Seiko 5 Srpb21J Kutu Açılışı

Merhaba Arkadaşlar,
Her şey son bir yıldır kafamı Tag Heuer modelleri ile şişiren sevgili arkadaşımın aslında bilinç altımda yatan saat sevgimi açığa çıkardığını fark ettiğim iki ay önce başladı. Sonra iç güdüsel olarak saat forumlarını araştırdım ve forumumuzu keşfettim. Bu esnada bilinç altımdan bir başka unsurun daha bilinç düzeyime doğru yelken açtığının farkında değilmişim. Kendisini bileğimde gördüğümde, artık bilinç seviyeme yaptığı uzun yolcuğulun sonuna ulaşmış olan Seiko markası bana bakıyordu. İlk saatimi 2001 yılında Ankara Tunalı'da almıştım: Seiko V 657-6200. O zamandan bu yana da bir Casio G Shock ve hediye olarak gelen bir Emporio Armani dress watch sahibi oldum. Ama bunların hiçbiri bilinçli alımlar değildi.
Günümüze gelecek olursam (Çenem düştü ilk açılış heyecanı ile farkındayım), çakramın açılması ile birlikte hemen soluğu Samsun'un en köklü saat mağazalarından olan Gündüz Saat'te aldım. Aslında gitme nedenim krem kadranlı bir Seiko bakmaktı. Ancak vitrinde hemen gözüme açılışımızın konusunu oluşturan Seiko 5 Srpb21J çarptı. Aslında internette katalog resimlerini görmüştüm ancak gerçeği ile hiç alakası yoktu. Bu nedenle, bir saate gönlünü kaptıran arkadaşların gerçeğini muhakkak görmelerini tavsiye ederim. Ama bir sonraki anlatacağımı tavsiye etmem. Şöyle ki, bu modele bakarken,, yine daha önceden internet resimlerini gördüğüm ancak yine o kadar da beni cezbetmeyen Presage 41J'yi gördüm. Ve başladı bir kaşıntı bende...
O gün bugündür internet fiyatlarını takip ettim. Hanıma hadi birini anlattım, ikincisini nasıl anlatırım hesaplarını yaptım. Yılbaşından sonra saatlere zam gelecekmiş şeklinde nereden duyduğumu hatırlamadığım ama çok beğendiğim dedikoduyu beynimde köpürtüp, kendime mantıklı bir neden daha elde ettim. Görüldüğü üzere bu son paragraf kendimi 2 saati birden alma konusunda kandırmamla ilgili oldu.
Ve bugün iş çıkışı soluğu Samsun Gündüz Saat'te aldım. Her zamanki güleryüzlü karşılama ile ben nokta atışımı yaptım ve takıverdim koluma Srpb21j'yi bileğime. Kendisi ile ilgili teknik bilgilere gelirsek: 4R36 kalibre ile mekanizması sağlam, 44mm'lik turtle kasası ile gayet oturaklı bir saat. Nato kayışı ise beni cezbeden bir başka özelliği idi. Kolay değişim ve geniş renk çeşitliliği bence çok güzel bu kayış türünün. Daha önceden internet üzerinden tespit ettiğim ekstra nato kayışların siparişini de vermiş bulunuyorum. Geldiklerinde onlar ile de resimlerini yüklerim. Saatte titreşim sayısı ise 21 600. Lug genişliği 22 mm saatin. 24 taş ve 41 saat güç rezervi de diğer özellikleri. Bunlar tabi ki internette mevcut ama forum arşivinde bulunsun diye yazayım dedim. Bir de insanlar ayrı sayfa açmasın bu saati çalışırken. Ben çalıştım, siz çalışmayın...
Genel olarak konuşmak gerekirse, Seiko tam bana göre bir marka. İlk saatimin o olması; forumlarda kendisi hakkında Hacı'dan dönenlerin üzerinde hep o olması gibi cümlelerin beni soğutmak yerine daha da kendisine ısıtması; her fiyat aralığında ürüne sahip olması ve her şeyden öte bir tarihinin olması beni kendisine hayran bırakan nedenler oldu. Sanırım yılbaşında büyük ikramiye çıkarsa da, gidip bir Grand Seiko alırım.
Gönül isterdi ki, forumumuzda bulunan saat konusunda ileri seviye uzmanlığa sahip Arkadaşlarımız gibi daha teknik konularda sizi aydınlatayım ama saat konusunda şimdilik kapasitem bu. Affola...
Ve resimler...
20171226_201623 by Mengish, on Flickr
20171226_201747 by Mengish, on Flickr
20171226_201805 by Mengish, on Flickr
20171226_201856 by Mengish, on Flickr
20171226_191540 by Mengish, on Flickr
20171226_191632 by Mengish, on Flickr
20171226_191604 by Mengish, on Flickr
Her şey son bir yıldır kafamı Tag Heuer modelleri ile şişiren sevgili arkadaşımın aslında bilinç altımda yatan saat sevgimi açığa çıkardığını fark ettiğim iki ay önce başladı. Sonra iç güdüsel olarak saat forumlarını araştırdım ve forumumuzu keşfettim. Bu esnada bilinç altımdan bir başka unsurun daha bilinç düzeyime doğru yelken açtığının farkında değilmişim. Kendisini bileğimde gördüğümde, artık bilinç seviyeme yaptığı uzun yolcuğulun sonuna ulaşmış olan Seiko markası bana bakıyordu. İlk saatimi 2001 yılında Ankara Tunalı'da almıştım: Seiko V 657-6200. O zamandan bu yana da bir Casio G Shock ve hediye olarak gelen bir Emporio Armani dress watch sahibi oldum. Ama bunların hiçbiri bilinçli alımlar değildi.
Günümüze gelecek olursam (Çenem düştü ilk açılış heyecanı ile farkındayım), çakramın açılması ile birlikte hemen soluğu Samsun'un en köklü saat mağazalarından olan Gündüz Saat'te aldım. Aslında gitme nedenim krem kadranlı bir Seiko bakmaktı. Ancak vitrinde hemen gözüme açılışımızın konusunu oluşturan Seiko 5 Srpb21J çarptı. Aslında internette katalog resimlerini görmüştüm ancak gerçeği ile hiç alakası yoktu. Bu nedenle, bir saate gönlünü kaptıran arkadaşların gerçeğini muhakkak görmelerini tavsiye ederim. Ama bir sonraki anlatacağımı tavsiye etmem. Şöyle ki, bu modele bakarken,, yine daha önceden internet resimlerini gördüğüm ancak yine o kadar da beni cezbetmeyen Presage 41J'yi gördüm. Ve başladı bir kaşıntı bende...
O gün bugündür internet fiyatlarını takip ettim. Hanıma hadi birini anlattım, ikincisini nasıl anlatırım hesaplarını yaptım. Yılbaşından sonra saatlere zam gelecekmiş şeklinde nereden duyduğumu hatırlamadığım ama çok beğendiğim dedikoduyu beynimde köpürtüp, kendime mantıklı bir neden daha elde ettim. Görüldüğü üzere bu son paragraf kendimi 2 saati birden alma konusunda kandırmamla ilgili oldu.
Ve bugün iş çıkışı soluğu Samsun Gündüz Saat'te aldım. Her zamanki güleryüzlü karşılama ile ben nokta atışımı yaptım ve takıverdim koluma Srpb21j'yi bileğime. Kendisi ile ilgili teknik bilgilere gelirsek: 4R36 kalibre ile mekanizması sağlam, 44mm'lik turtle kasası ile gayet oturaklı bir saat. Nato kayışı ise beni cezbeden bir başka özelliği idi. Kolay değişim ve geniş renk çeşitliliği bence çok güzel bu kayış türünün. Daha önceden internet üzerinden tespit ettiğim ekstra nato kayışların siparişini de vermiş bulunuyorum. Geldiklerinde onlar ile de resimlerini yüklerim. Saatte titreşim sayısı ise 21 600. Lug genişliği 22 mm saatin. 24 taş ve 41 saat güç rezervi de diğer özellikleri. Bunlar tabi ki internette mevcut ama forum arşivinde bulunsun diye yazayım dedim. Bir de insanlar ayrı sayfa açmasın bu saati çalışırken. Ben çalıştım, siz çalışmayın...
Genel olarak konuşmak gerekirse, Seiko tam bana göre bir marka. İlk saatimin o olması; forumlarda kendisi hakkında Hacı'dan dönenlerin üzerinde hep o olması gibi cümlelerin beni soğutmak yerine daha da kendisine ısıtması; her fiyat aralığında ürüne sahip olması ve her şeyden öte bir tarihinin olması beni kendisine hayran bırakan nedenler oldu. Sanırım yılbaşında büyük ikramiye çıkarsa da, gidip bir Grand Seiko alırım.
Gönül isterdi ki, forumumuzda bulunan saat konusunda ileri seviye uzmanlığa sahip Arkadaşlarımız gibi daha teknik konularda sizi aydınlatayım ama saat konusunda şimdilik kapasitem bu. Affola...
Ve resimler...






