afl yazdı:Cengiz ustam, forum dostlarının böyle maksadını aşan cümleleri bilerek kurmayacağını benden eski olduğunuz için siz de tahmin edersiniz.
Ben bu başlığı açarken şöyle düşündüm. Ülkenin en iyi okullarında okumuş bir uzman doktor, yetmemiş, üzerine yine ülkenin en iyi üniversitelerinden birinde işletme üzerine de öğretim üyesi olacak kadar uğraşmış bir bilim adamı, üstelik her iki mesleği de icra etmeye devam ederken 15 yıl kadar önce saatlere olan ilgisini dizginleyemeyip bir de bu işe soyunuyor. Ulaşabileceği tüm okulları deniyor, ulaşabildiği ustalarla irtibat kuruyor ve atölye amacına ulaşmak için sadece bilgi değil alet edevat, tezgah da topluyor.
[b]Bence bu özel bir durum ve bu tür insanların bizim için tutku, sizin için ise hem tutku hem mesleğiniz olan saatçiliğe bulaşması önemli bir artı. Mevcut bir kişi daha arttı diye bakıyorum olaya [/b]:thumbup:
Başta da belirttiğim gibi Hiç itirazım yok ,Aslında benim demek istediğimi
Sedir hocam tam olarak açıklamış,yazdıklarına aynen katılıyorum Her meslek kendi içinde değerlendirilmelidir.
Çok iyi bir cerrah yada çok iyi bir saatçi olmak için adeta bunun için yaratılmış misali doğuştan yetenekli olmalıdır .
Ancak piyasadaki saatçilerle okulu bitirip hiç bir şey katmayıp kendini geliştirmeyen bir cerrah arasınnda bir fark yoktur da diyemeyiz bu açıdan bakıldığında cerrah enzından yüksek bir puan alarak belli bir xeka seviyesinin üzerinde olduğunu kanıtlamış okula girmiş yıllarca çok çalışmış ve zor bir mesleği seçmiştir.
Ancak bütün bunlara rağmen !
İşletme mezunu ve doktor üstelik cerrah ve işletme alanında öğretim üyesi olduğu için ; "
ülkede yapılamayan saatleri onarabilecek birileri çıktı sonunda" diye bakılmasından rahatsız olmamı da hoşgörün.. Yoksa cerrahlarla saatçi ustasını kıyaslamak Şu meslek sahibi şunu döver, şu takımın taraftarı falanca takımın taraftarından daha akıllıdır daha dürüsttür,vicdanlıdır gibi yaklaşımlar haddime bile düşmez ...
Eğitim ve sınav sisteminin adaletsizliği nedeniyle bir çok insan istemediği mesleği seçmiş ve istemediği işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar Fakat doktorluk deyince seçim yaparken istemediği mesleği seçmek değil tam tersine bu şanslı kesimin içinde yer almaktadır.
Elbette ki ; doktorluk vicdani açıdan bakıldığında son derece zor ve ülkemiz şartlarını düşünürsek bir o kadar stresli bir meslektir.Hatta ülkemizde sevdiği işi yapan şanslı meslek seçimlerinden olmasına rağmen bu nedenle mesleğinden fırsatını bulur bulmaz başka mesleklere kayanlar nedeniyle en çok fire veren mesleklerden biridir.
Sonuç olarak bütün bunlara rağmen bir cerrah daha akıllıdır bir mimar daha sorumluluk sahibidir diyemeyiz.
İnsanın yaradılıştan gelen kabiliyeti her şeyi belirler.
İnşallah ileride insanlar ülkemizde de sevdikleri mesleği yapabilsinler işte o zaman kalkınacağız.