HeroFB yazdı:31 Mayıs'tan beri yalnızca içimi dökmeye çalıştığım konu dışında maalesef forumda aktif olamadım hatta bırakın forumu hayatta bile aktif sayılmam , hiç bir şeye konsantre olamıyor günde yaklaşık 20-21 saat baş belası tweeter'ı güncelliyorum ve yaşananları gördükçe bazı şeylerden daha da soğuyor , hayal kırıklığına uğruyor bazı konularda da hırslanıyorum
Uzun lafın kısası son 1 hafta hayat görüşümü tamamen değiştirdi daha doğrusu iş hırsı,toplumun durumu ve x faktörlerle unuttuğum içimdeki saklı duygular ortaya çıktı ve hayattaki önceliklerimi gözden geçirip , neye dönüştüğümü sorgulamak durumunda kaldım ve bu muhasebe sonucunda gündelik zevklere kendimi çok fazla kaptırdığımı ve bugün kendin için (kişiliğin) , ailen için ve Vatan için ne yaptın sorusunu sürekli boş bıraktığımı gördüm o yüzden bundan sonra saate bütçe ayırmayacağım ve elimden geldiğince oğlumu lise ve üniversitede yurtdışında okutacak ve eğer hala bu memleketi kurtaramadıysak geri döndürmeyecek gibi hazırlanmayı planlıyorum , ha bunun için gerek eğitim gerek hayat standartları olarak ilk adayın İsviçre olması benim için hoş bir ironi orası ayrı
Elim maalesef artık yazamıyor hatta bırakın yazmayı saat konularını bile okuyamıyorum , bırakın burada bir saat için kadeh kaldırmayı , uyumayı bile kendime yakıştıramıyorum bu yüzden bundan sonra forumu okumaya çalışacak ve buralarda dolanacak olsamda forumda aktif olmayı düşünmüyorum , çok sevdiğim abilerim , arkadaşlarımla illaki görüşür konuşuruz diye düşünüyorum bu yüzden yalnızca foruma hoşçakalın diyorum , son kez kadehimi aktif olmadığım sürede saat alanlara , saatin yanında zamanın da kıymetini bilenlere , çok sevdiğim forumun üyelerine , kurucularına , bin bir emekle kimseye yaranamasalar da amatör ruhla yönetenlere ve kalbinde biraz vatan , millet , insan sevgisi olanlara kaldırıyorum

Hakkım geçtiyse helal olsun , hakkı geçenlerinde helal etmesini temenni ediyorum
İnan çok benzer duygular içerisindeyim, bir haftadır çok mutsuzum, düşünceliyim. Foruma da öylesine bakıyorum. Canım istemiyor anlayacağın.
kafamda onlarca soru var, neden hep birlikte mutlu bir refah toplumu yaratamıyoruz. 28 Şubat döneminde başlarını örteceklerse gitsinler evlerinde örtsünler demekle, içki içeceklerse gitsinler evlerinde içsinler demek bence aynı şeydir. Herşeyi bırak insan karşıdakinin kalbini kırmaya çekinir. Bu lafı ediyorum ama üzülen olur mu der.
Ben de bu ülkeye ne verdim? diye çok düşündüm. Ne kadar vatanseverim? Nelerden vazgeçebilirim.
Devlet memuru olduğum için, aktif olarak hiç bir eylem-miting e katılmadığım gibi internette bile yanlı ve sert paylaşımlar yapmaktan kaçındım. Korktum da diyebilirsiniz. Aileme bakamayacak duruma gelmekten korktum.
Bir arkadaşım şöyle demiş
"Ülkemizdeki temel sosyolojik sorun; toplumun tüm kesimlerinin, kapalı devre / steril yaşam sürmesi nedeniyle empati yeteneğini kaybetmesi. Ben; bunca yıllık arkadaşlarımın hassasiyetlerini daha yeni öğreniyorum. Onlar da benim kaygılarımı. Empatiyi öğrenmemiz ise zaman alacak."
Büyük oranda katılıyorum, bazı arkadaşlarımın ne kadar içinde bulunduğumuz durumdan nefret ettiğini ben bile şaşırarak gördüm. Kanada'da yaşayan yeni doğum yapmış bir arkadaşımın tvitter ve facebook paylaşımlarını dehşet içinde takip ettim. Şuraya koşun akp liler sıkıştırdı, şurada şu var şurada bu var, gerçek olan olmayan herşeyi nefreti ile birleştirerek kustu mesela. Öte yandan başka bir arkadaşımın facebooktaki herşeyi yalanladığını, polis olmadığı (esnaftır) halde körükörüne polisi ve sert müdahaleleri savunduğunu dehşet içinde gördüm.
Ben burayı seviyorum, olayların gazı ile ben dahil bazı dostlar birilerinin kalbini kırmış olabiliriz. Özür dilerim.
Ben herkesi seviyorum, tek isteğim özgürlük ve bağımsızlık. Ben fanatizmin her türlüsüne karşıyım.