Chopard Gran Turismo XL Kutu Açılışı ve İncelemesi

Uzun bir aradan sonra sevenlerim sevmeyenlerim,sevdiklerim sevmediklerim sevmeye calışıpta sevemediklerim sözün kısası tüm TSF ailesine selamlar ve saygılar..
Yine geldi yahu abuk subuk bir inceleme yapacak diye düşünüyorsanız yanılmıyorsunuz
İstemeyen direk fotograflara bakıp sıradaki incelemeye geçebilir.
İncelemeye geçmeden önce yeni üyeler için kendimi kısaca tanıtayım.1985 Ankara doğumlu,doğma büyümede İstanbul bebesiyim.İç mimarlık yapıyorum.Hayatım arabalardan ibaret desem yanlış söylemiş olmam sanırım.Amatör ve profosyenel anlamda Turkıyede otomobiller ile ilgili hertürlü legal yada illegal aktivitede bulundum 13-14 yaşımdan beri.Saat hobisine ise orta okulda babamın kırılmaz diye aldıgı Gshock'u 11. Kattan arkadaslarıma hava olsun diye atıp ardındanda zemin kattan parcalarını toplamak suretiyle başladım.Ardından bilip bilmeden birsürü saat aldım.Bu forumla tanıştığımda yaklasık 20 saatim olsada forumdaki horoloji dunyasıyla tanıstıktan sonra Seiko 5 lerden başlayıp yaklasık 30 alt segment 20 orta segment saatten sonra orta üst segmen kabul ettiğim Rolex Panerai Breitling.. tayfasıyla devam etti saat serüvenim.
Cok farklı arkadaslıklar kurdum kah sevildim kah yerden yere vuruldum dangır dungur konuşan bir adam oldugum için yanlışta anlaşıldım bazen.Cok kazık yediğim gibi cokta kazık attım.Yok yok orası yanlış oldu zaten beni biraz tanıyanlar bilirki ben hep kazık yedim parayla pulla işim olmadığı dostluğa önem verip saatleri hep 2. Plana attıgım için.Seneler gecti şu an görüştüğüm adam gibi adam olan sadece 2-3 kişi kaldı şu forumdan.Herkes hangi yaşta olursa olsun yada ne kadar parası olsun olmasın ne kadar adam oldugunu seneler içinde belli etti.Son olarak uzatmayacağım bu forum ortamını bize sagladığı ve bu arkadaslık ortamlarına vesile olduğu için Bond Burak'a sonsuz tesekkürlerimi sunuyorum
Orta üst segmenti ki maddi olarak benim limitim olan segmentte o kadar cok saat aldım sattımki hesaplayınca kendim bile kendime vay hayvan vay dedim
Kaç tane saat kullandıysamda hepsini sevdim.Seiko 5 lerime natolarda aldım Atlasta taktım victorinox da aldım koşa koşa hevesle kayışlar aldım Orisler Hamilton lar püüü valla hepsinide sevdim kerataların.
Bu hobiye başladıgımdan beri horolojıdır makinesidir zaman tutmasıdır valla merakım olmadı yalan yok.Ben aksesuar olarak cok sevdiğim için aldım hep dizaynı için aldım.Hava atmak için aldı diyenler oldu ulan diyorum cunku benim incelemem böyle uyardım başta ahahah ulan benim arkadas cevremde saate meraklı adam yok zaten ustaların içinde sanayide gecti hep vaktim eee ben arabalar duruyor garajda Dacia Duster la geziyorum havam kime olacak.Hep kendime aldım hep.Neyse en son dönemde o kadar aldım sattımki 1.5 sene önce dedimki sıfır sevdiğim bir saati alayım kullanayım artık.Sıfır Deepsea aldım.1 sene mutluluğumuz sürdükten sonra iriliği rahatsız etti ve celik altın submarinere geciş yaptım.O saat iyi durumda olsada altın oldugu için cok cizik gösteriyordu,bende titiz adamım onlar battı gözüme.Dedimki ben bunu vereyim saat hobime ilk başlama sebebim celik Submariner alayım.Bu sıradada saatçimde birkaç haftalık jelatinleri üstünde Celik no date e denk geldim.Tabi hemen aldım ve o kadar mutlu oldumki.Halbukı o saati ve eski kasasının her rengini modelini "yeşil hariç" kullandım.Seviyorum napayım ya seviyorum namussuz kusursuz.Bize kızıyorlar Rolexde Rolex ulan iyi saat napalım yani
Rolexi aldığım günlerdede dolanıyorum saatcileri,yaklaşık 1 senedirde dolaşmıyordum.Daha önce hiç alışveriş yapmadığım bir saatcide bu incelemesini yapacagım herife rastladım.Ben bu saati senelerdir arıyordum denk geldiğinde coğunlukla temiz olmuyordu ya birşeyi eksik oluyordu yada tamir görmüş oluyordu yada benim o dönem param olmuyordu.
Bu herifi ilk elime alıp baktığımda ne kadar temiz yahu dememle saatin neredeyse hiç takılmadığını farkettim.Sahibine hediye gelmiş adam kasaya koymuş takmamış sonrada saatciye getirip bırakmış.Dedimki oğlum bu saatide almazsan birdaha bu kondisyonda bulamazsın! Sonuc meydanda herifi kutuladık eve getirdik.
KUTU ve İÇERİK
Saatin kutusu,saatin konseptine ve rengine uygun olarak siyah tercih edilmiş,chopard yazısının kırmızı oluşuda cok hoş.Kutu kalitesi ortalamalarda olsa övgüleri hakedecek derece iyi olmasada kaliteli görünüyor.Kutuyu açınca içinden bana TagHeuer kutularını anımsatan bir deri kutu ve lastik basınc ölçer ile kitapcıklar cıkıyor.Saat konsept olarak zaten dünyaca ünlü Mille Miglia klasik otomobil yarışlarını konu aldığı için bu detay inanılmaz olmuş.Bravo Chopard! Kitapcıklar garanti sertifikası kronometre sertifikası vs hepsi derli toplu duruyor.Saatin durdugu kutu deri kaplı olsada genel olarak saatin fiyatı gözönüne alındıgında vasat kalıyor.Kutu ve içeriğe notum 10 üzerinden 6.





KASA
Saatin kasası 44mm olmasına karşın bezel olmadıgı için olduğundan büyük görünüyor.Kasa çelik ve komple polisajlı parlak.Bu gösterişli dursada çizilmeye mat celik kadar dayanıklı olmadıgını gösteriyor.Neyse kasanın arkası camlı oldugundan makine meydanda
Vidalı arka kapak mevcut ve kilitli tepe bulunuyor.Saatin su gecirmezliği 50m yani duş al yagmurda cıplak yürü hoş neden cıplak yürüyesinde ahahah yüz havuza gir su gecirmiyor demek oluyor
Kasaya puanım 10 üzerinden 8.Kırdıgım puan Rolex gibi şimdi numarasını unuttum korozyona daha dayanıklı celik kullanmadığı için..

KAYIŞ ve TOKA
Saatin kayışı belkide en güzel parcası.Bundan seneler önce foruma üye olmuşum işte kral Longines diyorum Hydroconquest var rallici abilerimle italyaya gidiyoruz yarış izlemeye ucaga bindik.Burak Ç. nın o dönemki Co Pilotu yanımda oturuyor bir baktım kolunda bu saat! Dedim abi bende meraklıyım bakayım bir o ne falan bir taktım tansiyonum falan düşmüştü
Seneler içinde saate o kadar para gömdüm bir şu saati alamadım yahu bu birazda o dönem horolojil kafadan oldu yok içinde eta var bok var ulan olsun ne olacak banane eta kötü bişeymi sanki... Neyse saatin kayışı oldukca kaliteli bir kauçuk.Lastik desenli bu kayış eski yarış otomobillerinde kullanılan Dunlop desenine sahip.Eski Ferrarilerde sıkca rastlarsınız özellikle DieCast model otomobillerimden aklımda kalmış.Tokası celik ve oldukca pratik bir acma kapama mekanizmasına sahip.Ben bu tip tokalara kayış dostu toka diyorum sebebide kaucugu hiç bükmenize gerek kalmadan acılıp kapanıyor oluşu.Kötü tarafı ise ince ayar kısmı olmayışı.Tokaya ve kayışa notum 10 üzerinden 9.5 o 0.5 puanıda ince ayardan kestim


MAKİNE
Saatte ETA bazlı Chopard A07.111 Cosc sertifikalı makine görev yapıyor.Az yakıyor cok kaçıyor 0-100 degeri 5.4sn ahahaha 46 saatlik güç rezervine sahip alet safir kristal camın ardından arka kapaktan gözüküyor.Makine bayağı heyecanlı calışıyor zaman tutmasına bakmadım pek umrumdada degil ama o rotor epey titresimli gürültülü çalışıyor.Rahatsız olmuyorum ama bazen rotor öle bir devirli dönüyorki vay hayvan sakin sakin diyorum bileğim titreşirken

Valla benim incelemem bu kadar oluyor mazur görün sıkılıyorum yazamıyorum detaylı.Saat ile ilgili görüşüm saatin kesinlikle coook yakışıklı oldugu ve 2 gündür büyük aşk yaşadığım yönünde.Doğrusu bu zamana kadar ne saatler aldım satmam dedim sattım ama o maymun iştahlılık yuzunden hem cok zarar ettim hemde alıp verme sürecinden bunaldım.Bunaldıgımı bu son saat alışverişi gezimde anladım.Bu 2 saat benim bu hobiye başladıgımdan beri tek sahip olmak istediğim saatlerdi aradan cok saat gecti yine döndüm dolaştım bunlara geldim.Bundan sonra o kadar param olursa komple altın Daytona yada yenı kasa Bvlgari lerden alırım bunların yanına.Alamazsamda bunlarla uzun süre sevişiriz koklaşırız.
Bu uyduruk kafa ütüleyen elle tutulur bir bilgi vermeyen
incelememi okuduysanız ne mutlu bana.Hepinizi kucaklıyor abilerimin ellerinden kücükleriminde yanaklarından öperek herkese iyi haftasonları diliyorum..


Evlatlar birarada

Yine geldi yahu abuk subuk bir inceleme yapacak diye düşünüyorsanız yanılmıyorsunuz

İncelemeye geçmeden önce yeni üyeler için kendimi kısaca tanıtayım.1985 Ankara doğumlu,doğma büyümede İstanbul bebesiyim.İç mimarlık yapıyorum.Hayatım arabalardan ibaret desem yanlış söylemiş olmam sanırım.Amatör ve profosyenel anlamda Turkıyede otomobiller ile ilgili hertürlü legal yada illegal aktivitede bulundum 13-14 yaşımdan beri.Saat hobisine ise orta okulda babamın kırılmaz diye aldıgı Gshock'u 11. Kattan arkadaslarıma hava olsun diye atıp ardındanda zemin kattan parcalarını toplamak suretiyle başladım.Ardından bilip bilmeden birsürü saat aldım.Bu forumla tanıştığımda yaklasık 20 saatim olsada forumdaki horoloji dunyasıyla tanıstıktan sonra Seiko 5 lerden başlayıp yaklasık 30 alt segment 20 orta segment saatten sonra orta üst segmen kabul ettiğim Rolex Panerai Breitling.. tayfasıyla devam etti saat serüvenim.
Cok farklı arkadaslıklar kurdum kah sevildim kah yerden yere vuruldum dangır dungur konuşan bir adam oldugum için yanlışta anlaşıldım bazen.Cok kazık yediğim gibi cokta kazık attım.Yok yok orası yanlış oldu zaten beni biraz tanıyanlar bilirki ben hep kazık yedim parayla pulla işim olmadığı dostluğa önem verip saatleri hep 2. Plana attıgım için.Seneler gecti şu an görüştüğüm adam gibi adam olan sadece 2-3 kişi kaldı şu forumdan.Herkes hangi yaşta olursa olsun yada ne kadar parası olsun olmasın ne kadar adam oldugunu seneler içinde belli etti.Son olarak uzatmayacağım bu forum ortamını bize sagladığı ve bu arkadaslık ortamlarına vesile olduğu için Bond Burak'a sonsuz tesekkürlerimi sunuyorum

Orta üst segmenti ki maddi olarak benim limitim olan segmentte o kadar cok saat aldım sattımki hesaplayınca kendim bile kendime vay hayvan vay dedim

Bu hobiye başladıgımdan beri horolojıdır makinesidir zaman tutmasıdır valla merakım olmadı yalan yok.Ben aksesuar olarak cok sevdiğim için aldım hep dizaynı için aldım.Hava atmak için aldı diyenler oldu ulan diyorum cunku benim incelemem böyle uyardım başta ahahah ulan benim arkadas cevremde saate meraklı adam yok zaten ustaların içinde sanayide gecti hep vaktim eee ben arabalar duruyor garajda Dacia Duster la geziyorum havam kime olacak.Hep kendime aldım hep.Neyse en son dönemde o kadar aldım sattımki 1.5 sene önce dedimki sıfır sevdiğim bir saati alayım kullanayım artık.Sıfır Deepsea aldım.1 sene mutluluğumuz sürdükten sonra iriliği rahatsız etti ve celik altın submarinere geciş yaptım.O saat iyi durumda olsada altın oldugu için cok cizik gösteriyordu,bende titiz adamım onlar battı gözüme.Dedimki ben bunu vereyim saat hobime ilk başlama sebebim celik Submariner alayım.Bu sıradada saatçimde birkaç haftalık jelatinleri üstünde Celik no date e denk geldim.Tabi hemen aldım ve o kadar mutlu oldumki.Halbukı o saati ve eski kasasının her rengini modelini "yeşil hariç" kullandım.Seviyorum napayım ya seviyorum namussuz kusursuz.Bize kızıyorlar Rolexde Rolex ulan iyi saat napalım yani

Rolexi aldığım günlerdede dolanıyorum saatcileri,yaklaşık 1 senedirde dolaşmıyordum.Daha önce hiç alışveriş yapmadığım bir saatcide bu incelemesini yapacagım herife rastladım.Ben bu saati senelerdir arıyordum denk geldiğinde coğunlukla temiz olmuyordu ya birşeyi eksik oluyordu yada tamir görmüş oluyordu yada benim o dönem param olmuyordu.
Bu herifi ilk elime alıp baktığımda ne kadar temiz yahu dememle saatin neredeyse hiç takılmadığını farkettim.Sahibine hediye gelmiş adam kasaya koymuş takmamış sonrada saatciye getirip bırakmış.Dedimki oğlum bu saatide almazsan birdaha bu kondisyonda bulamazsın! Sonuc meydanda herifi kutuladık eve getirdik.
KUTU ve İÇERİK
Saatin kutusu,saatin konseptine ve rengine uygun olarak siyah tercih edilmiş,chopard yazısının kırmızı oluşuda cok hoş.Kutu kalitesi ortalamalarda olsa övgüleri hakedecek derece iyi olmasada kaliteli görünüyor.Kutuyu açınca içinden bana TagHeuer kutularını anımsatan bir deri kutu ve lastik basınc ölçer ile kitapcıklar cıkıyor.Saat konsept olarak zaten dünyaca ünlü Mille Miglia klasik otomobil yarışlarını konu aldığı için bu detay inanılmaz olmuş.Bravo Chopard! Kitapcıklar garanti sertifikası kronometre sertifikası vs hepsi derli toplu duruyor.Saatin durdugu kutu deri kaplı olsada genel olarak saatin fiyatı gözönüne alındıgında vasat kalıyor.Kutu ve içeriğe notum 10 üzerinden 6.





KASA
Saatin kasası 44mm olmasına karşın bezel olmadıgı için olduğundan büyük görünüyor.Kasa çelik ve komple polisajlı parlak.Bu gösterişli dursada çizilmeye mat celik kadar dayanıklı olmadıgını gösteriyor.Neyse kasanın arkası camlı oldugundan makine meydanda



KAYIŞ ve TOKA
Saatin kayışı belkide en güzel parcası.Bundan seneler önce foruma üye olmuşum işte kral Longines diyorum Hydroconquest var rallici abilerimle italyaya gidiyoruz yarış izlemeye ucaga bindik.Burak Ç. nın o dönemki Co Pilotu yanımda oturuyor bir baktım kolunda bu saat! Dedim abi bende meraklıyım bakayım bir o ne falan bir taktım tansiyonum falan düşmüştü




MAKİNE
Saatte ETA bazlı Chopard A07.111 Cosc sertifikalı makine görev yapıyor.Az yakıyor cok kaçıyor 0-100 degeri 5.4sn ahahaha 46 saatlik güç rezervine sahip alet safir kristal camın ardından arka kapaktan gözüküyor.Makine bayağı heyecanlı calışıyor zaman tutmasına bakmadım pek umrumdada degil ama o rotor epey titresimli gürültülü çalışıyor.Rahatsız olmuyorum ama bazen rotor öle bir devirli dönüyorki vay hayvan sakin sakin diyorum bileğim titreşirken


Valla benim incelemem bu kadar oluyor mazur görün sıkılıyorum yazamıyorum detaylı.Saat ile ilgili görüşüm saatin kesinlikle coook yakışıklı oldugu ve 2 gündür büyük aşk yaşadığım yönünde.Doğrusu bu zamana kadar ne saatler aldım satmam dedim sattım ama o maymun iştahlılık yuzunden hem cok zarar ettim hemde alıp verme sürecinden bunaldım.Bunaldıgımı bu son saat alışverişi gezimde anladım.Bu 2 saat benim bu hobiye başladıgımdan beri tek sahip olmak istediğim saatlerdi aradan cok saat gecti yine döndüm dolaştım bunlara geldim.Bundan sonra o kadar param olursa komple altın Daytona yada yenı kasa Bvlgari lerden alırım bunların yanına.Alamazsamda bunlarla uzun süre sevişiriz koklaşırız.
Bu uyduruk kafa ütüleyen elle tutulur bir bilgi vermeyen



Evlatlar birarada

