Bence ilkler çok önemli; mesela benim bildiğim seiko ile casionun doğuşu şöyle olmuştur: her yıl isviçrede düzenlenen saat fuarında gezerken iki japon, fuara iştirak eden yaratıcı bir insan ilk defa dijital saati üretmiş koca bir duvar saati büyüklüğünde ve fuardaki diğer stand sahipleri ve büyük şirketler adamı aşağılamışlar '' yuh bu ne! böle saatmi olur! saat dediğin akrebi olacak yelkovanı olacak cebe sıgacak ya da kola takılacak'' diye adamda dayanamamış kaldırıp tam çöpe atacak olmuş o esnada orada dolaşmakta olan iki japon, biri (okunuşu ile yazıyorum isimlerini) gazyo diğeri zeyko demişlerki '' dur napıyorsun neden atıyorsun çöpe'' üreticide demişki '' fuarda herkes aşağıladı beni kimse benim saatime ilgi göstermiyor bende atıp standı kapatıyorum'' demiş ve o esnada o iki japon atılaccak olan o saati proje ve patenti ile beraber satın almışlar, şu an bildğiniz üzere seiko ve casio bir dünya markası ve ağırlıklı olarak dijital çalışırlar,... Bu bir saatin doğuş hikayesiydi, tüm arkadaşlarımın paylaşımını bekliyorum. swatch saatin doğuşu da enteresandır, bildiğiniz üzere swatch lar tek kulanımlık,kullan at saatlerdir sadece pil değişebilir arızada çöpe atarsın, bu saat yardımı ile bir dönem kriz yaşayan isviçre nin ileri gelen saat firmaları her kesime hitap eden bu saatlerle batmaktan kurtulmuşlardır...
Sadece bir markanın doğuşu ve tarihçesine de bağlı kalmayabiliriz herhangibir markanın herhangibir modelinin çok anlamlı bir doğuş hikayesi vardır bu da çok etkileyici olabilir, mesela buna da örnek cartierin santos saatidir....Tüm saat severlerin bilgilerine sunulur
