Tekrar Merhaba arkadaşlar,
Aradan iki aydan fazla zaman geçmiş. Bu süreçte, kullanıma bağlı olarak, saat hakkındaki yeni goruslerimi kısaca yazayım.
Ilk söyleyeceğim, şimdiye kadar kullandığım tüm saatler içinde en çok dikkat çeken model oldu. Bu durum sanirim bezelin ve krem rengi kadranin etkisinden kaynaklanıyor. Kadran her ne kadar "cream" olarak gecse de, direkt isiga maruz kaldiginda beyaza dönüşüyor. Ayrica fazlaca parlayan ve isik oyunlari yapan bir bezele sahip. Web'de yaptigim aramalarda bezele ilişkin net bir açıklama bulamadım. Bazı yerlerde "fixed bezel", bazı yerlerde ise "titanium carbide coated" yazıyor. Bu konuda bilgisi olan arkadaşlar varsa, tam olarak ne oldugunu öğrenmek isterim. Aşağıda, parlak bezel ve krem kadran

Ikinci olarak, "solar" paneller sayesinde şarj olma özelliğine hayran kaldığımi söylemeliyim. Daha once kinetic seiko kullanmistim fakat pratiklik acisindan solar daha avantajli gozukuyor. Uzun mesafeler motor kullanan biri olarak, kolleksiyonumda en az bir-iki adet pilli saat bulundururum. Şu an için ise iki adet Sportura, bu ihtiyacimi fazlasıyla karşılayacak.
Üçüncü ve son olarak kalitesiz kayis ve büyük kasasından bahsederek ek incelememi bitirmek isterim. Artık söylemekten dilimizde tüy bitti ama seiko kotu kayış politikasını yıllar içerisinde olumsuz anlamda ilerletmeye devam ediyor. Şu an kullanmakta oldugum 2008 Sportura'nın çelik kayısı tüm diğer seikolarimin kayislarindan çok daha kaliteli. Aynı şekilde elimdeki en yeni seiko olan SSC359P1 ise kullandigim tüm deriler içerisinde en kalitesiz olanı. Saat teknolojisi geliştikçe seiko'nun kayış kalitesi düşüyor.
Kasa büyüklüğü aslında pilli bir saat için fazla. Bu duruma sebep olarak, Solar paneller, chronograph ve perpetual calender gösterilebilir. Fakat başarılı boynuz yapısı ve normal seiko standardinin çok üzerinde olduğunu düşündüğüm işçiliği sebebiyle bilekte konforlu ve dengeli duruyor.
Okuyan herkese Teşekkürlerimle.

