TSF - Türkiye Saat Forumu - Dünya'nın En Çok Ziyaret Edilen Türkçe Saat Sitesi

Geçen gidişimde tesadüf eserı gördüm ve şaşırdım. Gerçekten İstanbul'da bu markanın butığine bu denlı ihtiyaç var mıydı? Yoksa kollarda sıkça rastladığım beyaz kahve siyah kauçuk kayışı taklit sandığım onca hublot gerçek miydi? Bu marka bence nokta olarak doğru yeri zamanlama olarak yanlış zamanı seçti. Gerçi aynı segmentte yer alan farklı markaların Turkıye mümessiliğini yapan tanıdığım, işlerin hiç de fena olmadığını söyluyor. Tabii ki buna güney sahillerındeki otel içi butıklerın satışlarındakı katkı payı büyük. Evet sizce Hublot ülkemizde karşılığını bulabilecek mı veya Otap'ın yaptığı gibi saati piyasaya az sürüp hayran kitlesi mi yaratacaklar?

@2fast4u

Ben de şaşırmanıza şaşırdım

Sadece Nişantaşı'nda değil başka yerlerde de satılıyor Hublot.

Hayır satılmasını elbette yadırgamıyorum ancak marka butik açmak risklidir. Sadece o markanın satış potansiyeline güvenmek demektir. Bugün Prada markası da 1000 m2 mağaza konseptiyle ulkemizde ama zaten satıldığı mağaza zincırlerınde yüksek satış grafıklerı elde etti indırım zamanı satıldığı dukkanlarda (Beymen gibi) bulmak bıle zordu. Bunu gören marka kendisi geldi. Hublot için böyle bır yukseliş trendi vardı sanırım benim haberim yoktu.

Hublot tasarımlarını sevdiğim bir marka değil. Ama bir saat meraklısı olarak mutlaka incelemem gerektiğini düşünüyordum.

Bu yüzden geçen hafta sadece Hublot vitrinine bakarken bir anda kendimi butiğin içinde buldum.



Saatlerin tarzları ve fiyatları bana pek uymasa da çalışanları gerçekten çok saygılılar. Asla ukalalık yapmadılar. Çok da iyi ilgilendiler. Saatlere değil ama butiğe karşı bir sempatim var.

Hublot'un modelleri hep aynı hiç mi değişik tasarımlar yapmazlar.

Klasik müzikte olduğu gibi Hublot da belli temaların çeşitlemelerini yapıyor.