SeiKinetic yazdı:250 dolar bütçe ile 1 tane hiç de fena olmayan sıfır otomatik ya da ikinci el olmak üzere 2 hatta zorlarsan 3 tane otomatik alınabilir. Genel olarak yukarıda bahsedilmiş zaten. Bu aletler tane ile değil kilo ile alınır. 250 TL'den 69 TL'ye, 189 TL'den 29 TL'ye indirim vs. gibi tuzaklara düşmemenizi öneririm. Öyle bir dünya yok maalesef. Bahsedilen saatler bir çok Çin alışveriş sitesinde 1-2 dolara alıcı buluyor. Hatta bazı mağazalar 50$ karşılığında 50 farklı (Bu saatlerin tamamı Türkiye'de tezgahlarda tanesi en az 15-20 liradan alıcı buluyor) saat yolluyor. Tamamı demek istemiyorum ama neredeyse tamamına yakını pil bitene kadar dahi çalışmayacaktır. Hatta abartmadan söylüyorum kolunuza takarken kopacaktır. Taktınız diyelim, çok yakın bir zamanda bir kısmının akrebi, yelkovanı, saniyesi düşecektir. Çoğunluğu darbe sonrasında ölecektir. Elinizi yıkarken su alacaktır...
Bunun dışında bu işin çok daha önemli bir boyutu daha var ki o da sağlık. Sizce Türk Parasıyla 25-30 kuruşa mâl edilen bir saatin kordonunun derinizle olan temas sonrası (ki bunun terle, suyla, ya da herhangi bir başka sıvıyla teması sonrası da düşünülmeli) cildinize olan etkisi ve cildinizin buna tepkisi sağlıklı bir olay mıdır? Eminim ki yerden kullanılmış bir mendil alıp kullanmıyorsunuz; peki neden 5-6 kuruşluk içeriğinin ne olduğu belirsiz, yüksek ihtimalle farklı koşullarda kanserojen madde salınımı yapan kordonları ve metalleri kolunuza, cildinize direkt temas ettiriyorsunuz? Saate trilyonlarca lira döken bunca insan sizce sadece ego tatmini için, ya da bunu hobi edindikleri için mi yapıyor? Yoksa aynı zamanda emeklerinin karşılığı olan parayı binlerce liralık saatlere gözünü kırpmadan verirken, aynı değeri üreticilerden görecek olduklarına emin oldukları için mi? 8 değil 108 tane aldınız diyelim. Tamamının ömrü ve kalitesi 1(yazıyla bir) ortalama otomatik saat etmeyecektir.
Sosyal yönden bakacak olursak; "Aaa çocuğa bak sürekli farklı saat takıyor! Allah'ım inanamıyorum!" gibi tepkiler bekliyorsanız; yanılıyorsunuz. Hatta, bu işlerle yukarıdaki üstatlarımız kadar içli dışlı olmayan, sadece 5-6 İsviçre markasını vitrinde görmüş birisinin gözünden bile kaçmayacak bu kalitesiz saat tercihleriniz. İş görüşmesi, karşı cinsle olan buluşmalarınız vb. gibi sıradan olaylarda dahi olumsuz yönde etkilenebilirsiniz. Kolunuzdakinin kalitesi ne ise, çevrenizdekilerin muhabbet kalitesi de o olur. Bu durum demek değildir ki kaliteli bir saat kullanıcısı daha çok saygı görmeyi hakediyor. Bu genellemeci, kısmen saldırgan cümlelerim kesinlikle size veya mecburiyetten 20 liralık bir saat almak zorunda olan bir vatandaşa, yahut "Bana saati göstersin yeter" diyen insanlara değildir. Bu 'iş' bir merakla başlar, hobiyle devam eder ve anlayabildiğim kadarıyla da hayat tarzına, yeme-içme gibi temel bir ihtiyaca dönüşür. O mertebeye erişmekten fersah fersah uzaktayım pek tabii
Bütçeniz 250$ değil 25000$ olsaydı eminim ki sizde farklı bir arayış, akabinde yönelim içinde olurdunuz. Lütfen beni yanlış anlamayın. Buradaki amaç, sadece 150 liralık replika Rolex ile yatıp kalkan, fakat kendisini bu 'işe', çalışmaya adamış, bu lüksü haketmek için günlerini, gecelerini, aylarını, yıllarını vermiş insanlarla aynı kefeye koymaya çalışan; toplumsal yozlaşmadan fazlasıyla nasibini almış gruplaradır. Naçizane minik sözde koleksiyonumda 1-2 Çin malı saatim var. Fakat bunları orada tutma amacım kullanmak değil, yaşadığım anıları ve anları hatırlayabilemek; tüm bu eşsiz ve özel hisleri kapalı bir kutunun içinde saklayabilmek, zaman zaman vücudumda, benliğimde hissedebilmek amaçlıdır. Her saat özeldir, her insan gibi.
Özet geçmek gerekirse; Çin malı -Seagull vb. mekanizma ve mekanik saat üreticilerini tenzih ederim- saat almayın, aldırmayın. Siz değerlisiniz. Eğer 'saat' gibi eşsiz bir merakınız, hobiniz var ise, bunu kaliteli saatlerle daha da eşsizleştirin, ölümsüzleştirin, gelecek nesillerinize anlatabilecek birkaç hikaye bırakınız.
Kırıcı olduysam-ki amacım kesinlikle bu değildir- özür dilerim. Böylesine bir toplulukta, ne vakit, ne de insanlar hakkında nutuk çekebilecek, çıkarımlarda bulunabilecek seviyede birisi değilim. Umarım anlatmak istediklerimi anlatabilmişimdir.
Saygılarımla.
Süper bir özet gecilmis ve neredeyse önemli olan her noktaya parmak basilmis. Bu güzel yazi icin tesekkürler
