TSF - Türkiye Saat Forumu - Dünya'nın En Çok Ziyaret Edilen Türkçe Saat Sitesi

merhaba
kendimi tanıtmadan önce
tsf ailesinin bir üyesi olduğum için böyle bir sayfada emeği gecen herkese tesekkür ederim.ismim Kasım, Bursada oturuyorum..

yaklasık 2 haftadır aralıklı olarak sitenizi araştırıyorum ve görüyorumki burda gerçek saat tutkunları bulunuyor.
kolundaki saatini günlük bir ihtiyaç değilde onun bir parçası olarak görenleri gördüm.
söyleceklerım kımılerı ıcın sacma gelebilir ama bunu sizinle paylasmayı ve görüşlerinizi almak istiyorum

ben yaklasık 1 hafta önce türkiyenın önde gelen saat mağazalarının birinde işe başladım satış danışmanlığı konusunda bir çok yerde tecrübem bulunuyor daha önce hiç saat satmadım şuan acayip derecede acemilik çekiyorum ve saat konusunda pek bir bilgim yok.
ve ben bu işi öğrenmek için elimden ne geliyorsa yapmayada hazırım.günlerdir düşündüğüm bir konuyu sizinle paylaşmak istiyorum.

sizlerden isteğim...
ben bir müşteri olsam siz satıcı olsanız. herhangi bir saati bana nasıl satarsınız
karşılmanız nasıl olur?
satışta izlediğiniz ilk yol ne olur.?.
saatin hangi özellikleri müşteriyi cezbeder?.
bir sonraki alış veriş için yapmanız gerekenler nelerdir...??

Görüş ve düşünceleriniz için herkese şimdiden çok teşekkür ederim.

Bicana öncelikle foruma hoşgeldin. Forumda gördüğüm en ilginç başlıklardan biri
Siz bizim söylediklerimizi dinlerseniz öncelikle mağazadaki moda markalarını zor satarsınız. Biz burada saat almak isteyenlere tavsiyelerde bulunurken gerçekten objektif olarak yaklaşıp alacak kişinin mağdur olmaması için kaliteli bir şeyler tavsiye etmeye çalışıyoruz..
Satış danışmanı ise sadece satmaya çalışır ve bizim yaptığımız gibi tavsiyelerde bulunursan o iş yerinde uzun süre barınabileceğini sanmıyorum
Yanlış anlamayın kesinlikle sizi tenzih ediyorum: Mağazadaki müşterilere çok kötü saatleri çok kaliteli gibi gösterip satmaya çalışan satış danışmanlarını görüyorum başıma gelen bir olayı anlatayım: Saatçiye girdim tesadüfen arkadaşım saatçiyle el sıkışıp pazarlığı bitiriyor, Lacoste marka saati alıyor arkadaşım; beni görünce saat meraklısı olduğumu biliyor görüşümü soruyor ama ben mağazada görüşlerimi rahatça söyleyemiyorum zaten pazarlığı kesmiş. Saat danışmanı Lacoste değil de sanki Omega satıyor gibi saati göğe çıkarıyor ki bu mağaza Rado, Frederique Constant satan kaliteli bir bir mağaza..
Bu işin ticaretini yapanlarla, saati çok severek takıp bir miras gibi görenler bu konuda birbirinden ayrılıyorlar...
Umarım işinizde çok başarılı olup, saat satışı konusunda çok ilerlersiniz..
Saygılar...

Merhaba , hosgeldiniz

Bence cok guzel bir başlık ve üstelik olabilecek en dogru yerdesiniz

Saat konusu özelinde burada bu kadar usta varken bana laf düşmez ama genel satış & pazarlama olarak bakarsak yapılması gereken müşterinin beklentisini anlamaktir detaylı karakter analizi yapacak durum olmadığına gore basit 2-3 soru ile müşteriyi acmak ve olayı kapmak gerekir kısaca kimine en ucuzunu kimine en dayanıklısini kimine de en pahalısını satmak gerekir ki memnun kalıp bir daha gelsin

bicana, herojd11'in dediklerine katılıyorum. Satış ve pazarlama ile ilgili bir işle uğraşan biri olarakta şunları eklemek isterim;
Öncelik ihtiyaçtır ve ihtiyacı karşılamak gerekir. İhtiyacı ortaya çıkarmak için de soru sormak gerekiyor. Gelen müşterinin kafasında bir model varsa da çokda karıştırmamak en iyisi. Müşterinin önceliğinin ne olduğu önemli. Görüntü mü?, prestij mi?, kalite ve sağlamlık mı? gibi. Ama en önemlisi güven. Karşınızdakine güven vermezseniz büyük olasılıkla satışı kaçırırsınız yada ikinci ve devamını. Güven sağlamak için de dürüst olmak zorundasınız, bırakın o an saati almasın, o müşteri eninde sonunda sizin yanınıza gelecektir.

Bu konu çok önemli ve türk perakende saat sektörünün en büyük açığı. Sizin bireysel çabalarınız yanında, çalıştığınız şirketlerin saat ve pazarlama eğitimlerini kesinlikle aldırmaları gerekir. Satış başlıbaşına ve ciddi bir iştir ve "iletişim" e dayanır. Saat ise çok özel ve incelenmesi gereken bir konu. Kısacası buradaki arkadaşlar ve satıcı(varsa) eleman arkadaşlar size ancak buzdağının en zirvesinden küçük bir yüzde ile bir şeyler verebilirler. Çünkü satış tek yönlü değildir. İletişim iki ve daha fazla sosyal psikolojik yapının alışverişidir. Yani bir satıcı; hem alıcı hem de satıcı olmalıdır. Ve bir alıcı olduğunda merakı saat olmalıdır ki saat ile ilgili üst düzeylere ulaşabilsin. Genel kültürü çok yüksek olmalı çünkü gelecekte eğer üst düzey markalara çalışacaksa elit bir sosyal yapıyla karşılaşacaktır. Elindeki tek argüman saat satarken indirim yapmak olacaksa bu çok yakında pek bir işe yaramayacaktır. Bunu yerine sıkı donanımlı olmalı ve müşteriyi almak isteyeceği üründe gerçekten tatmin etmelidir. O kadar uzun bir konu ki ancak 10 gün ciddi eğitim alarak isviçre de saat satış elemanı olabiliyorsunuz. Alınırken ise geçirdiğiniz sınav hemen hemen lise düzeyinde yabancı dil ve genel kültür sınavı. Umarım ülkemizde de bu normlar tutturulacak ama bu sizin çabalarınızdan daha çok patronlarınızın saati bir emtea olarak değil vasıflı ve özel, emek harcanması gereken bir ürün olduğuna inananarak yapılanmasına ciddi yatırım yapmaya heyecan duyması ile ilerler. Bir yardımım dokunmuşsa ne mutlu bana.

serxx benim üşenip de yazamadıklarımı yazmışsın herojd ve evidence işlerinin gereği olsa gerek, profesyonel yaklaşıp duygularını karıştırmamışlar modern hocam da saatin kalbinin attığı yerde bu işler nasıl oluyor, bizde nasıl olmalı diyerek sorunun ve olası yanıtların mahiyetini genişletmiş.
ben de olan biteni tribünden keyifle izliyorum..

Sevgili asymptote ben de diğer arkadaşların yazdıklarının havada kaldığını(doğrudurlar ama) ve zaten bu konuşulanlar "iletişim" yani communication philosophy and analysis(iletişim psikolojisi ve analiz yetkinliği) olarak eğitim halinde verildiklerini söylemeye çalışmaktayım. Yani bu konu; şöyle yapsan böyle yapsan demekle olmaz ciddi olarak eğitim alınması gerekir. Mesela şu sıralarda İstanbul saat esnaf ve sanatkar odası, bir saat pazarlama ve teknik okulun açılmasına çalışmaktadır. Özel olarak İsviçre'de eğitim almaya gidecek müstakbel eğitmenlerin döndüklerinde öğretim üyeleri olacakları ciddi bir profesyon(meslek) okulu. Marketing yani pazarlama konusunda; eğitimi sosyo-psikolojik yönetimler ve benzeri ciddi eğitimleri aldıktan sonra saat eğitimi almaya başlıyorsunuz. Bizim okul taslağımızda 10 günlük eğitimler 21 güne çıkarılacak çünkü eğitim düzeylerimiz de düşük. Bu eğitimlerden sonra da kendi gelişiminizden siz sorumlu olacakasınız. Mesela genel kültürünüzü, yaşam tarzınızı ve sosyal yapıdaki yerinizi değiştirmeye başlamak zorundasınız. Spor yapmak, kitap okuma, sinema tiyatro müzik konserlerini takip edebilmek, plastik sanatlardan anlamaya başlamak ve izlemek bunlardan bazıları. Benden söylemesi.Bu arada benim söylediklerim moda markalar için geçerli değildir diye düşünmeyin eğer gelecekte çok daha iyi bir maaş ve itibar kazanmak hedefindeyseniz moda markaları satarken başlayıp yükselmeniz gerekir.

aldığım keyif artıyor
sadece tribünden izlemeyip biraz katkı sunayım.. daha önce kapucu isimli üyemizin başka bir konuda paylaştığı video, buyrun: