TSF - Türkiye Saat Forumu - Dünya'nın En Çok Ziyaret Edilen Türkçe Saat Sitesi

Birkac ay once sifir Planet Ocean GMT aldim ve bu gunlerde farkinda vardim ki camin ic tarafta bir toz parcacik var. Inanilmaz sinirliyim, bu saatte bu nasil olabilir. Saat garanti altinda oldugu icin servise fonderip bu sorunu cozmem gerekir. Ama beredeyse sidir saati servise gonderip acilmasi da istemiyorum. Omega Istanbul servis guvenilir mi? Saati daha kotu haline sokmasinlar.

Aynı durum bir Seikoda başıma geldi. Hemen yenisi ile degistirdiler. Eğer içine giren toz sizin kullanımınizdan kaynaklı degilse kesinlikle saati actirmayin ve değişim talep edin. "Çünkü teslim tarihinden itibaren ilk 6 ay içinde ortaya çıkan ayiplarin teslim tarihinde var olduğu kabul edilir." (Tük. Kan. Madde 10)

Cok gecmis olsun. Degisim talep edin, basaramazsaniz toz tanesiyle yasayin bence.

"Saati açtırmak" kelimesi çoğu kişiye oldukça tehlikeli geliyor sanırım ama öyle değil. Saati açmaktansa saati açanın kim olduğu, tecrübesi çok daha önemli, aklıma Cengiz ustanın açtığı saatler geliyor mesela...
Kim itiraz edebilir?


Sonuç olarak, eğer değişim mümkünse kesinlikle değiştirin, yok eğer uygun bulunmuyor ise, işinin ehli bir ustaya saatinizi güvenle açtırıp temizletin, sonra da zevkle kullanmaya devam edin.

Korkulacak bir durum yok bunda, iyi bir ustanın açtığı bir çok saat, sıfır, sadece fabrikasında bir kere açılmış saatten daha iyi olduğunu gördük bir çok sefer.

Hadi ama beyler, eğer bir otomatik saatten bahsediyorsak, ara sıra "kaportanin" açılıp biraz bakım görmesinde hiç bir problem olmaz

Ben de Nethiustr gibi düşünüyorum, servise güvenmeyeceksek kime güveneceğiz?

Yarin Nisantasi servise gitmeyi dusunuyorum, bakalim sonuc ne olacak

zamanında elimde olan seamaster için bilezik değiştireyim diye adamlarla iletişim kurmuştum. (nişantaşı)

pek sallamayan bir tavırla, "xxxx kadar para ödersiniz, bilezik gelir; uyarsa uyar uymazsa biz karışmayız..." tarzında, son derece lakayt biçimde cevap vermişlerdi.

Türkiye'deki servisler (istisnaları tenzih ederim) mantığı şu maalesef:

"adam omega aldıysa parası vardır, çak çakabildiğin kadar."

çoğu da bence saatten anlamıyor, yani zamanında hasbelkader başlamışlar sonra da 1-2 günlük omeganın workshop'una katılmış, ustayım diye gezen tipler. Ne işine saygı, ne müşteriye saygı var.

adamlara mekanizma soruyorsun, iki dk sonra anlıyorsun ki, senin bilginin %30'u adamda yok. Tek bildiği kapağı açıp kanırta kanırta, çize çize saatin içine edip iki ayar çekip sana geri vermek. Marka da ayırmıyorum. Maalesef Türkiye'de saat olayı one shot tarzında, "müşteriye bi çakayım, ohhh gel keyfim gel" mantığıyla yürüyen şekilde ilerliyor.

adama insan gibi bir şey soruyorsun, sorduğuna beter ediyor. Sadece Omega için değil, istisnasız hepsi için geçerli. Şu forumdaki insanlar bir araya gelip servis açsa vallahi billahi bunları işinden ederiz.

Kısmetse saatlerimin hiç birini türkiye'deki servislerinde bakıma sokmayacağım. Bizdeki mantık hala, pazarda 700 gr çeken ağırlıkla millete bi kilo diye patates satan pazarcının kafasında.

manil yazdı:Kısmetse saatlerimin hiç birini türkiye'deki servislerinde bakıma sokmayacağım. Bizdeki mantık hala, pazarda 700 gr çeken ağırlıkla millete bi kilo diye patates satan pazarcının kafasında.

Anıl Türkiye de ki çoğunluk esnaflığın özeti olmuş bu cümlen.. Kısa ve öz.

Kurumsal firmalarda servisleri denetleme mekanizmaları eksikse, eğitim harcamalarını gereksiz masraf olarak görüyorsa zamana bağlı ciddi anlamda satış ve prestij sıkıntısı çekecektir.