copycat yazdı:Fikri mülkiyet haklarının önemli bir birimi de (endüstriyel) tasarımdır. Kanunlar binlerce yıllık tecrübe ve ihtiyaçlarla adeta bir ortak akıl olarak belirlenir. Her ne kadar Fikri mülkiyet hakları ülkesel bazda korunuyor olsa da, evrensel pratikler de söz konusudur.
Yasa koyucu toplumun menfaatlerini gözeterek, tasarım haklarının korunmasını 25 yıl ile sınırlamıştır. Yani yasa koyucu üretilen tasarım ile 5 er yıllık toplam 5 dönem menfaat elde eden tasarım sahibine, artık yeter bu tasarım toplum yararına halka mâl olmuştur der. Bu noktada konuyu marka ile karıştırmamak gerekir.
Yukarıdaki hal ortadayken, homage saatlere şiddetli düşmanlık yapanların, "ben bir dünya para vererek orijinal Rolex alıyorum. Bu bana bir seçkinlik sağlayacakken, kimse uygun fiyata, kabul edilebilir kalitede benim seçkinliğime ortak olmasın" görüşünde olduğuna inanıyorum. Elbette bu görüşe de saygım var ama kusura bakmasınlar, tasarım sahibi bile bunu diyemiyorken bu talepleri sonuçsuz kalacaktır.
Yukarıdaki saatlere gelirsek, benim tavsiyem, 100 USD'a pagani benzeri marka yerine 200 USD civarına san Martin tercih edilmesi yönünde.
Şahsi düşüncem, san Martin işçilik ve kalite hissiyatı olarak steinhart'in da üstünde, belki davosa'nin biraz altında. Bu üç markayi da kullanmış olarak yazıyorum.
MI 6 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Ben de söylediklerinizin tamamına katılıyorum. Telif konusunda çok güzel bir tespit yapmışsınız. Teknolojide de karşımıza çok çıkıyor bu. Bir ara patent işleriyle haşır neşir olmak zorunda kalmış biri olarak, eğer "homage" ya da daha genel tabiriyle "taklit" diye bir şey olmasaydı teknoloji bu kadar ilerlemezdi diyecek kadar bile ileri gidebilirim.
Saatler için de hem rekabeti artırması hem de erişebilirliği artırarak sektörü büyütmesi açısından büyük avantaj. Firmaların da konunun üzerine gitmemesi belki de bundan. Bugün öğrenciyken homage saat alan arkadaş 10 yıl sonra başarılı bir çalışan olursa gider orijinalini alır zaten.
Ayrıca saat de çok başarılı