TSF - Türkiye Saat Forumu - Dünya'nın En Çok Ziyaret Edilen Türkçe Saat Sitesi

"Saat" merakının ve sevgisinin bende oluştuğu zamandan beri aklımda olan bir soru bu.Herkesin tercihi ayrı ama hangi gerekçelerle tercih yaparsınız bunu merak ediyorum.Örneğin fiyat/performans oranı aşağı yukarı aynı olan 2 saatten biri herkesçe bilinen bir marka (örneğin Rolex,Omega,Tag,Panerai vs) diğeri ise sadece meraklıların bileceği, az üreten az duyulan bir marka.Sizce hangisi niye tercih edilir?

Benim cevabım sizin yanıtını merak ettiğiniz soru mu bilmiyorum ama ben eğer F/P oranı aynı seviyelerdeyse tasarımına bakıyorum..

Markanın az veya çok bilinmesinden daha çok ilgilendiriyor bu beni..

Tasarımdan öte markaya odaklı bir soruydu.Yani klasik bir saat örneğin.Aşağı yukarı aynı denilebilecek özellikler.Böyle bir durumda tercihler ne olur bunu merak ediyorum.Ben mesela az bilinen bir markayı tercih ederdim.Kimsenin bilmesine gerek duymayacağımı düşünüyorum.

Frax, benim yorumdan esinlenerek böyle bir soru sormussun Ama soru gercekten güzel. Cünkü herkese göre cevabi ayri.

Benim fikrim su yönde. Piyasa da satilan her ürünün bir alicisi vardir. Bazi müsteri marka icin alir, diger müsteri dizayn, bir digeri teknoloji, digeri fiyat v.s. liste böyle uzayip gider. Kendimden örnek verirsem ben kendi bütcemde kalite ve heritage ariyorum. Bir saatin tarihinin olmasi, o saat ile ilgili saatlerce arastirma yapabilir olmak, baska kisilerden de ayni tip saat ile ilgili farkli hikayelere ulasabiliyor olmak.

Yazdigin markalara bakalim Panerai tarihi ile koleksiyonerlerin bir numarali tercihlerinden; Rolex saat sektöründe kendi tarihini yazmis bir marka; Omega zamaninin efsanesi halen de bu böyle; Tag-Heuer modelleri, tarihi ve ticari iliskileri (sponsorluk, ortakli v.s.) okumak ve ögrenmenin bile zevk verdigi bir firma. Bu yüzden bu firmalarin ismi cok biliniyor, bu yüzden bu markalar cok tutuluyor. Yoksa sonucta hepsi otomatik saat. Hepsi 3 asagi 5 yukari ayni zamani gösteriyor.....

buna pazarlamada algida secicilik derler ve tuketici tam olarak neyi gormek isterse ona yonelir.Sen kolunda marka bilinirliligi yuksek bir modelle gezmek istersen ayri bir konu yoksa saatinin sohbeti acildiginda saatinin hikayesini senden dinlemeleri ayri bir konu.Neticede iki durumda da normal degilsin.Cunku ya suna bak tonla para saate vermis deyip gecerler ya da salaga bak ugrasmis durmus bunu almis derler;)Bana gore saat alim kriteri oncelikle saatin hangi tarz olmasi ile ilgili(klasik, dalgic, pilot veya vintage )bu belirlendikten sonra ayrilan butce ya da gunluk mu arada sirada mi takilacak sorusu cevaplanir.Saatin ne kadar oldugundan cok her gun kullanilabilir olmasina bakarim.Bu anlayisa gore bir AP royal oak diver hayalimdir.Rolex gmt guzel bir saattir.Hatta benim kriterlerimde son modeliyle cuk oturmustur,Su an kullandigim saat hem diver hemde mekanik kokan ulkem sinirlarinda fazlaca nis bir urundur markadir.Diger saatlerim bir cizgiyi yansitir.Sonuc itibariyle bolca tezgahlarda sergilenen markalardan uzak dururum dersem yeridir.Marka markadir.Statu statudur.Tartisilmazdir.Fakat Kaptan cousteau nin taktigi doxa , kobold veya korsbek benarus gibi markalar ise kesfetmenizi bekleyen hazineler gibidir.
not:dalgic saatleri gozetilerek yazildi.

clk yazdı:... Hepsi 3 asagi 5 yukari ayni zamani gösteriyor...

2fast4u yazdı:buna pazarlamada algida secicilik derler ve tuketici tam olarak neyi gormek isterse ona yonelir...

5 TL'lik saatle de pili bitince atıp yenisini alarak vakti öğrenebilirsiniz. Cep telefonunuz, otomobilinizin konsolu, bilgisayarınızın sağ alt (Mac ise üst) köşesi, radyo, televizyon, sokakta karşılaştığınız bileğinde saati olan herhangi biri ... size saati söyleyen o kadar çok unsur var ki.
Sonuç olarak saat satın almak bir ihtiyaçtan çıkıyor yavaş yavaş. O zaman bunu bir merak, takı gibi düşünürseniz cevaplar da sayması zor olacak kadar çeşitleniyor.
Ben kişisel olarak fiyat-görünüm-marka gibi üçlü bir teraziye koyarım saati. Aslında terazinin kollarını artırabilirim ama karıştırmak istemedim. Bana göre çok pahalı olanlara kedi-ciğer kuralını uygularım. Görünümü hoşuma gitmiyorsa fiyatı uysa da bakmam. Yani zevkimi okşamasını beklerim. Markası tek başına çekici olamaz ama vazgeçilmez bir unsurdur bence. Bilinmedik markaları aramak, tercih etmek biraz da saat bilgisinin öne çıkarılmasıyla ilgili bir durum bence. Bu durumda o kişi saate baktıkça toplumdaki diğer kişilerden ayrıştığı noktayı elle tutulur gözle görülür hale getirmiş olur. Ama benzeri az bir ürüne sahip olmak sadece saat için değil her konuda insanı cezbeden bir konudur. Az bilinir markalar da bu duyguyu besliyor olabilir.
Markayı göz önüne aldığınızda şu sorunun cevabını samimi olarak vermeniz gerekir. Eğer saat görünmez bir takı olsaydı aynı markayı alırmıydınız. Çünkü markalar biraz da görüldüğünde oluşturdukları duygu için satın alınırlar.

Yani frax'ın sorusunun net bir cevabı yok.

Konuyu hortlatmam lazım tartışma yarım kalmasın

Terazi olarak düşünürsek şöyle sorayım: Fiyat, kalite, tasarım kolları eşit basan ancak marka kolu farklı olan saatler arasında nasıl tercih yaparsınız? Benim aslında doğrudan merak ettiğim buydu.

Bu durumda benim için saatin ikinci el piyasası önem kazanır.