Bu konuya zamanında tasarruf olayına dikkat çekmek için yazmıştım.
Olay nihayetinde gelirin tahsis edileceği yere göre değişiyor. Oscar Wilde'ın dediği gibi "Lükslerimi bana verin, gereksinimlerim olmadan da yaşarım" noktasına iş geliyor.
Konuya nereden bakılırsa bakılsın, makro bazda iki farklı tipte insan var.
1-) Önce temel ihtiyaçlar > sonra lüks harcama
2-) Maslow'daki 2 ya da 3. basamak sonrası "lüks tüketim" olarak addedilen mekanik saat almak.
İlk etapta tasarrufla ilgili verdiğim örnekte esasen günlük olarak ihtiyaç addedilen çeşitli şeylere belirli bir durasyonda harcanan paranın esasında lüks tüketim finansmanında da karşılanabileceği idi. Bilgi ve görgüsü nispetinde konuya daha önceden yorum yazan birisi konuyu çok güzel bir şekilde kilitlediği için güzel bir fikir teatisine imkan kalmamıştı. Şimdi ise daha güzel yorumlar geliyor.
Zaman içinde yaşadığım deneyimlerle pekişen düşünceme göre, TR standartlarına göre, kişi; gelirinden geçimi için gereken minimum tutarı ayırdıktan sonra kalan parayı tahsis edeceği yer yukarıda belirttiğim iki farklı anlayıştan hangisini seçtiğine göre değişiyor.
Bu iki farklı tipin birbirini ikna edemeyeceğini de yine zamanla öğrenmiş oldum. Her iki tarafın da argümanları gayet kuvvetli. Şahsen 2.kategorideyim ama 1.kategoriyi de ara ara haklı görmüyor değilim.
* Ek açıklama: 1.kategorideki insan açısından gelirde önemli bir artış olmadığı takdirde aile kurma, ev / araba sahibi olma, seyahat, çocuk yetiştirme, v.s. derken lüksün lüksü olarak görülebilecek yüksek fiyatlı mekanik saat sıralamada çook gerilere düşebiliyor...