir günde, çekmeceyi açtım ve o üzücü olay yaşandı. 200 le giderken birden benzininiz biter de stop edersiniz ya, kutu kolayı açmaya çalışırken pimi kırılıp içine düşer, siz tuvalet molası verince baş rolü vururlar, en gerekli zamanda pili bitmiş kumandanız arabanın kapılarını açmaz, telefonda seni seviyorum derken şarjınız biter, işte bunları 10 la çarparsanız benim ne hissetiğimi anlarsınız. Saat çalışmıyordu... Ayrılık her aşkın kaderinde mi var?

Bu acı haberi akşam babama bildirdim. Kendisi tekrar yaptırmayı teklif etse de erkekliğe laf söyletmeyeceğiz ya, Kurtlar Vadisi etkisi hala kanımdan çıkmamış olsa gerek ki ben yaptırım! Dedim.

Muhtemelen buraya kadar okumamışsınızdır ama belki okuyan arkadaşlar vardır diyerek çok uzun olduğu için biraz atlayarak üniversite yıllarıma geçiyorum.

Üniversite için başka bir şehre gittiğimde, saati yanıma almamış Ankara'da bırakmıştım. Daha sonra üniversiteyi yarım bırakıp işe girdim, tekrar üniversiteye başladım, iş, okul falan derken verdiğim sözü unuttum ve sevgime ihanet etmiş oldum. İlk maaşı alalı çok olmuştu. Fakat bileğimde o yoktu. Ama bu aşk burada bitemezdi, yaşanacak çok şey vardı daha. Kader ağlarını ördü;

Lise arkadaşımın düğünü için, Erzincan'dan bir arkadaşımla Ankara'ya gittik. Düğün için hazırlanırken, Kurtlar Vadisi modunu açıp yöresel Elazığ yeleğimi giymiştim ki, arkadaşım, şu yeleğe bir tanede köstekli saat taksaydın ateş ederdin, eski kasa bir Mercedes alıp, semtin haracını keserdik dedi. O anda, 35 derece yaz sıcağında, gönül bahçemde bir sonbahar esintisi oldu, esinti büyüdü fırtınaya dönüştü, gönül bahçemdeki ağaçların yapraklarını döktü, dallarını çıplak bıraktı, viran eyledi. Gönlümde kopmakta olan fırtınayla ve titreyen ellerimle 1 metre ilerideki yatak odasına gittim, çekmeceyi açtım! Zamanla her şey geçer diyorlardı ama o geçmemişti, beni beklemişti. Biraz kırgın gibiydi bana fakat ne dese hakkıdır, sesimi çıkaramam.

Tahmin ettiğiniz gibi Erzincan' a döndüğümde bileğimde o takılıydı. Daha önce araştırırken forumda bulduğum Cengiz Ustayı aradım ve durumu izah ettim. Gönder bir bakalım dedi. Ve bir kez daha ayrılık hasreti etrafımızı kuşattı. Bir akşam arkadaşlarla çay içerken, Cengiz Usta'nın mesajını gördüm ve okumaya başladım. Hanım efendinin elbisesini çıkarınca gördüğü manzara çok kötüymüş. Rotorun hiçbir şekilde dönmediği, korozyonun çok yüksek olduğu ve mekanizmanın tamamen kilitlendiği yazıyordu. Malesef artık çok geç yazmıştı.

Gözlerim yerinden fırladı, ışık 3x10^8 metre/saniye hızla akmak yerine -3x10^10^10^10 metre/saniye hızla akmaya başladı, zaman tersine döndü, entropi yasası benim için çöktü, elektronlar çekirdeğin etrafında dönmekten vazgeçti, güneş, merkezinde yakmakta olduğu hidrojeni bitirdi, Göktürk Devleti Çin hükümdarlığı altına girdi, kuşlar ters uçmaya başladı, kutup ayıları sina çölüne gidip kumu elemeye başladılar. Bunların hepsi benim için aynı anda oldu. Vay ki çölü eliyordum, çölü elersen elinde gene kum kalır sevgili okur.

Ama hayat bu, bir bakarsın her şey bir anda son bulur, son dediğin anda her şey yeniden can bulur. Cengiz Usta, bir sonraki satırda yine de ümidim var, tüm parçalar mevcut, iyi bir temizlik ve yağlamayla bir çok parçayı kurtarabiliriz yazmıştı.

Resim

Rotora bakarak durumu anlayabilirsiniz. Cengiz Usta gerçekten de ustalığını konuşturdu ve bir çok parçayı kurtardı. Bu da hanım efendinin çıplak hali ki, yanında Adriana Lima erkek gibi kalır;

Resim

Daha fazla üşememesi için kapağı kapatıldı, gözleri pek iyi görmüyormuş, camı orjinali ile değişti, yaşlılıktan dolayı biraz derisi solmuştu, polish yapıldı, güneş gibi parlıyor artık.

Resim

Bu fotoğraftan sonra ara verip, söylemem gereken bazı şeyleri tarihe not düşmek istiyorum;
Ablamla otururken, babamı sadece bir kere ağlarken gördüm, dedem rahmetli olduğunda başını omzuma koyup ağladı demişti. Mekanı cennet olsun, rahmetli dedemi hiç görmedim. Ben doğmadan iki yıl önce vefat etmiş. Benim için paha biçilemez değeri olan böyle bir emaneti tekrar hayata döndürdüğü için Cengiz Ustaya çok teşekkür ederim. Sanki kendi saatiymiş gibi ilgilendi, saatin hikayesine en az benim kadar değer verdi. Yaptıramamasına rağmen, ata yadigarı diyerek, atmaya kıyamayan ve bu emaneti bana veren babama da çok teşekkür ederim.(kendisi burayı okumaz ama olsun :lol: ) Bu ufak aradan sonra devam edelim; Herkes Öldürür Sevdiğini...

Sevgilimi koluma taktım, beraber nehir kıyısına gittik, kahve içtik, kamp ateşinde çay demledik, Erzincan'ı gezdirdim ona. Gittiğim her yer de çok beğenildi, top modelleri kıskandırdı. Sanıyorum birisi maşallah dememiş olacak ki, İki hafta süren beraberliğimiz sonunda kendisini bileğime takmaya çalışırken yere düştü! Hiç korkmadım, heyecanlanmadım. Çünkü, bir şey olamazdı, olamamalıydı. Gül cemalini görmek için yerden aldım ve ters çevirdim. Allahımmmmmmm, yapma bunu bana.

Herkes öldürür mü sevdiğini bilmiyorum. Ama galiba ben öldürdüm. Yunus peygamber diyor ki; dünyanın genişliğini kavraya bildin mi? Işığın bulunduğu yerin yolu nerede? Ya karanlık, onun yeri neresi?

Ve İşte ben karanlığı buldum! Ona ulaştım, ışığın sönüşünü iliklerime kadar hissettim! O beni terk edince, hiç bir işim rast gitmedi. Ertesi gün arabayla kaza yaptım, yeni aldığım ceketim iki gün giyemeden pert oldu. Bir kaç gün geçmeden arabayla tekrar kaza yaptım.

Bazı inanışlara göre, tanrı insanı kendi suretinde yaratmış. İnsan da saati kendi suretinde yaratmış. İyi ayarlanmış bir saat bir saniyeyi dahi zayi etmezmiş. İyi ayarlanmış bir insan da bir saniyeyi dahi boşa yaşamazmış. Oysaki biz hiç farkında bile olmadan bir günü boşa yaşıyoruz, gelip geçsin diye zaman öldürüyoruz. Kafamda Saatleri Ayarlama Enstitüsü kitabından aklımda kalan felsefik çıkarımlar, elimde yaralı bir hanımefendi. Onu, yeleğimin iç cebine koydum, üşümesin diye üstünü örttüm. Telefonumu çıkardım ve Cengiz Ustaya mesaj yazmaya başladım...

Çok uzun olduğunun farkındayım ama fırtınalı ilişkimiz daha bitmedi. Şu an bize çile çekmek düştü. Hem ne demişler; zül celali vel ikram, önce kahır, sonra ikram.
Gelen tepkilere göre devamını yazmaya çalışacağım...

Bu da geçer
En son oztk tarafından 10 Ara 2021, 11:02 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Kullanıcı avatarı
oztk
 
Mesajlar: 43
Kayıt: 07 Oca 2017, 17:34

Re: Cengiz Usta'nın kurtardığı bir Omega daha

Mesaj Umutunal » 10 Ara 2021, 07:13

Çok edebi bir diliniz var. Oldukça keyifli bir yazış olmuş. Saatinizi güle güle kullanın :thumbup:
@ugurla.kirksaat
Kullanıcı avatarı
Umutunal
 
Mesajlar: 1430
Yaş: 43
Kayıt: 08 Kas 2018, 20:12
Konum: Hatay

Re: Cengiz Usta'nın kurtardığı bir Omega daha

Mesaj Dgkndrmn » 10 Ara 2021, 07:49

Keyifle okuttunuz, umarim talihsizlik silsilesinden cikmissinizdir. Ve saatinizin, sizin de torununuza kalmasini dilerim, yazinin devami gelir umarim.

Redmi Note 9 Pro cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Kullanıcı avatarı
Dgkndrmn
 
Mesajlar: 49
Kayıt: 07 Haz 2017, 16:04

Re: Cengiz Usta'nın kurtardığı bir Omega daha

Mesaj adorno » 10 Ara 2021, 08:52

Güle güle kullanın Cengiz Ağabey e selam olsun.

M2011K2G cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Her başarılı erkeğin ardında en az bir kadın vardır.
Kullanıcı avatarı
adorno
 
Mesajlar: 457
Kayıt: 23 Tem 2012, 22:49
Konum: Antakya

Re: Cengiz Usta'nın kurtardığı bir Omega daha

Mesaj ekdellal » 10 Ara 2021, 09:34

Hayırlı Cumalar cümleten :)

One+ 9 pro 12/256 ile Tapatalk üzerinden gönderildi
Kullanıcı avatarı
ekdellal
 
Mesajlar: 1544
Yaş: 55
Kayıt: 15 Kas 2016, 20:42
Konum: İstanbul-Üsküdar-Bulgurlu

Re: Cengiz Usta'nın kurtardığı bir Omega daha

Mesaj cbmad » 10 Ara 2021, 10:34

Hayırlı uğurlu olsun aile yadigarıniz , emeği geçenlerin eline sağlık :champ:
Kullanıcı avatarı
cbmad
 
Mesajlar: 2189
Yaş: 46
Kayıt: 16 Ağu 2012, 13:47
Konum: trabzon

Re: Cengiz Usta'nın kurtardığı bir Omega daha

Mesaj Ahmetrefik » 10 Ara 2021, 11:43

Çehov'dan kısa öykü olmuş :D hayırlı olsun :champ: :champ: :champ: güzel günlerde kullanılsın, Cengiz Ustanın da eline sağlık :thumbup:
zaman o kadar tuhaftır ki; gençken, çocukken hiç önemi yoktur, sonra gün gelir kaç yaz'ının kaldığını saymaya başlarsın.
Kullanıcı avatarı
Ahmetrefik
 
Mesajlar: 3122
Yaş: 54
Kayıt: 19 Nis 2010, 12:04

Re: Cengiz Usta'nın kurtardığı bir Omega daha

Mesaj ChrisKlein » 10 Ara 2021, 13:47

Murat Menteş romanı okur gibi zevkle okudum tüm benzetmeleri. Bu hikaye burada bitmedi, tekrardan buluşacağınız günü de sabırsızlıkla bekliyoruz[emoji4]

SM-N770F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Kullanıcı avatarı
ChrisKlein
 
Mesajlar: 132
Yaş: 39
Kayıt: 23 Haz 2021, 16:57

Sonraki

Dön TSF Antika Saatler & Cep Saatleri - Vintage & Pocket Watches

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 47 misafir

cron
   
   
TSF Partner Brands & Medias
Ancon
Arnold & Son
Ateliers deMonaco
Audemars Piguet
Badollet Geneve
Bell & Ross
Breitling
Chopard
Concord
Gucci
Hautlence
Hublot
Linde Werdelin
Maîtres du Temps
Manufacture Royale
Oris
Parmigiani Fleurier
Snyper Geneve
Steinhart
Watchonista
                                          

     Facebook  Twitter  Instagram  Youtube  RSS Portal    |    Gallery    |    Blog    |     Advertise / Reklam / Contact      
 

All brand names and trademarks are the property of their respective owners