Nam-ı Diğer Omega 38,5 Cep Saati
Gönderilme zamanı: 28 Ara 2012, 20:08Forumda bir hayli vakit geçiriyorum aslında, pekte çok şey öğreniyorum ama hep al hep al, bu bencillik nereye kadar diyerek arada inceleme tarzı konular açmaya karar verdim ve ilk olarak karşınıza tam bir "popüler klasik" olan, saatle ilgilenenlerin genelde Omega 38,5 olarak isimlendirdiği bir cep saati ile çıkmayı uygun buldum.
Öncelikle yanlış ya da eksik bildiğim şeyler olabilir peşinen kusura bakmayın...
Saatin genel özellikleri:
Mekanizma; 38,5 L T1 (15 jewels)
Üretim yılı: 1938
Tepe hariç çapı: 47 mm
Cam: hesalit
Materyal: Çelik
Kadran: Seramik
Saatimiz budur; (2XF11)
Saatimizin hesalit camında çizik bulunmamaktadır, ya çok iyi muhafaza edilmiş ya da sonradan sildirilmiştir, bana geldiğinde bu şekildeydi. Üzerindeki zinciri orjinal olmayıp, yeni alınmıştır. Her ne kadar seramik kadran görsel olarak çok hoş dursa da, bu saatlerdeki en büyük sorun da yine kadrandır; kadranın belli bölgelerinde çökme, göçme ya da kadranın geneline yayılmış çatlak pek sık görülmektedir. Şükür ki bizim saatin kadranı tam anlamıyla "mint" kondüsyondadır. Saatimiz "Open Face" denilen, camın bulunduğu ön kısımda açılabildiği bir saattir, bu şekilde mekanizma komple sökülmeden de saatin kadranı temizlenebilir veya camı değiştirilebilir.
Arka tarafa geçersek; arka kapakta her hangi bir baskı ya da gravür bulunmayıp, düzdür. Ki bu tuhaf bir şekilde bence saatin hoş yanlarından biridir.
Saatin arka kapağını açtığımızda, arka kapağın iç kısmında Omega amblemini görmekteyiz. İkinci kapak ise yine aynı dış kapak gibi baskısız ve düzdür. Bu ikinci kapata yine kasaya birleşik haldedir.
İkinci kapağıda açtığımız zaman sarı sarı parlayan saatin esas güzelliği karşımıza çıkmaktadır.
Saatin şükür ki mekanizmasıda dışı gibi pırıl pırıl ve güler yüzlüdür.
Mekanizmada Breguet zemberek kullanılmıştır. 18000 vuruşludur ve güç kapasitesi 30 saat civarıdır. Balansın altında 38,5 L T1 yazısı okunabilmektedir. Mekanizmanın sesi bir hayli güzel ve kuvvetlidir, size elinizde bir mekanik saat taşıdığınızı kafanıza vura vura hissettirir.
Tabii ki cep saatlerini artık günümüzde aktif olarak kullanmak pek mümkün değil lakin evdeyken onu elinize alıp oynamak ya da çalışırken sesini dinlemek ayrı bir keyiftir. Benim görüşüm saatle ilgilenen birisin koleksiyonunda mutlaka, en az bir cep saati olması yönündedir, onlar zamana meydan okuyan güzel amcalardır...
Öncelikle yanlış ya da eksik bildiğim şeyler olabilir peşinen kusura bakmayın...
Saatin genel özellikleri:
Mekanizma; 38,5 L T1 (15 jewels)
Üretim yılı: 1938
Tepe hariç çapı: 47 mm
Cam: hesalit
Materyal: Çelik
Kadran: Seramik
Saatimiz budur; (2XF11)
Saatimizin hesalit camında çizik bulunmamaktadır, ya çok iyi muhafaza edilmiş ya da sonradan sildirilmiştir, bana geldiğinde bu şekildeydi. Üzerindeki zinciri orjinal olmayıp, yeni alınmıştır. Her ne kadar seramik kadran görsel olarak çok hoş dursa da, bu saatlerdeki en büyük sorun da yine kadrandır; kadranın belli bölgelerinde çökme, göçme ya da kadranın geneline yayılmış çatlak pek sık görülmektedir. Şükür ki bizim saatin kadranı tam anlamıyla "mint" kondüsyondadır. Saatimiz "Open Face" denilen, camın bulunduğu ön kısımda açılabildiği bir saattir, bu şekilde mekanizma komple sökülmeden de saatin kadranı temizlenebilir veya camı değiştirilebilir.
Arka tarafa geçersek; arka kapakta her hangi bir baskı ya da gravür bulunmayıp, düzdür. Ki bu tuhaf bir şekilde bence saatin hoş yanlarından biridir.
Saatin arka kapağını açtığımızda, arka kapağın iç kısmında Omega amblemini görmekteyiz. İkinci kapak ise yine aynı dış kapak gibi baskısız ve düzdür. Bu ikinci kapata yine kasaya birleşik haldedir.
İkinci kapağıda açtığımız zaman sarı sarı parlayan saatin esas güzelliği karşımıza çıkmaktadır.
Saatin şükür ki mekanizmasıda dışı gibi pırıl pırıl ve güler yüzlüdür.
Mekanizmada Breguet zemberek kullanılmıştır. 18000 vuruşludur ve güç kapasitesi 30 saat civarıdır. Balansın altında 38,5 L T1 yazısı okunabilmektedir. Mekanizmanın sesi bir hayli güzel ve kuvvetlidir, size elinizde bir mekanik saat taşıdığınızı kafanıza vura vura hissettirir.
Tabii ki cep saatlerini artık günümüzde aktif olarak kullanmak pek mümkün değil lakin evdeyken onu elinize alıp oynamak ya da çalışırken sesini dinlemek ayrı bir keyiftir. Benim görüşüm saatle ilgilenen birisin koleksiyonunda mutlaka, en az bir cep saati olması yönündedir, onlar zamana meydan okuyan güzel amcalardır...
teşekkürler 