Bu konuda bir noktayı daha hatırlatmak isterim. Hindistan ve Çin gibi ülkeler bugün Avrupa ve Amerikanın da başına beladır. Ucuz emeğin getirdiği akıl almaz maliyet rekabeti Avrupadaki krizin de baş nedenidir. Bunu nitelikli ürünle yani taklit edilmesi zor olan ve yüksek teknoloji ve dizayn gerekliliği olan ürünlerle aşmaya çalışıyorlar.
Esasen Türkiyenin de yapması gereken budur. Ancak bizdeki alt yapı, eğitim ve detay kalitesi buna elverişli olmadığı, en önemlisi insanımızın eğitim ve yetiştirilmesinde teknik eksiklikler bulunduğu için, ucuz işçilikle ve taklit ürünlerle rekabet sağlanmaya çalışılıyor.
Saat gibi nitelikli bir ürün için parça imalatı bizde var olduğu düşünülen ortalama iş gücünün üzerindedir. İMES gibi yerlerden böyle bir ürün çıkmaz. Tavsiyem bunu yurt dışında yaptırmakdır. Diyelim ki bu bir prototip ve hem pazar şansı var hem de geleceği, o zaman, bu işe zaman, para, ekipman ve nitelikli insan gücü ayıracak kuruluşlarla el sıkışma şansınız olabilir. Türkiye deki otomotiv yan sanayi sektörü buna güzel bir örnektir. Böyle işler zeki ve el becerisi yüksek, ama, eğitimi, dünya görüşü ve hayal kurma yeteneği ve heyecanı eksik, kendini ve bilgisini yenilemeyen, okumayan, hak ve emek gaspı altında ezilmiş usta tipiyle ve "hap yap para kap" mantığında ve vahşi kapitalizm kurallarıyla iş yaptığını zanneden patron tipiyle çözülemez....
Örneğin eğer olabilirse, önce bir İsviçreye giderek çevrene bakmanı ve ülkemize dönerek benzer yerleri kıyaslamanı tavsiye ederim. Nedenini hemen anlayacağını zannediyorum....
Bir işi mükemmmel hale getiren ayrıntılardır. O da göründüğü kadar basit değil....

"I fear the day when the technology overlaps with our humanity. The world will only have a generation of idiots." Albert Einstein