erdem35, memojan, hozburun, kubbealtı, knef teşekkür ederim.
İzlenimlerim: vitrinde ilk gördüğümden beridir o kadranın okunaklılığı ile beni benden almıştı zaten. Rakamsız oluşu, akrep ve yelkovanın iri oluşu hoş duruyor. Kalınlık olarak evet epey kalın dursa da tasarımından ötürü sırıttığını düşünmüyorum. Ayrıca bezelsiz bir saat arayışım da bu seçimi yapmamda etkili oldu. Yanların parlatılmış olmasından dolayı kullanıma bağlı olarak çizileceğine kesin gözüyle bakıyorum. Mat görünüm ise kadranın daha bir ön plana çıkmasını sağlamış, özellikle indislerin parıldamasıyla bu hissediliyor. Kollardaki luminova thevenin'in dediği gibi çok iyi sayılmaz ama ben zaten bunu sorun etmiyorum. Elbette parlamasını isteyen bünyeleri performansıyla hayal kırıklığına uğratacaktır. Sadece akrep ve yelkovan bu konuda görünülebilir parlaklıkta diyebilirim. Arka kısma gelirsek, steinhart'ın 2836-2 mekanizmalara yaptığı ufak görünüm modifiyeleri tissot'un bu modelinde yok. Bu hiç sorun değil, zira koç boynuzlu karakteristik parça sıradanlaşma havasını kırıyor. Beklediğimden daha sessiz çalışan bir mekanizması var. Birkaç yabancı forumda incelemelerinde arka camın safir olmadığı iddia edilmiş fakat güvenilir birkaç inceleyicinin dediğine göre arka cam safir. Tepe kısmına gelirsek, bu kısım en beğendiğim parçalardan biri oldu. Büyük olmasından olsa gerek, kurma işlemini kolaylaştırıyor. Ayrıca havalı bir T harfiyle süslenmiş. Kayışa gelirsek, ben mavi kadranlıyı siyahla aynı fiyata alabilecektim ancak metal bileziğini nedense sevemedim. Boşuna almış olmamak ve çok kalın bilekli biri olmadığım için boşluklar sırıtacağı için, hem de başka kayışlara daha kolay uyum sağlayabilecek siyah kadranı seçtim. Derisi kaliteli ancak, toka kısmı saatin bana göre en ucuza kaçılan ve yakışmayan parçası olmuş. Rahatsızlık vermese de malzeme kalitesi düşük.
Kısacası; retro tasarım, bezelsiz gövde, rakamsız kadran bu saati almamda en etken sebepler.
Tevfik Aydın Saat'e ve mekaniksaat blog yazarına da tekrardan teşekkür ederim.



