TSF - Türkiye Saat Forumu - Dünya'nın En Çok Ziyaret Edilen Türkçe Saat Sitesi

Merhabalar
Daha önce forumda yazmıştım, Seiko ssc571p modelini daha önce alıp geri vermiştim, ani bir kararla tekrar sipariş verdim, bugün elime ulaştı :


Oldukça fazla bir kararsızlık, farkındayım, ama saat elime ulaştıktan sonra yeniden (daha önceki seferde olduğu gibi) saatin fazla spor olduğu hissi oluştu, ve saatin gün ışığında renkleri yine mat geldi (parlak ışık altında renkler çok güzel, ama normal ışıkta o canlılık yerini mat bir görüntüye bırakıyor), ve geçen sefer saati neredeyse yarım saat içinde geri göndermiştim, bu sefer biraz daha uzun değerlendirme şansım oldu, saatin kordonu silikon ama mesela en son denediğim bir Tissot'un kordonuyla kıyaslayınca Tissot'un kordonu kesinlikle çok daha başarılı duruyor, bu saatin kordonu zaten onunki kadar yumuşak-bileğe uyumlu gelmediği gibi hem kiri-tozu tutmaya, hem kırılmaya çok daha açık gibi duruyor, dokununca da belki saate başka sahip olanlar garip bulacak ama dokunma hissi akıcı/pürüzsüz değil bana yüzeyi sanki az da olsa kadifemsi bir materyalmiş hissi veriyor)

Saatten genel olarak memnunum, fiyatını düşünmesek saati hiç geri göndermem (ki arada saati bir kere daha, ama yine parlak ışık altında canlı görünce bu sefer geri göndermeyeceğimi zannederek almıştım), ama yine de tam içime sinmeden bu miktarı vermektense satıcıya mahcup olup, saati iade edip, başka bir saat almak da geçmiyor değil içimden, yalnız bu sefer bu almayı düşündüğüm saatleri canlı görmemiş olma durumunun yanında otomatiklerin bu saate göre oldukça pahalı olma, benzer fiyattaki ürünlerin ise quartz olma durumu var (bu saat de quartz ve solar, ama aslında fiyat handikapı olmasa otomatik bir saat almak ilk tercihim olur)

Aşağıda bazı saatler ve kabaca fiyatları var (benim saati aldığım fiyatsa 1.562 TL ), bütçe (ve sınırlılıklar) benim, karar(sızlık) benim, ama sizin tavsiyelerinizi de duyarsam mutlu olurum, aşağıdaki saatlerden birini mi, yoksa mevcut saati mi tercih ederdiniz (aradaki fiyat farklarını da gözeterek), en azından sizin için tercih nasıl olurdu, yorumlarınızı alabilirsem sevinirim

İlk sırada benim en çok beğendiğim hamilton var, ama fiyat en ucuz 4.500 civarı maalesef :


Şu aşağıdaki iki saatiyse en ucuz 5.000 TL civarı bulmak mümkün, ki aslında fiyatlar hesaplı olsa bunlar da benim için hemen alınabilecek saatler :


[/quote]

Şu iki saat birbirine çok benziyor, yurtdışı siparişle Stührling delphi antium'u 160$'a, Rotary olanı 250$'a almak mümkün :



Aşağıdaki Swiss Military'ninse laciverti/yeşili ve siyahı da var, yurt içinde 2.000 TL, yurtdış8ndaysa şu an 1.000 TL civarı, Tissot da 1.350-1.500 civarı, ama hem swiss military, hem Tissot quartz :

Bütçe uygunsa Oris Aquis TSF diver

Eğer uygun değilse sahibindende 3000 TL civarına normal Oris Aquisler de bulunabilir. Stührling ve Rotary gibi markalardan uzak durun.

Bütçe belli değil, tarz belli değil, mekanizma belli değil kafa karışması normal.

Bence önce, sonra tarz sonra marka ve model belirlenmeli.

aslında mekanizma ve bütçe ile ilgili ikilemimi yukarıda yazmıştım, tarz olarak ise (muhtemelen buradaki çoğu insan için de) saat ihtiyaç değil zevk meselesi, saatten/mekanizmasından/üretim kalitesinden/işçiliğinden/teknik değerlerinden ve markanın tarihi, vizyonu, geleneği, zaman içerisinde oturan karakteristiği ve daha pek çok şey etrafında şekillenen ve saate/markaya değer katan maddi-manevi pek çok bileşeninden ortaya çıkan bir marka algısı dolayısıyla "kıymet bilen" ve kıymet biçebilen bir kitle olduğu doğrudur, ve bizim gözümüzde bir karşılığı olmayan pek çok saatin aslında saatten anlayanlar için müstesna bir yeri olduğu da doğrudur, ancak saat tercihi sırasında bu bileşenlerin ağırlıkları kişilere göre oldukça değişiklik gösteriyor, ne kadar beğenirsek beğenelim pek çok marka zaten fiyat seviyesi dolayısıyla hiç listemize giremediği gibi pek çok marka da genel tasarım hatları itibariyle zaten pek ilgimizi çekmeyebiliyor (yani ne kadar marka değeri yüksek olursa olsun hiç bana hitap etmeyen, neredeyse hiç bir saatine bakmadığım markalar var), bir de işin teknik kısmına vakıf oldukça gerçek hayatta o kadar keskin olmayan ayrımlar daha da keskinleşebiliyor (kişilerin "klasik giyim" anlayışları veya klasik giyimin kişilerin hayatındaki karşılıkları bile farklı, bir galaya katılınacak kıyafetle mesela bir öğretmenin okula giderken giyeceği klasik kıyafet arasında elbette fark var, dolayısıyla klasik giyime uygun saat kavramı da oldukça esnek olabiliyor), "dress watch" diye bir algı var ki genel olarak ne ifade ettiği belli olmakla birlikte sizin hayatınızdaki karşılığına göre klasik giyimle beraber tercih edeceğiniz bir saat illa birilerinin bu başlık altına sokabileceği bir saat olmak zorunda değil. Saatin kaç olduğunu anlamak için "cep telefonu var ya?" diyen kitle zaten saate para verilmesini anlamıyor, her kıyafete uyumlu bir saat arayan ikinci bir saati anlamıyor, klasik-spor giyindiği zamanlar için giyim tarzına göre bir klasik-bir spor saat alan sadece ayda-yılda bir takılacak saat alınıp çekmecede bekletilmesini anlamıyor, kimisi her renge uygun saat alınmasını, onu anlayan aynı rengin farklı tonlarına uygun saat alınmasını anlamıyor, saati sadece bileklik gibi bir aksesuar alarak görüp pazardan-tezgahtan bir sürü saat alan bu forumda bahsedilen pek çok saatin fiyatına göre konuşulursa bir saate o kadar para verilmesine anlam veremiyor (ki birileri de zaten işporta tezgahında satılan şeylere ya da belki moda markalarının uçuk fiyatlı ürünlerine saat denilmesini saçma buluyor), kısacası herkes kendi penceresinden bakıyor, ki kimse %100 haklı veya %100 haksız değil

saat alırken genelde estetikle yola çıkanlardanım, koleksiyoner değilim, saatten de derinlemesine pek anlamam, bazen saat satıcılarından duyduğumuz "bir koleksiyonerin çekmecesinde mutlaka bulunması gereken modellerden biri" benim için pek birşey ifade etmiyor, ama kendime göre eksikliğini hissettiğim (ya da eksikmiş gibi hissettiğim) bazılarını kıyafetlerime, rengine, tarzına göre ihtiyaç listesine oturttuğum saatler var, yani bazısının klasik giyime bazısının spor giyime daha uygun olmasını, bazısının her ikisiyle de uyumlu olmasını istediğim değişik kategorilerde değişik renklerde saatlere dönem dönem bakıyorum, hep tek bir tipte saat bakmıyorum (ki bazen durdup dururken yeni aldığınız bir kazağa-gömleğe vb. uygun bir saat ararken bile buluyorsunuz kendinizi), saat konusunda birazcık bilgi edindikçe verdiğiniz fiyatın da bir şekilde mantıklı bir karşılığı da olsun istiyorunuz (mesela plastik aksamlarla birkaç dolarlık mekanizma kullanıp belirli bir standardı tutturmak yerine işine nasıl gelirse öyle üretim yapan/yaptıran, fason çalışan, hangi parçayı nereden aldığı belli olmayan, ürün gamında çorapla saatin birbirinden pek farklı olmadığı firmaların saatlerini almak istemiyorum), ama dönem dönem sırf estetikleri yüzünden bu saatlere gözünüzün kaydığı da oluyor, işte burada forumdaki arkadaşların saat konusundaki bilgileri/tecrübeleri ya da yorumları yol gösterici olabiliyor (ya da sadece estetik olarak bile birisinin "şu saat sırf şekli yüzünden bile alınır" demesi bile sizdeki bir şeyleri tetikleyebiliyor), bazen sadece kafanızdaki bir yorumu başkasından duymak, siz yönlendirmeden "acaba" dediğiniz bir şeye o teyidi almak için bile danışabiliyorsunuz insanlara, yukarıdaki saatler (her ne kadar aslında otomatik ve mümkünse geniş silikon kordonlu bir saat almak istesem de) istediğim saatlerin fiyatlarının yüksekliğinin de etkisiyle biraz dağınık saatler, beğendiğim saati "markasından dolayı" beğenmiyorum, sadece saati beğendikten sonra markanın da iyi olması önem kazanıyor, dolayısıyla genel çizgilerini beğendiğim markalar olabiliyor ama sadece belli markaların saatlerine bakmıyorum, ama Ankthas'ın da söylediği gibi aslında Stührling ve Rotary gibi markalar konusunda bilenlerin iki kelimelik de olsa uyarıarı zaten marka algısı olarak zihnimizde güvenilebilirliğe pamuk ipliğiyle bağlı markalar konusunda biraz daha netleşebilmemize imkan tanıyor, ama tersi (sırf iyi bir saat üreticisi diye sizin alabileceğiniz modelleri arasında beğendiğiniz modeli olmayan X markanın ürünlerinden birine ısınmaya çalışmak) pek mümkün olmuyor, bir de ürünlerin bizim bilmediğimiz kronik sorunları olabilir, ya da makine quartz olur ama sorunsuzluğu bilinen bir mekanizma kullanıyordur vb., quartz bir saati çok beğenirsiniz, ama yine de "acaba ne kadar beğenirsem beğeneyim otomatik mi alsaydım" derseniz ama bilen birinin olumlu yorumu sizin o saati bu sefer içiniz rahat olarak almanıza vesile olabilir.

netice itibariyle pek öyle derli toplu bir fikir sorma mesajı olmasa da yine de fikirlerinizi almak benim için değerli, tekrar teşekkürler

Edip Saat te var o Hamilton dan pazarlıkla şu linkteki fiyattan ( 3.670 TL ) daha ucuza alabilirsiniz:

https://www.edipsaat.com/hamilton-h32635781

Edip Saat'le telefonda konuşmustum hatta, metal kordonlusu 4.430, bir de ellerinde yoktu, distribütörden tedarik edip gönderecekleri için pazarlık da yapamadık, sanırım bu deri kordonlu olan ellerinde mevcut şu an

Listede ici lacivert day date oris en sağlam halka Bence aldığınız saati dehleyip orisi alın

ben onu da çok beğeniyorum Hamilton gibi, psikolojik olarak kendimi 3.500 TL civarına kadar ancak alıştırabildim şimdilik, Oris'i de 4.750'den aşağı hiç görmedim, Rakuten'de 3.200'e var; ama hem orijinal mi emin olamam, hem ona bir de sağolsunlar gümrükte %20 ekleniyor