1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Lütfen Bu Söz Hakkında Yorumlarınızı Alayım

MesajGönderilme zamanı: 21 Eyl 2010, 13:19
Double0Se7en
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/11058312.asp

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin en yakın arkadaşı olan "reklamcılar Kralı" milyarder işadamı Jacques Seguela, "50 yaşına gelip de Rolex saat takamayan kişi başarısızdır" deyince şimşekleri üzerine çekti.

Fransız basınında öfkeli yorumlar yapılmasına neden olan sözlerin sahibi Seguela, Sarkozy’yi şu anda eşi olan Carla Bruni ile tanıştıran kişi.

Fransız basını, ülkede ekonomik kriz yaşanırken ve insanlar düşük maaşla yaşamak zorunda kalmışken ya da işsiz dolaşırken Seguela’nın bu sözleri sarfetmesini "hakaret" diye niteledi.

Fransız haber sitesi Agora, "Bu laflar iğrenç. Rolex’ini Seguela’nın gırtlağına tıkmak istiyoruz" diye yazdı. France-Soir Gazetesi ise "Pekçok çalışan bu sözleri, hakaret olarak algılayacaktır" dedi.

Re: Lutfen bu söz hakkinda yorumlarinizi alayim....

MesajGönderilme zamanı: 21 Eyl 2010, 13:28
herofb
Söz ilk baktığında çirkin bir hakaretmiş gibi dursa ve çok tepki çekse de özet olarak bir insan 50 yaşına geldiğinde maddi olarak belli bir refaha erememiş ise başarısız demek istemiş ve rolex'i de maddi olarak bir sembol olarak kullanmıştır.(ister mercedes ister bmw koyabilirsiniz yerine)

Açıkçası bir açıdan kendisine katılıyor fakat maalesef ülkemizdeki adetletsizlikler ve hak yemeler nedeniyle ülkemiz için çok gerçekçi olmayacağını düşünüyorum.

Bana göre asgari ücretle çocuğunu okutup eline meslek verebilen bir baba 2-3 iş çevirip altın rolex takandan daha başarılı ve saygıya değerdir.

Re: Lutfen bu söz hakkinda yorumlarinizi alayim....

MesajGönderilme zamanı: 21 Eyl 2010, 13:34
Redliner
Fransız basını gerekli açıklamayı yapmış zaten. Burda çok önemli bir detay var yanlız ben olaya bu yönden bakıyorum ve bu lafı edenin kesinlikle "Bakalım kaç kişinin dikkatini üzerime toplayacağım acaba?" diye bir minik araştırma içinde olduğunu düşünüyorum. Bu lafı söyleyen adam reklam sektörünün kralıymış boş laf etmez bence. Reklamın iyisi kötüsü olmaz diyerek ultra büyük bir reklam yapmış kendine göre :lol:

Re: Lutfen bu söz hakkinda yorumlarinizi alayim....

MesajGönderilme zamanı: 21 Eyl 2010, 13:36
Clk
Ben bu cümleyi kullanarak Rolex kullanicilarini "sonradan görme, kadin saticisi, mafya v.s." olarak bakan kör ve banaz zihniyete agir bir cevap vermistim.

Gereksiz bir cümle kurulmus burada... Ancak Rolex günümüzde lüksün sembolü olarak kullaniliyorsa ki "bu en azindan yukarida yazdigim zihniyet tarafindan böyle algilaniyor" o zaman Sarkozy'nin arkadasinin kurdugu cümle tamamen dogru. Herojd11'de bunu belirtmis zaten.

Bir seyi elestirmek icin önce hakkinda fikir sahibi olmak lazim. Ögrenmek, tecrübe etmek, bilgi sahibi olmak ve akabinde konusmaktan bahsediyorum. Herkes ayaga kalkmisi bu söz söylendiginde... Way nasil böyle birsey söyler diye... Neden böyle seyler söyleyemesin ki? Rolex kullanicilarina laf atan zihniyetin agzi varda bizlerin yok mu? Yukarida yazdigim zihniyet konusacak Rolex kullanicilari kabul edecek, Rolex kullanicilari konusacak digerleri tahrik olacak.... Ha ha ha !!!!!!!!!!!!!!

Bu cümleye yapilacak yorum su olur :lol: :( :oops: :?:

Re: Lutfen bu söz hakkinda yorumlarinizi alayim....

MesajGönderilme zamanı: 21 Eyl 2010, 13:42
Wwtr
Sarkozy'nin arkadaşı, başarıyı sadece maddi boyutta düşünen bir insandan bu tip sözler beklenir :) . Ülkemizde tıp,bilim,tarih,spor(futbot ve basketbol hariç) vb. konularda bir çok başarı sahibi insanların kaçının refah düzeyi iyi diye düşünüyorum.Maddi olarak başarısız olarak nitelendirilebilecek bu insanların başardıklarını kaç kişi başarabilir ki...

Re: Lütfen Bu Söz Hakkında Yorumlarınızı Alayım

MesajGönderilme zamanı: 21 Eyl 2010, 14:00
Bond
Biraz uzun ama sıkılmaz iseniz aşağıya eklediğim yazıyı okumanızı tavsiye ederim. Bu güne kadar konuştuğumuz bazı konuların altında yatan sebeplerin ve tekniklerin mini bir özeti denilebilir. Yazar orjinal kitaptan yararlanarak makaleyi yazmış. 1993 basımı orjinal kitabın halen Türkçesi varmı emin değilim ama ingilizce versiyonunu ilgilenen kişilerin edinip okumasını öneririm. Ayrıca Stanleyin benzer konuları işleyen birçok seri kitabı var.

Resim

Networking with the Affluent :arrow: http://www.amazon.com/Networking-Affluent-Thomas-Stanley/dp/0070610487

Pazarlama Doktrinleri V: Milyoner İletişimi

Türkiye’de Thomas J. Stanley’i tanıyanların sayısı, iki elin parmaklarını geçmez.
Mütevazi bir Amerikan vatandaşı olan Stanley, işletme yönetimi doktorasına sahip bir muhasebecidir.

İş hayatına 80’li yıllarından başında, genç bir finans danışmanı olarak başlayan ve kendi şirketini kuran Stanley, uzun bir süre hiç bir şirkete ya da şahsa hizmet sunamamıştır. Thomas J. Stanley’in şirketi bugün, 50 kişilik kadrosuyla 800’ün üzerinde dolar milyonerinin, beraberinde pek çok milyarderin bütünleşik finans danışmanıdır.

20 yıllık muhasebecilik kariyerinin yanında Stanley, global pazarlama arenasını derinden etkilemeyi başarmış bir ağ/şebeke geliştirme (Networking) uzmanıdır. Stanley’in “Varlıklı” insanları etkilemeye yönelik özel araştırma ve uygulamaları, kendisine pazarlama profesörlüğü titrini kazandırmıştır.

Prof. Thomas J. Stanley bugün “Varlık/Affluent” konusunda sadece Amerika’nın değil, dünyanın en önde gelen kanaat önderlerinden biridir. Stanley aynı zamanda, Varlıklı Pazarlar Enstitüsü’nün (Affluent Market Institute) başkanıdır.

Stanley’e göre varlıklı insanları etkilemenin ve bu insanlara pazarlama yapabilmenin yolu, satılan mal ya da hizmetten fazlasını sunmaktan geçer. Bu ayrıcalıklı servis anlayışının temelinde ise ağ oluşturma (Networking) yer alır.

Örneğin Stanley, kendi işinde oldukça başarılı bir mali danışmandır. Stanley en karışık hesapları bile sadeleştirerek eksiksiz tutma yetisine sahiptir. Ayrıca doğru yatırım önerileri ile müşterilerine değer katar değer katan ve onların kazançlarını artıran bir müşavirdir. Ancak tüm bunlar, her yetkin mali danışmanda bulunması gereken ortak niteliklerdir. Stanley’i dünyanın en varlıklı insanlarının gözünde özel kılan, faaliyet alanının dışında sunduğu servislerdir.

Thomas J. Stanley, her şeyden önce eşsiz bir pazarlık adamıdır. Pazarlık yapmaktan hoşlanmayan varlıklı insanların tüm ciddi satın almaları onun üzerinden geçer. Stanley müşterilerinin önemli pazarlıklarını yürüterek, onlar adına büyük kazançlar sağlar.

Empati yeteneği güçlü bir profesyonel olan Stanley, müşterilerinin gözünde gerçek bir problem çözme uzmanıdır. Mal ya da hizmetini pazarlamakta güçlük çeken müşterilerine yardımcı olur. Hukuksal sorunlar yaşayanlar için ideal görevlileri bir araya getirir. Farklı konularda bilgi sahibi olan Stanley hemen hemen her alanda danışmanlık sunabilen bir vasfa da sahiptir. Ancak onun asıl yeteneği, ihtiyaç duyulan her noktada, doğru kişileri bir araya toplaması ve işi çözüme uygun bir şekilde delege etmesidir. Stanley bu hizmetler keşisimini şebekesinde yer alan isimler aracılığı ile yürütür.

Thomas J. Stanley, kimi zaman bir halkla ilişkiler uzmanı kimliğine bürünür. Müşterileri için özel haberler hazırlatır ve yayına aldırır. Bazı özel durumlarda, müşterileri için kredi başvurularında bulunur. Reddedilen başvuruların uygun hale getirilip kabul ettirilmesini sağlar.

Stanley varlıklı insanlar için sadece yarar sağlayan bir iş ortağı değildir. O, pek çok müşterisi için ailenin bir üyesidir. İşte bu nedenle, ailelerin pek çok sorunu Stanley’nin ekibi aracılığıyla çözülür. Stanley bir aileye çocuklarını koleje göndermenin ne kadara mal olacağının yanında, not ortalaması yetersiz olan çocuğun hedeflenen koleje kabul edilmesi için neler yapılması gerektiğini de söyler.

Thomas J. Stanley’in iş yaşamı ve hizmet anlayışı, varlıklı kişilere mal ya da hizmet satmaya çalışan özellikli (lüks) markalar için pazarlama dersleri ile doludur.

Lüks pazarlamanın ana fikri basittir: Büyük geliri olan kimseler, büyük getirisi olan ürünler satın alır. Bu noktada getiri ile kastedilen sadece azami somut fayda değildir. Aksine bu kişiler için, sosyal temellere dayanan soyut getiriler, en az somut faydalar kadar önemlidir.

Yüksek satış rakamları ve kar oranları sebebiyle, refah toplumuna ürün pazarlamak mantıklı bir iş alanıdır. Ancak bu alanda başarılı olabilmek için, varlıklı insanların yaşam kurallarını ezbere bilmek, bu kişilerin düşünce yapılarını tam anlamıyla anlamak ve onların dilinden konuşmak gerekir.

Sanılanın aksine, varlıklı insanlara satış yapmak, toplumun diğer kesimlerine ürün satmaktan daha zordur. Elbette bu kişilerin satın alma güçleri, pek çok kişinin üzerindedir. Ancak varlıklı kişilerin satın alma aksiyonlarında önemli rakamlar söz konusudur. İşte bu nedenle bu kişiler, satın alma eylemine maksimum dikkat ile yaklaşırlar.

Varlıklı kişilerin harcamaları, normal gelirli bireyler için çoğu zaman, aşırı hatta müsrif olarak nitelendirilir. Ancak aslında bu kişiler de, diğer herkes gibi (istisnalar hariç), gelirlerine göre harcama yapar. Hatta toplumdaki genel kanının aksine, varlıklı kişiler paralarının kıymetini bilir. Parayı biriktirme ve kullanma yeteneği, onların varlıklı olmasını sağlayan kişilik özelliklerinden biridir.

Stanley’e göre zengin ile varlıklı, birbirinden farklı betimlemelerdir. Büyük bir evde yaşayan ve Mercedes kullanan biri zengin olabilir; ancak tüm bunlar o kişiyi varlıklı yapmaz. Varlıklı olmak, nakit para ya da yüksek gelir sahibi olmak değildir. Varlık ile kastedilen, bütünsel değerdir. İşte bu nedenle varlıklı sıfatı, zengin tanımının üzerindedir.

Stanley, önemli bir dergide yayınlanan röportajında varlıklı insanları ve bu kişilerin satın alma alışkanlıklarını şöyle tarif eder:
“Varlıklı bir kişiyi varlıklı kılan en önemli özelliği tedbirli oluşudur. İşte bu nedenle varlıklı bir kişi, parasını oldukça dikkatli harcar. Harcadığı her kuruşun geri dönüşünü görmek ister. Hareketlerinde planlıdır. Satın alma sürecinde kendini kitlesel reklam mesajlarından sakınır. Ona bir ürünü satın aldıran tanıtım değil, tavsiyedir.”

Stanley’in ifade ettiği gibi “Tavsiye edilen olmak”, milyonerlere hitap eden lüks markalar için altın bir kuraldır. Tavsiye edilmenin sırrı, ürünün öz değerlerinden fazlasını sunmakta, sonrasında ise doğru bir ağ/şebeke oluşturmakta gizlidir.

Örneğin İsviçreli bir saat markası olan Rolex, yaklaşık yüzyıldır varlıklı insanlar için kaliteli kol saatleri üretir. Rolex marka bir kol saati, mükemmel bir otomatik mekanizmaya sahiptir. Nesiller boyu bozulmadan çalışabilen bu mekanizmanın her parçası büyük bir titizlikle imal edilir. Kalite, Rolex’in üretim ve yönetimde temel ilkesi olmasına rağmen, ana satış vaadi değildir. Çünkü Rolex, kullanıcılarına kalitenin ötesini vaad eder. Kaliteli bir saati, gerçekten uğraşarak herkes üretebilir. Ancak Rolex’i sadece Rolex üretebilir.

Rolex’e milyonlarca dolarlık değer yükleyen, markanın sunduğu soyut faydalardır. Rolex bu değerlere ulaşabilmek için yıllar boyu eşssiz bir şebeke kurmuş ve bu ağı sürekli, istikrarlı ve yaratıcı bir şekilde yönetmiştir.

Markayı şiddetle savunan ve öneren köşe yazarları ve gazeteciler, markanın ismini ve değerini koruyan resmi kurumlar ve dernekler, adı marka ile özdeşleşen spor etkinlikleri (Yat ve at yarışları, golf ve kriket turnuvaları vb.), yardım amaçlı sosyal organizasyonlar ve bunun gibi daha pek çok unsur bu şebekenin eseridir.

Thomas J. Stanley’in şahıs olarak gerçekleştirdiği ağ/şebeke yaratma kavramı, bir marka için o markanın sosyal paydaşlarının tamamını etkili bir şekilde yönetmek ile eşdeğerdir. Özellikle lüks pazarlamasında ağ/şebeke oluşturma kavramının önemi açıktır.

Bir uzmanın bundan çok uzun süre önce söylediği gibi, bir pazarlama stratejisi gerçekten başarılı olmak istiyorsa, müşteriler değil, arkadaşlar hatta dostlar yaratmalıdır. İşte bu yol, ideal bir ağ/şebeke oluşturmaktan geçer!

Yazar: Onur YANIK
Kavramlar:Ağ/şebeke Oluşturma, Varlık ve Zenginlik, Varlıklı İnsanların Tüketim Alışkanlıkları
Kaynak: “Networking With The Affluent - Varlıklı Kişiler İle Ağ/Şebeke Oluşturma” / Thomas J. Stanley

Re: Lutfen bu söz hakkinda yorumlarinizi alayim....

MesajGönderilme zamanı: 21 Eyl 2010, 14:11
Clk
wwtr yazdı:Sarkozy'nin arkadaşı, başarıyı sadece maddi boyutta düşünen bir insandan bu tip sözler beklenir :) . Ülkemizde tıp,bilim,tarih,spor(futbot ve basketbol hariç) vb. konularda bir çok başarı sahibi insanların kaçının refah düzeyi iyi diye düşünüyorum.Maddi olarak başarısız olarak nitelendirilebilecek bu insanların başardıklarını kaç kişi başarabilir ki...


Dediklerinin hepsi dogru. Hatta bir kelimesi hepsinden dogru ÜLKEMIZDE sadece bizim ÜLKEMIZDE.........................

Re: Lütfen Bu Söz Hakkında Yorumlarınızı Alayım

MesajGönderilme zamanı: 21 Eyl 2010, 14:54
winterdrops
Aptalca bir yorum diyebilirim sadece. Eğer bu adam bunu iddia ediyorsa, 100 yıldır çözülemeyen Poincaré sanısını çözen fakat 1 milyon dolarlık ödülü geri çevirip farelerle bir evde yaşamaya devam eden Grigori Perelman denen adam tam manası ile bitmiş demektir. Fransızlara fazla kulak asmamak lazım, ekmek bulamıyorsanız kek tüketin diyen bir kraliçenin devamı niteliğindeki bir düşünce biçimi. Aptalca bir söz ama dikkate alınacak bişey değil.