
Kendimden örneklerle başlatayım:
-İlk Seiko'umu almak için Aydın Saat'e gittiğim gündü. Bir kaç yıldır kullandığım DKNY marka otomatik saatimi, seiko denemek için kız arkadaşıma uzatırken yeri boylamıştı. Hemen arka kapağa baktım ve rotoru yerinde tutan parçağının kırıldığını gördüm. Kötü mü oldu derseniz, mağazadan çıkarken kolumda yeşil bir Seiko olduğu için pek umrumda olmadı.

-Saat kolumdayken en çok tedirgin olduğum durumlar ise; havaalanlarında kemer/saat çıkarıp güvenlikten geçişler, kapının ya da bir mobilyanın arkasında olan ışık düğmesini/anahtarını açarken yarattığım cerrah hassasiyeti, yolda yürürken sağıma denk gelen arkadaşımın saati ile çarpışmamak için araya koyduğum tampon bölge... vb. gibi, özetlenebilir.
Eminim sizin de farklı anılarınız ya da dikkat ettiğiniz hususlar vardır.

