1. sayfa (Toplam 4 sayfa)

Seiko Presage SSA343J1 kutu açılışı ve inceleme

MesajGönderilme zamanı: 18 Kas 2017, 17:59
istante
Seiko bildiğiniz gibi oldukça geniş bir fiyat aralığında, hemen herkese hitap eden bir saat markası. Pilli basit Swatch fiyatında saatlerden başlayıp Rolex ve Omega ayarında (hatta daha bile iyi olduğu tartışılabilir) Grand Seiko lara ve Patek Philippe lere yakın bir kalitede olan Credor a kadar oldukça geniş bir ürün yelpazesi var. Tabi oldukça yüksek fiyatlara sattıkları modellerde Seiko ismini pazarlama stratejisi gereği kullanmıyorlar. Yakın zamanda Grand Seiko larda da Seiko yazısını tamamen kaldırıp sadece Grand Seiko ismine yer vermeye başladılar. Bakıldığında saatlerinin Seiko 5 gibi görüneceğinden çekinen (zaratsu parlatma tekniği sayesinde kesinlikle öyle gözükmese de) müşteriler için alınan bir karar olsa gerek. Yakın zamanda gidip bir Grand Seiko yu incelemenizi öneririm.
Lafı fazla uzatmadan Presage modeline gelelim.

Söz konusu bu saati bir arkadaşım tavsiyem üzerine aldı. Kendisi Tissot Visiodate bakarken bunu gösterdim. Buna bir bak sonra karar ver diye. O da açıkçası saati görmeden direkt internetten sipariş etti. Ben de inceleme fırsatı buldum.

Söz konusu saat fiyat ve kalite açısından ETA 2824 kalibreli (oldukça yavan, herhangi bir işlemesi olmayan giriş seviyesinde bir ETA 2824 kalibre olduğunu belirtmeliyim) Tissot Visiodate ile karşılaştırılabilir. Seiko standartlarına göre giriş seviyesi üstü ama İsviçre standartlarına göre giriş seviyesinde (Swatch Sistem 51 kalibreli yeni Tissot Swissmatic leri saymazsak) bir saat olduğunu söyleyebiliriz.
Resim
Resim
Daha önceki incelemelerimdeki (http://forum.saatforumu.com/viewtopic.php?f=13&t=21764#axzz4yn1wVujR , http://forum.saatforumu.com/viewtopic.php?f=13&t=23735#axzz4yn1wVujR ) gibi dışardan içeri doğru başlarsak, ilk olarak kutuya bakıyoruz. Aslında burayı es geçmek isterdim. Kutunun çok da fazla anlatılacak bir durumu yok maalesef. Oldukça tatsız ince bir karton içine konulmuş kalın kartondan uyduruk bir kutuya bakıyoruz. İçinde hoş bir siyah satenden yastık falan var ama çok düşünmeden çöpü boylayabilecek bir kutu. Diyecek bir şey yok. Japonlar fazla dürüst adamlar, kaliteli mal da yapsalar böyle janjanlı işlere çok girmiyorlar. Grand Seikoların bile çok gösterişli kutuları olduğunu söyleyemeyeceğim. Her neyse.....
Resim
Resim
Kadrana baktığımızda açıkçası bu fiyatta bir saate göre etkilenmemek mümkün değil. Kesinlikle oldukça gösterişli. Özellikle bu açık mavi renk uzaktan gri gibi görünüyor ve çok daha kaliteli vintage bir saat havası taşıdığını söylemek mümkün. Akrep, yelkovan ve indisler özenle parlatılmış ve ışığı yansıtma açısından oldukça başarılılar. Kadranda hafiften yeni Rolex Cellini havası hissetmek mümkün. Kadranda da ışığı yansıtacak ve ışık oyunu yapacak şekilde bir tasarım hakim. Saniye kolu oldukça ince ve uzun. Bu sayede 21.600 ile çalışan bu saat sanki 28.800 ile çalışıyormuş gibi bir his veriyor. Ayrıca dakika göstergelerinin arasındaki çok ince diğer küçük çizgilerin de buna yardımcı olduğunu söylemeliyim. Ve tabi en güzeli power reserve göstergesi. Otomatik saatlerde çok da bir anlam ifade etmese de bence güzel. Tarih göstergesi ise nedense bir türlü içime sinmedi. Gösterge kolu neden yüzeyden oldukça aşağı konumlanmış? Ayrıca tarih sayıları font olarak biraz daha büyük ve özenli olabilirdi. Presage ve Automatic yazılarındaki incelik bunlarda yok. O bölümle ilgili beni rahatsız eden bir şeyler var tasarım olarak çok anlayamadım.

Cam hardlex kristal. Safir kristal kadar dayanıklı olmasa da yine de çok kolayca çizilebilecek bir malzeme değil. Ayrıca oldukça bombeli yapısı yandan bakınca değişik ışık oyunları yapıyor. Bu açıdan vintage saatlerdeki hesalite kristallere göz kırpıyor.

Kurma kolu biraz büyük. Bu açıdan pilot saatlerini andıran bir havası var. Kurarken verdiği his güzel. Böyle tıkır tıkır değil daha çok Rolexler gibi zzzzz sesi ile ince bir hissiyat veriyor insana. Aslında ben diğer türlüsünü daha çok seviyorum ama güzel yine de.
Resim
Saate yandan baktığımızda maalesef bir çok insanı bu saati satın almaktan vazgeçirebilecek bir şeyi görüyoruz. Evet saat oldukça kalın. Aslında bu kalınlıkta dolu saat var ama genel yapısı itibariyle power reserveden başka pek bir ekstra komplikasyonu olmayan ve en önemlisi de spor değil daha çok klasik olarak üretilmiş bu saatin daha ince olmasını beklerdim. Öyle gömleğin altına falan girecek bir hali yok. Aslında hazır power reserve varken bu saate ince bir manuel kalibre konulup kasa inceltilseydi gerçekten tadından yenmezdi. Her şeye rağmen kola takıldığında alışılabilecek bir kalınlıkta. Çok da rahatsız edici değil.
Resim
Resim
Kayış hakiki deri ve Calf leather yani buzağı ya da genç sığır derisi. Dış kısmı patent leather dediğimiz rugan gibi parlak. Fena değil. Ayrıca kadranla uyumlu mavi dikişleri var. Ama en güzeli de deployant clasp dediğimiz mesele. Çıkarırken elinizden düşürmemenize yardımcı ve görüntü açısından oldukça güzel bence. Ayrıca deri kayış çıkarıp takarken sürekli bükülmediği için oldukça kullanışlı.
Resim


Ve evet kalibreye gelirsek.... Seiko 4R57 kalibre zaten söylememe gerek yok tamamen in-house. 29 taşlı, 21.600 ile çalışan, 40 saat rezervli ve ekstra olarak 60 gauss manyetik alana karşı dayanıklı. Bu da günlük olarak çantaların mıknatıslarına ya da cep telefonlarına falan iyi kötü dayanıklı olduğunu gösteriyor. Tabi METAS sertifikalı Omega 8900 kalibreler ile karşılaştırmak haksızlık olur. Bu arada görüldüğü üzere çok da tadı yok tasarım olarak. Rotor fena değil yakışıklı ama bu fiyat bandındaki bir kalibreden beklenildiği üzere düz ve işlemesiz bir tasarıma sahip. Aslında kapalı kapak yapabilirlerdi bana göre ama mekanik saat dünyasına ilk defa girenlerin hatırına açık bırakılmış bir camlı kapak olduğunu düşünüyorum.
Resim

Sonuç olarak Seiko markası bana göre İsviçreli rakiplerine göre tam bir fiyat performans canavarı. Gerçekten de Japonlar bu işi baya iyi yapıyorlar. Kolumda kendi Rolex Oyster 39 mm saatim ile bizzat grand seikoları incelemiş biri olarak gerçekten de saatin kasasındaki işçiliğe, kurarken verdiği hisse hayran olduğumu söylemem gerekir. Siz de giriş seviyesi bir Tissot falan bakmadan önce bu Presage ları mutlaka inceleyin. Kesinlikle olduğundan daha pahalı durduğunu söylemeliyim.

Re: Seiko Presage SSA343J1 kutu açılışı ve inceleme

MesajGönderilme zamanı: 18 Kas 2017, 18:10
slhgzl
Hayırlı olsun güzel günlerde kullanın. Ben de 2 ay önce almiştim. Henüz kullanmaya başlamadım ama gerçekten güzel saat.

Re: Seiko Presage SSA343J1 kutu açılışı ve inceleme

MesajGönderilme zamanı: 18 Kas 2017, 18:12
tt59
Çok güzel görünüyor hayırlı olsun,iyi günlerde kullanın :thumbup:

Re: Seiko Presage SSA343J1 kutu açılışı ve inceleme

MesajGönderilme zamanı: 18 Kas 2017, 18:21
Cotton
Hayırlı olsun...

Re: Seiko Presage SSA343J1 kutu açılışı ve inceleme

MesajGönderilme zamanı: 18 Kas 2017, 18:24
cbmad
Tebrikler güzel günlerde kullanılsın, inceleme ve anlatım için teşekkürler :champ:

Re: Seiko Presage SSA343J1 kutu açılışı ve inceleme

MesajGönderilme zamanı: 18 Kas 2017, 20:13
ekdellal
Hayırlı olsun


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Re: Seiko Presage SSA343J1 kutu açılışı ve inceleme

MesajGönderilme zamanı: 18 Kas 2017, 20:14
hozburun
Çok güzel ve detaylı bir inceleme, çok güzel bir model :champ: Güle güle kullanın :thumbup:


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Re: Seiko Presage SSA343J1 kutu açılışı ve inceleme

MesajGönderilme zamanı: 18 Kas 2017, 22:38
SeiKinetic
Aşırı muhalif bir yorumdan kaçınmak isterdim ancak optik ve tasarım açısından serinin en zayıf halkalarından birisi olarak görüyorum SSA343'ü. 345'ler kadran renginden ötürü daha farklı bir ruha sahip olup, hataları daha fazla örten bir kimlikte olsa da, 343 için bu durum geçerli değil. Fazla kalın, epey yüksekte kalıyor ki bombeli camın etkisiyle de bu iyice belirginleşiyor. Dressy bir model olmasına rağmen kullanım amacının dışında kaldığını düşünüyorum. Kaba bir görünümü var. Kurma hissi zayıf. Kolların ve özellikle rezerv göstergesinin indislerle uyumsuzluğu söz konusu. Modele has olmayan ancak rahatsız edici, alışılagelmiş düşük vuruşlu mekanizma, demode ve öylesine yapılmış bir arka kapak ve rotor tasarımı da eklenince açıkçası pek albenisi kalmıyor bu modelin benim gözümde. Mekanizma konusunda baz aldığınız 2824'ün (güncel serisi 2824-2) veya Visodate'in içinde barındırdığı 2836-2'nin çok daha dakik, hissi ve hassasiyeti yüksek olduğu da bir gerçek. Farklı bir Presage olsa çoğu durumda tercih edilebilirdi, ancak bu Presage'nin bekleneni veremediğini düşünüyorum.
Tebrikler. Arkadaşınızın güzel zamanlarını göstermesi dileğiyle...