1. sayfa (Toplam 3 sayfa)

Tamir Sıkıntısı

MesajGönderilme zamanı: 17 Mar 2010, 15:33
eskinsaat
Benim derdim biraz saat tamiri ile ilgili.Şu anda bizim insanlarımız kullandıkların saatin değerini bilmiyorlar.Ben dükkanımda hem satış hem tamir yapıyorum.Yanlız bizim insanımız kolundaki saatin fiyatına bakmadan 5 TL pil parasına itiraz ediyorlar.Bu bahsettiğim kişilerin saat markaları TİSSOT-SEİKO-OMEGA-NATUCİA vb yani kullandıkları saatler hepsi kaliteli ama malesef saatlerine masraf yapmak istemiyorlar.Bir pil takıldığı zaman 10 sene gitsin istiyorlar.Birde saatlerin tamir fiyatları mesela en basiti olan SEİKO 5.Bunlarda genelde 7009 veya 7s26 makine var ben bu saatlerin komple bakım ve temizliğini 20 tl ye yapıyorum.Sizce çokmu?Bizim işimiz el emeği bence çok değil.Ama malesef bu fiyatı söylediğim bazı müşterilerin cevabı aynen şöyle oldu: 20 lira bu saate verceğime atarım 5 liraya saatler var alırım kullanırım.Derdim sıkıntım çok daha saymaya kalksam bitmez eğer benim gibi aynı sıkıntısı olan varsa paylaşsın lütfen.Herkeze iyi forumlar.

Re: Tamir Sıkıntısı

MesajGönderilme zamanı: 17 Mar 2010, 17:13
saathastanesi
Merhaba ekin saat el emeğinin göz nurunun hiçbir zaman pazarlığı olmaz.bir işi yaparken her zaman hakkını müşteriden istemelisin ama işi yaparkende hakkını vererek yapmalısın. senin işine saygısı olamayan kişilerinde işini yapayacaksın.seiko saati revizyon yaparken yapacağın işlemleri müşteriye anlatacaksın.bende saatciyim ve ustayım ben seiko revizyonunu 50 tl den aşağı yapmam ama yaparken camını,contalarını yıpranmış parçalınıda değiştirir ve 1 yıl garanti veririm.pilin pazarlığını birçok müşteri yapar ama herşeyi müşteriye iyi izah etmek lazım..5 liralık saatler içinde benim müşteriye söylediğim kanseri 5 liraya alacaksan git al ama sonucuna katlanacaksan al ....sevgili meslektaşım ALLAH kolaylık versin

Re: Tamir Sıkıntısı

MesajGönderilme zamanı: 17 Mar 2010, 17:21
eskinsaat
İlgilendiğiniz için teşekkür ederim derdimi paylaşacak birisini bulmam güzel birşey.

Re: Tamir Sıkıntısı

MesajGönderilme zamanı: 18 Mar 2010, 10:42
saathastanesi
rica ederim meslektaşım tanıdığınız saatçi arkadaşlarda buraya yönlendirebilirsin.

Re: Tamir Sıkıntısı

MesajGönderilme zamanı: 19 Mar 2010, 14:31
Clk
Ben meslek disindan ama saatlere gonulden bagli olan biri olarak bazi goruslerimi paylasmak istiyorum.

Kimse beni yanlis anlamasin ama pil degisim fiyatina itiraz eden yada bakim masrafina karsi kustahca tepki veren insanlar saat takmasin. Takacaklarsa da dediginiz gibi 5 liralik saatleri taksinlar. Cunku bu insanlar yasam kalitesi, mantigi ve felsefesi olarak hayatlarini 5 paralik yasiyorlar. Bilmem anlatabildim mi?

Diger taraftan bizlere dusen gorev, saat kavraminin bir kultur oldugunu, zevklerimizin ve secimlerimizin hatta kimi zaman kisiliklerimizin bir gostergesi oldugunu insanlara anlatmak lazim. Saat sadece zamani gosteren bir alet olarak aliniyorsa zaten bugun bir saate ihtiyacimiz yok. Nereye baksak bir saat.... Cep telefonu, firin, micro dalga, tren istasyonu, hatta e-5 uzerinde bile.

Demek ki, bir musteri geldigi zaman sadece saatin bakimini yapip yada saati satip gondermek degil ayni zaman da musterilerimize gerekli alt yapiyi saglayacak bilgilerinde aktarilmasi lazim. Peki meslek insanlari olarak bunlari yapiyormuyuz? Genel anlamda sektor (distrubutorleri, dagiticilari, bayileri ve calisanlari ile) hangi noktada? Neden bu sektor gelismiyor? Birde bu yonde dusunerek goruslerinizi paylasirsaniz sevinirim.

Re: Tamir Sıkıntısı

MesajGönderilme zamanı: 19 Mar 2010, 19:42
saathastanesi
CLK Teşekkürler ellerinize sağlık çok güzel ifade etmişsiniz.Türkiyede malesef saat kültürü biraz zayıf.bizde sünnet olurken bir saat takılır 60 yaşına kadar aynı saati takmak isteriz.Ama yeni nesil öyle değil biraz daha bilgili ve yenilikçi..5 liralık saatlere gelince resmen çin in çöpleri ile üretilen,kullanılan malzemenin ne olduğu belli olmayan, gösterişli ,janjanlı takılara meraklı olduğumuz ortada.ama o çöplerin zamanla cilt kanseri yaptığını kaç tane tüketici biliyor acaba.Kolunuza taktınız bir kaç ay sonra kordonun alt kısımlarında oksit yapmaya başlar alt kısım zımpara gibi olur kolda sürtünmeyle kıl köklerinde iltahap yapar oradan vücuda dağlır sonrası malum.gömlek kollarını kazakları hatta ceketizin kollarını bozar.
Türkiyede malesef denetim bu tip olaylara karşı biraz zayıf hatta yoooook.yıllardır buna karşı savaş açtık ama malesef sonuç yok. Hani derlerya parası olan konuşur...çin çöpleri ilgili sanayi bakanlığına sağlık bakanlığına kadar raorlar gönderildi ama yine sonuç yooooook..yani herşey bizlere,sizlere ve tüketiciler düşüyor...Sektöre gelince bu işi sadece para için yapanlar tabiki var. malı getirirsin satarsın sonrası kardeşim sen saati kullanmasını bilmiyorsun derler...Bu iş biraz gönül işidir.saraylardan gelen mevlevilerden bizlere kalan bir meslektir onun için biraz saygılı olalım ve mesleğimize sahip çıkalım diyorum....biraz ağırmı oldu acaba .....herkese saygılar

Re: Tamir Sıkıntısı

MesajGönderilme zamanı: 20 Mar 2010, 22:50
eskinsaat
Valaha dedikleriniz hiçde ağır olmadıbizim insanımızda saat kültürü yok dediğin gibi.bana hala daha koskoca adamlar snnetlerinde takılmış saatlerine getiriyorlar bu olurmu diye?Ama adama at bunu abi yenisini al desen adam yanlış anlıyor yada o saatin admda çok büyük hatırası oluyor.Ama sonuç olarak ve bir tamirci olarak bizim insanlarımız saat kullanmayı bilmiyor.Dediğiniz gibi saat zamanı öğrenmek için değil esas aksesuar olarak takılır insanın kişiliğini yansıtır.

Re: Tamir Sıkıntısı

MesajGönderilme zamanı: 21 Mar 2010, 13:47
zoc
Ben bazı görüşlere katılmıyorum ülkemizde saat kültürü hergün biraz daha gelişiyor.5 tl lik pile itiraz eden sadece yurdum insanı değil birçok yabancı müşterimdende aynı tepkileri alıyorum.Bence saat ve saatçilik kavramları günümüzde bildiğimiz kalıplarından farklılaştılar evet heryerde herşeyin köşesinde bir saat var ve artık saati öğrenmenin bedeli artık çok düşük hatta bedava.Bir örnek vermek gerekirse çin den binlerce yağlı boya tabloyu birkaç dolar maliyetle getirtebiliyoruz yani sanat bile bu bolluktan etkileniyor.böylelikle iki çeşit insan ortaya çıkıyor ;biri (ve malesefki çoğunluk) satın aldığı şey'i araç olarak kullanan ve ucuzunu almaya çalışan.diğeri de zevki,ilgisi,hobisi,sanat sevgisi gibi nedenlerle o şey 'e duygu yükleyip daha komplikesi,daha yapımı zoru,daha pahallısı daha az bulunanına sahip olabilmek için didinen ..Böylelikle bir tissot a 10 tl pil ücreti dediğimde niye bu kadar ucuz yoksa birşeymi var diyen azınlık grubuna da rastlıyoruz.