dün kızım ben ve dünya durdukça başımda durası sevgili eşim, kızımı Topkapı Sarayına götürdük. Dönüşte Sirkeci durağında inip Konyalı Saatin hemen yanından yukarı kıvrılıp tarihi postanenin ilerisinde ki Kral Kokoreç'te Kokoreç yemeyenleri dövdüklerini duyduğumuzdan hızla olay yerine intikal edip

Tabi karın doyunca Maslow İhityaçlar Pirmaidine göre ne oldu saat bakmam gerekti. Şimdi şart bunlar bunları yapmayanları sopayla dövüyorlar orda

Sevgili kızım bana tanesi en az 10.000 tl olan saatlerden bir düzine kadar beğendikten sonra kendi gönlünün kralını buluverdi. İlk lafı baba bak ne güzel dimiiii olunca zaten çarşambanın gelişi belli oldu. İçeri girilmesi 4 renk saat denenip, 30 dakika aynada kendine bakıldıktan (bakarken sağa sola sallanıldıktan) ve anneee, bababaaa hangisi ama bak hangisi dedikten sonra zaten baştan belli olan kırmızı renk alındı

Buyrun gelsin resimler



Saatimizin mekanizması eeee bilmiyorum

Ama akrep yelkovan var o kesin. Sol alttaki aynamsı dairesel ekranda Dünya saatleri (siz gmt gmt diye bayılın binleri adam ufacık yerde bütün gmt zone ları gösteriyor ohoooo) 4 alarm, kronometre (gelsin binler buyrun), geri sayım var. Bir de lumeshot alalım adettendir,

Baya bildiğin led koymuş adamlar

Lume falan yok led var.
bu da kızımın saat koleksiyonu(!) kendi deyişiyle

Bir swiss bir japon öyle böyle değil yani lütfen. Kızım kolunda çekiyim mi fotoğrafını dedim yaaaaa babaaaaaa dedi. Bu ufaklık 5 yaşındayken fotoğrafını çekiyim diye bin maymunluk yapıyorken nasıl böyle oldu, beni ergenlikte neler bekliyor bilmiyorum
Saatimizin kullanımı kolay, bilekte hafiftir efenim. 100 metre su geçirmezliği var ve kızım su geçirmezlik kavramının duş alırkeni de kapsadığı konusunda inatçı. Kızım sıcak su olmaz desemde dinletesim yok. Lakin baba olmak güzel ve zor ve masraflı ve ama yine de güzel.