Muhendis yazdı:Amacım prestij olsaydı hiç düşünmez direk Rolex'i alır keyfime bakardım zaten. Kesinlikle katılıyorum size: "Saatin prestiji bence etrafınızdaki kişilerin düşünceleriyle değil taktığınız zaman size hissettirdikleriyle ölçülmeli. "
Bu başlık ilgimi çekti baştan sona okudum.
Benim size söylemek istediğim şu; Bir saat alırken markası, çevredeki algısı, fiyatı, tarzı gibi bir çok kriter mevcut ancak 1. sırada olması gereken kriter sizin o saati çok beğenmeniz ve içinize sinerek kullanmanızdır.
İsterse dünyanın en pahalı, en iyi markası olan bir saati versinler şayet sizin hoşunuza gitmiyorsa, ruhunuzu yansıtmıyorsa o saat sizin için kocaman bir HİÇ'tir.. Kaldı ki bu durum sizin bu başlıkta yazdıgınız yorumlarda da çok açık belli oluyor.
Bence kesinlikle ;
"O saate bu para verilir mi ?
"O markaya bu kadar para verecegime gider filanca marka alırdım !"
"İşte şimdi bu saat iyi ama 5-10 sene sonra seni sıkar, başka bi model bak"
tarzındaki yorumlara kesinlikle takılmayın. Dediğim gibi önemli olan alacağınız saati sizin sevmeniz, saatinizle aranızda şu an, şimdi, hemen kuracağınız bağ ve kolunuza taktığınızda hissettiğiniz mutluluk duygusudur.
Unutmayın ki saat alıyorsunuz ve siz şu anda üniversiteyi yeni bitirmiş 23 yaşında bir delikanlısınız. 10 sene sonra elbette zevkiniz değişebilir, elbette başka modellerden, başka tarzlardan hoşlanabilirsiniz ama önemli olan BUGÜN'dür. Saat alırken "bir beden büyük alalım, çocuk büyünce seneye de giyer" mantıgıyla hareket edilmez.
Arkadaşların hepsi böyle bir başlık açıp danıştıgınız için size yardımcı olmak amacıyla kendi fikirlerini yazıp tavsiyelerde bulunmuşlar ancak benim siz yegane tavsiyem ruhunuzu yansıtan ve aldıgınız sizi mutlu edecek bir saatte karar kılmanızdır.