avsu07 » 11 Mar 2013, 02:30
Yirmibeş yılı aşkın bir süre traş olan biri olarak bir kaç kelam da ben edeyim.
Öncelikle asymptote'nin sıralaması sonuna kadar doğru. Eğer keyfim yerinde ise zamanım da bolsa mesela pazar günü çelik ustura ile traş olurum, ustura çelik olacak yeniyetme berberlerin kullandığı yarım jilet takılanlardan olmayacak. Kaliteli bir fırça ve kaliteli bir traş sabunu da olmaz ise olmazlardan. Bu kombinasyonla en keyifli traşı olurum. Yalnız usturanın bileylenmesi için en az 12.000 grit bir su taşınızın olması ve her traş sonrası usturayı bileylemek için zaman ayırmanız gerekli. 12.000 grit taş, çelik ustura, kaliteli fırça ve sabun kombosu biraz pahalı ve aynı anda zaman isteyen bir seçenek olacak. Ustura kullanmayı öğrenmek için harcanan zaman ve bu arada yaşanacak kesikler de işin tadı tuzu tabii.
Jilet kullanılan traş makineleri ile aram hiç bir zaman hoş olmadı, usturayı çok rahat bir şekilde kullanan ben ne hikmetse jilet kullanılan makineleri kullanamıyorum, kendimi paralayıp duruyorum.
Üç bıçaklı beş bıçaklı makineler daha pratik ve sorunsuz traş imkanı sunuyor. Sabah yapacağınız sıcak bir duş sonrası az bir traş jeli ile harika sonuçlar veriyorlar. Ben de çoğunlukla beş bıçaklı Gillette kullanıyorum. Sonuçları tatmin edici.
Gelelim elektrikli traş makinelerine , bu makinelerin ıslak, kuru, ıslak kuru, traş kremi haznesi doldurulan, traş kremi kartuş vasıtası ile doldurulan vs vs hemen hemen her modelini kullandım. Uzunca bir süre zaman kısıtlaması ve seyahatler nedeniyle bu tarz makine kullanımı benim için zorunluydu. En fazla randıman aldığım marka Panasonic oldu. Bu makinelerin hemen hemen hepsinin kıl tutma bölmeleri olduğu için dışarıya kıl dökme durumları kabul edilebilir seviyede oluyor. Özellikle oynar başlıklı modeller yüzünüzün hemen hemen her bölgesini rahatlıkla kıllardan arındırabiliyorlar. Ama asla sinek kaydı bir traş sağlayamazlar. Sabah makine ile traş olup öğleden sonra katılacağınız toplantı nedeniyle tekrar traş olma ihtiyacı hissedebilirsiniz. En büyük avantajı sabah evden çıktıktan sonra arabada ilk kırmızı ışıkta bile rahatlıkla traş olabilir ve yeşille birlikte gaza basıp işe gidebilirsiniz. Ancak keyif ve yüzünüzdeki prüssüzlük hissini hep yarım yaşayacaksınız. Ha Panasonic olursa diğer markalara göre daha az sorun yaşarsınız. Tabii ki yüzünüzün bir müddet makineye alışması için süre tanımanız gerekir. İlk kez makine kullandığınızda yüzünüz tahriş olacak, cayır cayır yanacaksınız ama bir bilemediniz 2 hafta içinde bu sorunları aşıp jiletle traş olduğunuz zamanlara göre daha az tahriş olmuş bir cilde sahip olacaksınız.
Nasıl saatlerde sıralama yapıyoruz, İsviçre otomatik, kaliteli Japon otomatik, İsviçre quartz, Japon quartz diye. Asymptote'nin sıralaması da bu sıralamaya uygun bir sıralama. En az keyfi elektrikli traş makinesi verir ancak en pratiği ve cildinizi uzun dönemde en az yoranı o olacaktır. Yani zaman tutması ve durması diye bir sorununuz olmayacak, ancak ne kurmalı nede kendinden kurmalı bir saatin verdiği hissi ve kaliteyi vermeyecektir.
dedemden kalma...
Dedenden kalan makine adjustable mı peki? Fotoğrafını paylaşabilir misin?
Gillette firması baktı ki bu makineler ömürlük kaliteli traş sağlıyor, bunları üretmekten vazgeçti. Şimdi kar marjı çok daha yüksek olan 5 bıçaklı 7 bıçaklı 10 bıçaklı kullanıp atılan ürünler satıyor.. Kabasakal olmam dolayısıyla traş konusuyla biraz ilgiliyim ve zaten belli olan görüş ve önerimi birkaç cümle ile özetlemem gerekirse:
