TSF - Türkiye Saat Forumu - Dünya'nın En Çok Ziyaret Edilen Türkçe Saat Sitesi

istanbuldan herkese selamlar
forum üyelerine kadran işçiliği konusunda danışacağım birkaç şey var.
işçilik dediğimiz husus mekanizmadan, tasarımdan ve diğer fonksiyonlardan bağımsız bir şey fakat, benim anlamadığım; tamamiyle
fabrikasyon ,giriş seviyesi bir mekanizma nasıl temiz bir işçilik veya bunun zıttına sahip olabilir?

bir ikinci kafa karıştıran husus ise bizde ve yabancı forumlarda gerçekten yüksek fiyatlara satılan üst segment saatlerin kadran işçiliği için çok sert yorumlar ve incelemeler okudum. şimdi bir kadran nasıl kötü bir işçiliğe sahip olabilir diye düşününce benim aklıma yazılarda hata ve yanlış yerleştirilmiş indeks geliyor. büyük bir firma bu hataları yapabilir mi veya indeks yerleştirmek bu kadar zor mudur gibi sorular doğuyor kafamda:)

kısaca söylemek gerekirse kadran işçiliği nedir, nasıl anlaşılır veya örnek üzerinde incelemek için al işte kötü kadran işçiliği budur diyeceğiniz modeller var mıdır ?
şimdiden teşekkürler

Çoğu saati güneş ışığında veya fener tutarak incelerseniz küçük hatalar görebilirsiniz kadranda nokta vb., ben bugun tag monacoda bile o klasa yakışmayacak ve rahatsız edebilecek bir leke gördüm kadranda.

haris, fabrikasyon sadece belli noktalarda mümkün. Ebauche, index, kollar, kadran plakasi v.s. fabrikasyon ürünler. Ancak bu elementlerin her biri elde toplaniyor.

Örnek vermek gerekirse : Kadran plakasi ayaklari, boyasi, ve delikleri ile hazir olduktan sonra indexler, kollar v.s. saat ustalari tarafindan el ile monte ediliyor. Üretim yöntemi mükemmele yakin olsa da maalesef insanoglu hatasiz degil. Indexleri göz hizasi ile lup altinda hatasiz yerlestirmek yada 3D logoyu 180 derece aci ile yerine koymak kolay bir is degil.

Bunun disinda özellikle kadran üzerinde bazi hatalar sadece isigin belli acisinda görülebiliyor. Yorgunluk, konsantrasyon eksikligi gibi saglik ve psikolojik durumla degisebilecek etkenler yine bu tip hatalar ile karsilasmamiza neden olabiliyor.

Fabrikasyon kisminda elestirilen noktalar ise genellikle makine isciligi ile alakali. Günde 5000 tane mekanizma üreten bir sirket ile 100 tane saat üreten sirketin ayni kalitede olmasi beklenemez. Imalat ile ilgilenen arkadaslar bilir. Toleranslar ne kadar kücülürse üretim süresi o kadar uzar. Bazi saatlerin mekanizmalarinda capak bile görmek mümkün iken diger bir saatin Ebaushe kalitesi bebek poposu gibi pürüzsüzdür.

Bunlari yazarken tonlarca para dökülen saatlerde ki hatalari hakli cikartmaya calismiyorum. Sadece insan faktörünün cok yogun sekilde kullanildigi saat sektöründe hatalarin mümkün oldugunu vurgulamaya cabaliyorum.

TSF'de bir kac ay önce In House mekanizmalarin ETA, Selitta gibi fabrikasyon ürünlere karsi avantaji ve dezavantaji sorgulanmis ve tartisilmisti. Fabrikasyon ile In House (upper class) arasinda ki en büyük fark bu detaylarda sakli. Bu detaylar saatin illa ki daha hassas oldugu anlamina gelmez ama kalite ya vardir ya yoktur. Bir üründen beklentin, o ürünü elestiri seklin yine müsteri olarak senin, benim hayat kalitemizin bir göstergesidir.

Clk yazdı:haris, fabrikasyon sadece belli noktalarda mümkün. Ebauche, index, kollar, kadran plakasi v.s. fabrikasyon ürünler. Ancak bu elementlerin her biri elde toplaniyor.

Örnek vermek gerekirse : Kadran plakasi ayaklari, boyasi, ve delikleri ile hazir olduktan sonra indexler, kollar v.s. saat ustalari tarafindan el ile monte ediliyor. Üretim yöntemi mükemmele yakin olsa da maalesef insanoglu hatasiz degil. Indexleri göz hizasi ile lup altinda hatasiz yerlestirmek yada 3D logoyu 180 derece aci ile yerine koymak kolay bir is degil.

Bunun disinda özellikle kadran üzerinde bazi hatalar sadece isigin belli acisinda görülebiliyor. Yorgunluk, konsantrasyon eksikligi gibi saglik ve psikolojik durumla degisebilecek etkenler yine bu tip hatalar ile karsilasmamiza neden olabiliyor.

Fabrikasyon kisminda elestirilen noktalar ise genellikle makine isciligi ile alakali. Günde 5000 tane mekanizma üreten bir sirket ile 100 tane saat üreten sirketin ayni kalitede olmasi beklenemez. Imalat ile ilgilenen arkadaslar bilir. Toleranslar ne kadar kücülürse üretim süresi o kadar uzar. Bazi saatlerin mekanizmalarinda capak bile görmek mümkün iken diger bir saatin Ebaushe kalitesi bebek poposu gibi pürüzsüzdür.

Bunlari yazarken tonlarca para dökülen saatlerde ki hatalari hakli cikartmaya calismiyorum. Sadece insan faktörünün cok yogun sekilde kullanildigi saat sektöründe hatalarin mümkün oldugunu vurgulamaya cabaliyorum.

TSF'de bir kac ay önce In House mekanizmalarin ETA, Selitta gibi fabrikasyon ürünlere karsi avantaji ve dezavantaji sorgulanmis ve tartisilmisti. Fabrikasyon ile In House (upper class) arasinda ki en büyük fark bu detaylarda sakli. Bu detaylar saatin illa ki daha hassas oldugu anlamina gelmez ama kalite ya vardir ya yoktur. Bir üründen beklentin, o ürünü elestiri seklin yine müsteri olarak senin, benim hayat kalitemizin bir göstergesidir.

Aciklama nefis. Teşekkürler Clk.
Insan faktörünün saatlerin yapım asamasındaki dogrudan etkisi inanılmaz. Şahsen benim saatlere bu kadar ilgi duymamın en büyük sebeplerinden biri.

mertk yazdı:Çoğu saati güneş ışığında veya fener tutarak incelerseniz küçük hatalar görebilirsiniz kadranda nokta vb., ben bugun tag monacoda bile o klasa yakışmayacak ve rahatsız edebilecek bir leke gördüm kadranda.

mertk, dediklerinizden bunun belirli bir modelin kronik bir sorunu olmadığını, her saat için özel olarak değerlendirilmesi gerektiği kanısına vardım.benim için faydalı bir bilgi oldu.

Clk yazdı:Fabrikasyon kisminda elestirilen noktalar ise genellikle makine isciligi ile alakali. Günde 5000 tane mekanizma üreten bir sirket ile 100 tane saat üreten sirketin ayni kalitede olmasi beklenemez. Imalat ile ilgilenen arkadaslar bilir. Toleranslar ne kadar kücülürse üretim süresi o kadar uzar. Bazi saatlerin mekanizmalarinda capak bile görmek mümkün iken diger bir saatin Ebaushe kalitesi bebek poposu gibi pürüzsüzdür.

Clk, yalnızca sorduğum sorunun değil ,henüz formülize etmediğim sorularımın da cevaplarını vermişsin yazında. bu cevaplar benim için birkaç yeni soru doğurdu.

yine forumda giriş seviyesi otomatiklerin tamamiyle el değmeden üretildiğini okumuştum. sanırım ben bu bilgiyi en azından üretim aşaması için gerektiğinden fazla genelledim ki insan faktörünü geri plana atmışım.

saatlerde üretim miktarı-kalite bazında ,nicelik ve nitelik yönünden ters bir orantı kurmuşsun. teorik olarak zaten mantıklı olan bu fakat, bildiğim kadarıyla üretim miktarında ilk iki sırada rolex ve omega geliyor. insanların devasa üretimlerine rağmen bu markalardan beklediği hata payı butik bir alman saatçiden çok daha düşük. o halde bahsettiğimiz teori pratikte karşılık bulmuyor demek mi yoksa bu markalar oldukça ekstrem performans gösteriyor demek mi doğru olur ?

son olarak bahsettiğin saat işçiliğini etkileyen psikolojik ve diğer bireysel etmenleri düşünürsek; isviçreli bir işçinin oldukça yüksek ve haklı taleplerini karşılamak bir yerde saat fiyatlarının artmasına ve rekabet gücünün kırılmasına yol açar diye tahmin ediyorum. swiss made kurallarını gözardı edersek türkiyede ve uç örnek olarak çinde bir işçinin tatminini sağlamak çok daha kolay. burdan yola çıkarak isviçrenin, isviçre saatçiliği için bir ayak bağı olduğu düşüncesinde haklılık payı var mıdır?