1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Saat Şirketlerinin Fiyatlandırma Politikası Üzerine Yorumlar

MesajGönderilme zamanı: 04 Haz 2012, 18:06
bulenty
Arkadaşlar bu gün Ball 120 adetle sınırlı saatin fiatını sordum.12800 TL civarında bir şey söylediler.

Öncelikle şunu altını çizerek belirtmek durumundayım.Hiçbir satt firmasını küçümseme gibi bir fikrim yoktur.Zevkime göre saat kullanırım.Ball un lim.ed. nınıda onun için sordum.Hoşuma gitti,,,

Dünyadaki tüketim dinamiklerini,marka imajının çok önemli olduğunu hepimiz biliyoruz.Bunları örneklemenin yazıyı uzatmaktan başka bir işe yaramayacağının farkındayım.

Rolex ,Rolextir,Mercedes ,Mercedestir,IWC ,IWC dir;ha keza Subaru ,Subarudur,Seiko Seikodur,Blancpain ,Blancpaindir.Subaru Mercedes fiatına araba satmaya kalkarsa,Seiko Rolex fiatına saat satmaya kalkarsa yanlış yapmış olurlar.Eğer firmalar marka ve imaj değişikliğine gitmek istiyorlarsa bunu biraz uzun senelere yaymaları gerekir.

Sanırım demek istediklerimi ifade edebildim.

Siz değerli arkadaşlarımın fikirlerini alıp bir tartışma açmak istiyorum.Sizler saat firmalarının bu politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Re: Saat Şirketlerinin Fiyatlandırma Politikası

MesajGönderilme zamanı: 04 Haz 2012, 19:25
Archimed
Bülent Bey pek çok sektörde gördüğümüz bir noktaya işaret etmişsiniz. Bu durumla saat sektöründe de, otomotivde de, inşaat sektöründe de, turizm&yeme içme sektöründe de karşılaşıyoruz.

Günümüz ekonomisinde pek çok denge değişti. Firmalar pazarlamanın önemini fark etti. Pek çok firma; sektör liderlerinin teknoloji, satış ve pr stratejilerini taklit ederek kısa sürede kendilerini aynı veya emsal noktaya konumlandırabileceklerini zannediyor. Halbuki sektör liderleri olmak veya hedeflenen noktaya ulaşmak için ciddi bir emek verildiğini görmüyorlar. Bir de özellikle hızlı tüketim sektörü kökenli pazarlamacıları transfer ederek, agresif politikalarla ve yola çıkıyorlar. Bunun sonucunda Omega fiyatına Ball saat, VW Tiguan fiyatına Kia SUV, Kadıköy, Beşiktaş'taki evlere yakın fiyatlı, ama aslında varoşta konumlanan evleri görüyoruz. Veya tarladan getirdiği ırgatı 3 kuruşa çalıştıran otel ve tatil köylerinin, kendilerini Hilton veya Club Med ile aynı fiyat, hatta daha yüksek fiyat kategorisinde konumlandırdığını görüyoruz.

Benim kişisel görüşüm; tüketici bir noktada sağduyulu davranarak piyasadaki arz ve talebi makul ve yeni bir kesişme noktası belirler. Bunun sonucunda varoşlarda lüks olduğu söylenen konutlara aklı başında kişiler 500-600 bin TL ödemez, yapılan inşaatlar müteahhidin elinde patlar. 7 yıldız iddiasıyla pazarlanan, altın musluklu oteller çalışanlarının maaşlarını ve otelin elektrik faturasını ödeyemez hale gelirler. Bu örneklerim gerçek hayattan alıntıdır. Saat sektörünün dinamiklerini bilmiyorum; ama bu tür stratejilerle iş yapmaya çalışan firmaların ürünlerinin uzun zaman satılmadan, saatçi vitrinini süsleyeceğini tahmin ediyorum. Tabi limited edition ürünlerin uzun zaman vitrinde hareketsiz durmasının firma imajına olumsuz etkisini siz düşünün :thumbup:

Re: Saat Şirketlerinin Fiyatlandırma Politikası

MesajGönderilme zamanı: 04 Haz 2012, 22:08
Ladik11
Dediklerinize katılmakla birlikte, bir örnek vermek istiyorum. ( Yanılıyorsam düzeltin ) Eterna markasının 8 gün güç rezervine sahip Madison Spherodrive modeli 9000-14000 TL arasında bir skaladayken, şu an için şu an için distrübütör fiyatı 25000 TL'yi geçmiştir. Kısa bir aralıkta bu fiyat atlamasını etkileyen nasıl bir sebep olur bilemiyorum ?

Re: Saat Şirketlerinin Fiyatlandırma Politikası

MesajGönderilme zamanı: 05 Haz 2012, 05:28
whiskey
bulenty yazdı:Rolex ,Rolextir,Mercedes ,Mercedestir,IWC ,IWC dir;ha keza Subaru ,Subarudur,Seiko Seikodur,Blancpain ,Blancpaindir.Subaru Mercedes fiatına araba satmaya kalkarsa,Seiko Rolex fiatına saat satmaya kalkarsa yanlış yapmış olurlar.Eğer firmalar marka ve imaj değişikliğine gitmek istiyorlarsa bunu biraz uzun senelere yaymaları gerekir.


+1

Re: Saat Şirketlerinin Fiyatlandırma Politikası

MesajGönderilme zamanı: 05 Haz 2012, 09:03
fsinan
Büyük şirketlerin pazarlama ve strateji gruplarının bunları etraflıca planladığına eminim.

Ama sorun Türkiye'den kaynaklanıyor bazen.

Mesela Skagen markasını pazarlayan adamlar. Yorum yapmak bile istemiyorum, biz milletçe kolay paraya çok alışmışız, halkımız kazıklanmaya, 3 kuruşluk şeye 30 kuruş vermeye alışmış, alıştırılmış. Vermediği zaman kendini kötü hissediyor.

İstanbul'un heryeri Manhattan kıvamına gelmiş, kolay para kazanan güruh, kolay para harcıyor, çünkü o para kendisine kolaylıkla dönüyor.

Geniş tüketici kesimin firmaların bu saçmasapan fiyat politikaları karşısında parasını harcarken "akıllı" olması lazım.

Re: Saat Şirketlerinin Fiyatlandırma Politikası

MesajGönderilme zamanı: 05 Haz 2012, 09:20
Kalpaklı
Saat firması Türkiye'ye kendisi gelmediği ve sadece gelmesi yetmez ben bu ülkede saat piyasasında yer edineceğim mantığı ile bu işe yatırım yapmadığı sürece bu şekilde öpülmeye devam ederiz.
Eninde sonunda dağıtıcının insafına kalmış durumdayız.

Bu konudaki en güzel örnek, Panasonic
Türkiye ye kendisi geldi, deposunu pazarlamasını organize etti, adam gibi fiyatlara güzel televizyonlar alabilir olduk,

Re: Saat Şirketlerinin Fiyatlandırma Politikası

MesajGönderilme zamanı: 05 Haz 2012, 18:41
drk
Birde bu duruma ters bir örnek var. IWC distribütörlüğü bıraktı ve kendisi geldi. İndirim de neymiş diyip fiyatları sabitledi, liste fiyatları biraz düştü ancak indirimler komik denebilecek rakamalara geriledi, neymiş efendim, liste fiyatı neyse oymuş. Haliyle fiyatlar yükseldi. Şimdi bakalım neler olacak.

Re: Saat Şirketlerinin Fiyatlandırma Politikası

MesajGönderilme zamanı: 05 Haz 2012, 19:49
fsinan
YAw bayideki indirim aslında kandırmaca, en az %40 kar marjı ile çalışıyorlar. Bunu kuyumculuk, saatçilik yapan bir ağbimizden konuşarak öğrendim.

O sebeple bayiye gidince bayıla bayıla aldığınız %15 indirimin kıymeti yok, tüketiciyi kandırmaca. Pazarlık yapmayan, yapmak istemeyen adam da kazığı tam boy yiyor.

Yılda bir hafta 1 defa %40 indirim yapsa mesela indirim odur, zaten öyle olmalı.